Sayfa Yükleniyor...
İzmir Koleksiyonunu İzmirlilerle buluşturmanın sevincini yaşadığını açıklayan Ünlü Koleksiyoncu Ercüment Tahtakıran, koleksiyonculuğun büyük emekler harcayarak oluşturulabilen bir tutku olduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE / ÖZEL HABER
İngiltere 2017 Spring Stampex Milli Pul Sergisinde Büyük Venye ödülüne layık görülen Gezdim İzmirin Sokaklarını 1895- 1910 Sergisi Ege Bölgesi Sanayi Odasında İzmirlilerle buluşturan ünlü Koleksiyoner Ercüment Tahtakıran, bir koleksiyon oluşturmanın uzun ve yorucu serüvenini anlattı. Bir nebze olsun dokunmalıyım insana diyen Tahtakıran, koleksiyonunun kendisini önce yarışmalara sonra da sergi ve kitaplara yönlendirdiğini söyledi. İki defa yurtiçinde, bir defa yurtdışında altın madalya ile ödüllendirilen Tahtakıran, bugünlerde koleksiyonunu meraklıları ile buluşturmanın sevincini yaşıyor. Bir bireyin neden koleksiyon yapmaya ihtiyaç duyduğunu gündelik hayatın rutin işlerinden çıkarak herkesin kendine göre rüyalarına dalmak isteği olarak açıklayan Türkiyenin ünlü koleksiyonerlerinden Ercüment Tahtakıran, İnanıyorum ki çoğumuz çocukken çikolata kartları, sakızlardan çıkan futbolcu kartları, peçete, gazoz kapakları topladık. İşte benim çocukluğumda bunları toplamakla başladı. Bu toplama alışkanlığı bu günlere getirdi beni. İzmir ile ilgilenmemde en büyük etki birinci Beyler Sokağındaki çocukluk yaşlarından beri büyüklerimin konuşmaları, hikayeleri ile büyümenin önemli bir etkisi oldu. Ortaokul çağlarına geldiğimde bu şehrin kültürü ve gizemi beni araştırmaya zorladı dedi.
OYUNCAKLARIN GİZEMİ
Okul çağları bittikten sonra iş hayatına atıldığı günlerde imkanı çerçevesinde ufak ufak doğduğu ve yaşadığı şehrin değişimlerini kartpostallardan toplamaya başladığını belirten Tahtakıran şunları söyledi: 1980-1990 yıllarında İzmirin kültürel zenginlik anlamında ne kadar büyük bir zenginlik olduğunu net bir şekilde fark etmeye başladım. Bu farkındalık beni zaten gizem içindeki bu şehri daha eskiye götürmeye cezbetti. Son 20 yıldır yüzde 75i yurt dışından toplanmak kaydı ile geniş bir İzmir arşivine sahip oldum. Çocuk yaşlarında girmiş olduğum bu dipsiz kuyuda hala debelenip duruyorum, aramızda kalsın hiçte buradan da çıkasım yok. Sonuç olarak şunu diyebilirim ki monoton günlük hayattan bir nebze kurtularak kendi dünyamda oyuncaklarımla yaşamak diyebilirim koleksiyonculuğa. Her yaşta oyuncaklar şekil değişir ancak oyuncakların gizemi hep farklıdır her yaşta.
BİR KOLEKSİYON NASIL YAPILIR
Tahtakıran, koleksiyonculuğun toplayıcılık denilen bilinmezlikle başladığını ve sık sık yanlışlıklar yapılarak geliştirilebildiğini ifade ederek, Alımlarda ve toplamalarda yapılan yanlışlıklarla da tecrübe kazanılır. Her şeyin koleksiyonu yapılabilir. Mühim olan seçtiğiniz konuda odaklanabilmektir. Bu konuda titizlikle yaptığınız seçimlerle hem o konunun uzmanı hem de iyi bir koleksiyona sahip olduğunuzdan iyide bir koleksiyoncu olursunuz. Mesela hemen hemen her evde muhakkak bir pul koleksiyonu vardır. Ya dedesinden ya da babasından kalmış ama bir nesil devam etmiş sonra yarım bırakılmış çok koleksiyon var. Bunlardan biride benim mesela. Pul koleksiyonu benim o kadar ilgimi çekmedi ancak İzmir ile ilgili topladığım ürünlerde posta tarihi oluştu. Pul ve damga konusunu da çok çalışarak öğrenmem gerekti açıklamasını yaptı.
ODAK NOKTASI
Pul koleksiyoncusu tanıdığı bir arkadaşının bundan 20 sene önce yalnızca İsviçre pulu koleksiyonu yaptığını açıklayan Tahtakıran, bu koleksiyonunu canlı yaşayanlardan biri olduğunu belirterek, Bu arkadaşımın koleksiyonunda sadece bir adet pul eksikti ve bu puldan da dünyada 2 tane vardı. Sonuçta senelerdir verdiği bu emek ve tek konuya odaklanmanın ödülü de ona sattığı bu koleksiyon sayesinde Karşıyaka Girneden bir daire sahibi olmak oldu. Demek istediğim konuya odaklanarak dağılmamak çok önemli. Tabi ki her koleksiyoncu satmak için toplamaz ancak en değerlisine de sahip olmak ister. Sonuç olarak bir koleksiyona başlamak istiyorsanız yapacağınız ilk şey nelerden hoşlandığınızı ve nelere merak duyduğunuzu öne çıkarmak olur. En önemlisi ise ona sahip olmanın size vereceği hazzı düşünerek, konunuzu net olarak ortaya koyarak toplamaya başlamanızdır. Seçtiğiniz konu ile ilgili koleksiyoncuları tanımak, onlarla iletişime geçmek bir yoldur ancak çok dikkatli olmanız gerekir çünkü koleksiyoncular affetmez ve malları her zaman kıymetlidir ifadelerini kullandı.
MALZEME, KAYNAK VE SEÇİM
1890 yıllarında ticaretin merkezi İzmirden dünyanın en ücra köşelerine kadar yollanmış kartpostal, mektup ve yazışmaların derin bir zenginlik yarattığını açıklayan Tahtakıran, Benim konumda İzmir zor bir konudur. Malzeme vardır ama çok da yoktur çünkü meraklısı çoktur. Şehrin tarihi ve geçmişi buna çok etkendir. Şehrimizde çok farklı etnik gurupların yaşaması, buna değer veren insanların sayını da etkilemiştir. Dünyanın Çeşitli müzayedelerin de muhakkak Smyrne ile ilgili her türlü malzemeyi bulma şansı var. Ancak alma şansınız varsa. İşte bu konuda iyi kaynaklara ulaşmak önemlidir. Eğer iyi çalışmışsanız doğru malzemeyi aldığınızda o size bir değer kazandırır. Seçeceğiniz ürünün bu zaman dilimi içinde temiz kalması, yıpranmamış olması, posta damgalı malzemelerin posta damgalarının net okunması, yazılı olup bilgi açısından zengin olması, orijinal resimlerin netliği ve imzalı olması gerekir şeklinde konuştu.
DEĞER AKTARIMI
Tarih kokan değerleri titizlikle koruyarak günümüze taşıyan insanların da çok değerli olduklarını belirten Tahtakıran şu açıklamaları yaptı: Devraldığınız malzemenin artık sizin sorumluluğunuzda olması sizin de aynı şekilde bu değerleri bir başkasına devretme görevini size yükler. Kartpostallardan örnek vermem gerekirse editörler çok önemlidir. Smyrne yazan her kart İzmir kartpostalı değildir mesela. İnsan tipleri diye geçen renkli bir seri vardır. Bu kartlar İstanbul da çekilmiş ama kartlara Smyrne yazılmıştır ve editörde belli değildir. Onun için araştırma yapmak, kaynakları iyi araştırmak çok önemlidir. Alımlarda maalesef bu konuda kazıklanmayan hiç bir koleksiyoncu yoktur. Bazen bile bile bazen de farkında olmadan yaşarsınız ve zaman içinde bu iş değişir. Konuya ne kadar hakim olmaya başlarsanız bu iş sizin lehinize dönmeye başlar.
KÜLTÜR MİRASI
İzmirin bu zamanın küçük bir Amerikası gibi çok karışık etnik gurupları içinde barındırdığını ve bu nedenle çok zengin bir kültür mirası bıraktığını açıklayan Tahtakıran, bunun sonuncu olarak şehre karşı büyük bir ilgi uyandığını belirtti. Tahtakıran, Kartları çok nadir, nadir, az nadir, olağan diye sıralayabiliriz. Bu durumda işte nelerin çok nadir olduğunu nelerin az veya olağan olduğunu da zaman içinde yaşayarak anlayabilirsiniz. İzmir kartları için şunu söyleyebilirim ki hiç bir İzmir koleksiyoncusu benim koleksiyonum tamdır diyemez. Çünkü sayısı bilinmemekle beraber editör sayısı da çok olduğu için bu sayıyı kestirmekte zordur. Daha öncede bahsettiğim gibi İzmirin tarihi geçmişi, popüler bir şehir olması, ticaret açısından zenginliği çok büyük. Koleksiyoncular içinde bulunmaz bir malzeme olanağı, görsellik, ticaret açısından şirketlerin güçlü olması dolayısı ile yazışma, antetli mektup ve zarflar, gezginlerin şehri İzmir gavürleri ile anlatımları ve kitapları ve de tabi ki eğlence ve sosyal yaşam. Böyle olunca malzeme çeşidi ve nadirliği artmıştır. Bende bunun içinde debelenip duruyorum, ama çok da kolay değil dedi.
İZLEYİCİ İLE BULUŞMA
Uzun emekler sonucu oluşturulan koleksiyonların izleyiciler ile buluşturulmasının işin en keyifli yanı açıklayan Tahtakıran, Bu bence çok önemli. Hem koleksiyon açısından, hem izleyiciler açısından. Ancak maalesef çok paylaşım yok. Çünkü yaptığı bu değeri paylaşmak demek, hiç bu konuda bilgisi olmayan insanlarda bir farkındalık yaratmak demektir. Bence her koleksiyoncu kendi koleksiyonunu paylaşmalı. Bu konuda koleksiyonların izleyiciler ile buluşması, koleksiyon sahiplerinden beklenmemeli. Zaten kişi bir birey olarak özverili bir çaba harcayarak eserleri toplamış ve değerlendirmiştir. Bu konuda sponsorlara çok iş düşüyor. Onları da bu taşın altına ellerini sokmaları gerekiyor açıklamasını yaptı.
BELEDİYELER VE ODALAR
Büyük şirketlerin koleksiyonun izleyicilerle buluşabilmesi için koleksiyonere destek ve yardımda bulunması gerektiğini ifade eden Tahtakıran şunları söyledi: Sergi, kitap basımı, seminerler düzenleyerek bu konuda destek vermemeliler. İşte bu verilen destekler sayesinde özellikle gençleri özendirmek, öğretmek ve de görecekleri bu özel parçalar sayesinde ufuklarının gelişmesidir. Benim koleksiyonum için söyleye bileceğim şey yaşadıkları şehrin neydi ve ne olduğunun özetini anlatmak adına bence çok önemli. Şahsi yapabileceğim şey kısa döngü olur ama geniş bir kitleye bu kültürü anlatmak ise işte bu sponsorlar sayesinde olacaktır. Bu konu koleksiyoncu için çok önemlidir. Koleksiyonunun eksiklerini görebilmesi, eksiklerini, yanlışlarını, yaptığı koleksiyonunu izleyicilere doğru ulaştırıp ulaştıramadığının bir testi diyebilirim ya da tam tersi. Yanlış yolda mı yoksa tam tersi doğru bir çizgide mi gittiğinin göstergesidir bence bu müsabakaların faydası.
ERCÜMENT TAHTAKIRAN KİMDİR?
İzmir de doğdum, İzmirde büyüdüm. Ben bir İzmirliyim. İzmir ile ilgili tüm tarih, detaylar, yaşanmışlıklar, insanı, doğası, havası benim ruhumu canlandıran unsurlar. Onlarsız hayat benim için yok gibi bir şey. Dolayısı ile evimde, işimde, duvarımda, rafımda hep İzmir ile ilgili objeler olmalı. Bana can veren, beni tarihte zaman yolculuğuna çıkaran objeler. Hele bir de bunlar fotoğraflar, mektuplar, zarflar, arkası yazılı kartpostallar, gezginlerin resmettiği gravürler olunca daha güzel. Haliyle topluyor alıyor insan. İşte yavaş yavaş belki fark etmeden önce toplayıcı sonra koleksiyoner oluveriyorsunuz. Oluyorsunuz ama bu değerleri başka İzmirliler de görüp yaşamalı.
Haber Merkezi