Onlar İzmir’in Kastamonuluları

Bu haftaki röportajımız, İzmir Kastamonulular Derneği Başkanı İsmail Genç ile oldu. Söyleşimizde ülkemizin güzide illerinden olan Kastamonu ve derneğin faaliyetleri hakkında konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 02.12.2016 09:04
  • Güncelleme Tarihi : 02.12.2016 09:04
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Onlar İzmir’in Kastamonuluları

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

İzmir Kastamonular Derneği Başkanı İsmail Genç ile Kastamonu tarihi ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik.

İlk kez Kastamonuları 1994 yılında bir araya getiren Turan Vildan Saltuk'un yoğun çabalarıyla farklı bir isimle kurulan dernek, 2001 yılında mahkeme kararı ile kapatıldı. 2005 yılında tekrar üyelerin bir araya gelerek İzmir Kastamonulular Derneği’ni kurması ile devam eden süreç içerisinde, 3 başkan değişikliği yaşandı. Son Başkan olan İsmail Genç ile hoş sohbetimizde, Türkiye’mizin güzide illerinden olan Kastamonu’ya ve derneğe dair pek çok bilgi edinme fırsatı bulduk.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1956'da İzmir Çocuk Hastanesinde dünyaya geldim. Doğumumdan kısa bir süre memleketim Kastamonu’ya gittim. İlkokul hayatım orada bitti. Ortaokul, lise köyümüzde olmadığı için tekrar İzmir'e döndüm. 1968'den beri İzmir’deyim. Ortaokuldan üniversiteye kadar öğrenim hayatım burada geçti. İzmir Eğitim Fakültesini tamamladıktan sonra mesleğim olan öğretmenlik görevini yapmaya başladım. İlk atamam İzmir'e çıktı. Bornova Anadolu Lisesi'nde 7 yıl görev yaptım. Son 3 yılı müdür yardımcılığıdır. 1987 yılında meslekten istifa ederek, kendi iş yerimi açtım. Sonrasında iş yerimi kapattım. Şu an emekliyim. İzmir Kastamonulular Derneği Başkanlığı görevini yapmaktayım.

İLK KEZ TURAN VİLDAN SALTUK BİR ARAYA GETİRDİ

Dernek ne zaman kuruldu? Kuruluş hikayesi nedir?

Derneğimize mensup üyelerin birçoğu gurbetçi. İzmir'e yerleştiğimiz zaman bulunduğumuz bölgede doğru düzgün yapı dahi yoktu. İzmir'in nüfusu 500 bin civarındaydı. Şimdi 4 milyonu gördü. Belirli bir süreçten sonra sen nerelisin, ben nereliyim? sorularıyla birlikte kişiler birbirini aramaya başladı. Böylelikle tanış oldular. Bir araya gelinerek Kastamonulular gecesi düzenlendi. 300 kişilik bir katılım oldu. Bunun akabinde dernek kuruluş aşaması başladı. 1994 senesinde Konak'ta ilk dernek kuruldu. Kurucumuz Turan Vildan Saltuk'tur. O zamanlar derneğin adı İzmir Kastamonular Derneği değildi. O dernek 2001 yılında mahkeme kararı ile kapatıldı. Sonrasında bu dernek Bornova'da kuruldu.

2001'de İzmir'de ilk Kastamonulara ait derneğin kapatılmasının arkasından neler gerçekleşti?

Derneğin kapatılmasının ardından İzmir Kastamonulular Derneği kuruldu. 2005 yılında bu derneğimiz kuruldu. Derneğimizin ilk başkanı Fazıl Bayraktardır. Kendisi emekli paşalardandır. Onun liderliğinde dernek uzun bir süre yönetilmiştir. Yardımcıları Mustafa Maranki, Muzaffer Buyuran'dır. Aktif olarak bununla beraber birçok aktif üye dernek yönetiminde söz almıştır. 2008'de eski yönetim bitti. 2008'de Şuayip Dişbudak Başkan olarak göreve geldi. Yeni bir yönetim kuruldu. 2012'de Kemal Balcıoğlu Başkan olarak göreve başladı. Ben, yardımcısı olarak görevdeydim. Kemal Bey 8 ay içerisinde istifa etti. 2014'de düzenlenen olağanüstü genel kurul ile başkanlık görevine geldim. Derneğimiz 234 aktif üye ile faaliyetini devam ettirmektedir.

HER PAZAR ETLİ EKMEK ZİYAFETİ

Dernek olarak ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?

Her pazar günü derneğimizde etli ekmek dağıtılmaktadır. Bunun dışında kültür faaliyetleri kapsamında çeşitli geziler düzenlemektedir. Bodrum, Kuşadası, Çeşme gibi yerlere turlar gerçekleşmektedir. Üye sayısının yarısı genelde katılım göstermektedir. Sırf Kastamonular değil dışarıdan gelen kişiler de derneğimize katılabilir. Ekim ayından sonra kahvaltılar düzenlenir. Üyelerimiz birbiri ile kaynaşır. Bunun dışında çeşitli akşam yemekleri yapılmaktadır. Son 3 yıldan bu yana da Bayraklı Halk Eğitim Merkezi katkılarıyla derneğimiz bünyesinde takı tasarım kursları düzenlenmektedir. Haftanın 3 günü gerçekleşir. Haziran ayına kadar gerçekleşir. Üretilen ürünler sergi ile sergilenir. Tamamen ücretsizdir.

İleriye dönük ne gibi projeleriniz var?

Yaptıklarımızı yeterli bulmuyoruz. Derneğimiz bünyesinde kadın kolları, Kastamonulu maddi durumu olmayan çocuklara burs imkanı sağlamaktadır. Bir eğitimci olarak bunu çok önemsiyorum. Bununla ilgili çalışmalarız devam etmektedir. Çok büyük meblağlar olmasa da öğrenciye ciddi anlamda katkı sağlamaktadır. Geçen sene 9 çocuğumuza burs verdik. Bu burslar devam edecek.

STK OLUPTA SIKINTI YAŞAMAMAK MÜMKÜN DEĞİL

Dernek olarak ne gibi sıkıntılarınız var?

STK olarak çalışmanın elbette keyifli yanları var ancak sıkıntıları da çok. Dernek olarak sabit bir gelirimiz yok. Üyelerden alınan yıllık aidatlar ile dernek faaliyetlerini yürütmektedir. Yıllık aidatımız 24 TL'dir. Ancak bu para ile bir derneğin yürümesi mümkün değildir. Fakat sürekli ocağımız kaynar. Birçok giderimiz vardır. Bağışlar ile destek sağlanmaktadır. Etkinliklerden elde edilen getiriler ile faaliyet sürdürülmektedir. STK olup da ekonomik sıkıntınız olmaması mümkün değil. Ancak bu yükü hep beraber kaldırmaktayız.

Dernek bize ne kazandırır?

Derneğin, size getirilerinden en faydalısı yönlendirmesidir. Bir şeyin nasıl yapılması konusunda bilginiz yok ise, sizi yönlendirir ve yol göstericidir. Size yardımcı olur. Bugüne kadar olan birçok çalışmamızda çok sayıda öğrencimizi devlet yurtlarına yerleştirdik. Bu birilerinin hakkını yemek değildir. Birileri yol, yordam bilmiyorsa, yolu göstermektir. İstihdam sağlamış oluyoruz.

DOLU DOLU BİR HAMSİ ŞÖLENİ İZMİRLİLERİ BEKLİYOR

EKAF birleşenlerinden bir tanesi olarak bu sene gerçekleşecek olan Hamsi şöleni hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz? İzmirlileri nasıl bir şölen bekliyor?

İzmir'de 50 bin kişiyi buluşturan başka bir şölen daha yok. Geçen sene İnciraltı Rekreasyon Alanı’nda düzenlediğimiz festivalde 10 ton hamsi halkımıza bedava dağıtıldı. Aynı zamanda stantlar kuruldu. Trabzon'un tereyağı, balı, peyniri, mısır unu, ispir fasulyesi ve farklı yörelerin yerel ürünleri tanıtıldı. Bu senede aynı şekilde şölen düzenlenecek. Ocak-şubat aylarında yapılması bekleniyor. Hazırlıklarına 1-1.5 ay önceden başlandı. Bu sene şölenin 8'incisini düzenleyeceğiz. Yine Karadeniz yöresinin ürünleri tanıtılacak. Halkımıza ekmek arası hamsi dağıtılacak. Dolu dolu bir şölen İzmirlileri bekliyor.

kutu kutu kutu

Kastamonu’nun tarihçesi;

Eski bir yerleşim alanı olduğu bilinen Kastamonu yöresi M.Ö. 18. yüzyılda Gas'ların yurdu olmuş ve adını da muhtemelen bu kavimden almıştır. Daha sonraları yöre sırasıyla Hititler, Frigler, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Pontuslular, Romalılar ve Bizanslıların yönetimine girmiştir. Romalıların bu yörede kurduğu Paflagonia adlı eyaletin merkezi olan Pompeipolis höyüğü bugünkü Taşköprü İlçesi’ndedir. Bizans hanedanı Kommenoslar tarafından yapılan ve Kastamonu şehrinin tarihsel çekirdeğini oluşturan Kastamonu Kalesi görkemli görüntüsüyle ziyaretçileri asırlardır selamlamaktadır. Anadolu'ya Türklerin gelmeye başlamasından sonra Danişmentlilere, Anadolu Selçuklularına, Çobanoğullarına, Candaroğullarına (İsfendiyaroğullarına), Osmanlı İmparatorluğu’na kapılarını ve gönlünü açan Kastamonu bu dönemlerin yönetim ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiştir. Fatih Sultan Mehmet zamanında 1460'dan itibaren kesintisiz olarak Osmanlı Devletine bağlanan Kastamonu ve çevresi bu dönemde herhangi bir istilaya ya da çatışmaya maruz kalmamıştır.Kastamonu, Kurtuluş Savaşında da işgal görmemekle birlikte başta Konya ve Ankara’dan sonra en çok şehit veren üçüncü ilimiz olmuştur. Yöre halkı düşmanın yurdu işgaline karşı büyük tepki göstermiş; bir çok protesto mitingi düzenlenmiştir. Bunların içerisinde en dikkate değer olanlardan biriside 10 Aralık 1919'da hanımların bir araya gelerek gerçekleştirdikleri İlk Türk Kadın Mitingi olmuştur.Milli Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olan Kastamonu İnebolu Limanın dan Ankara'ya malzeme, cephane ve asker sevkıyatında büyük yararlılıklar göstermiştir Yöre halkı yaz-kış demeden bölgenin güç ulaşım koşullarına rağmen top yekun bu mücadeleye destek vermiş; Şehit Şerife Bacı, Halime Çavuş bu olağanüstü fedakarlığın ve cesaretin sembol isimleri olmuştur. İnebolu'da Kayıkçılar Loncası İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmişlerdir. Türkiye'nin çağdaşlaşmasında da Kastamonu'nun ayrı bir yeri vardır. Büyük önder Atatürk 23-31 Ağustos 1925 tarihleri arasında "Şapka ve Kıyafet Devrimi'ni Kastamonu ve İnebolu'da başlatmıştır.

kutu kutu kutu

Kastamonu ilinde görülmesi gereken yerler ve mutlaka tadına bakılması gereken tatlar;

Yerler: Abdülfettah-I Veli Türbesi, Atabeygazi Türbesi, Hepkebirler Türbesi (Batı), Maden Dede Türbesi, Müfessir-İ Alaaddin Efendi Türbesi, Vehbi Gazi Türbesi, Ahi Şorve Türbesi, Harmankaşı Türbesi, İsmail Bey Türbesi, Abdülcebbar Türbesi, Ferraş Sultan Türbesi, Cem Sultan Hanı, Hobu Kayası Mezarı, Aygır Kalesi Kaya Mezarı, Sipahiler Kaya Mezarı, Kastamonu Evleri, Urgan Hanı, İsmail Bey Hanı (Kurşunlu Han), Mahmut Bey Camisi, Atabey Camisi, Ev Kaya Mezarı, Şeyh Ahmet Siyahi Efendi Türbesi, Şeyh Mustafa Efendi ( Resul Zade ) Türbesi, Şeyh Mehmed Efendi Türbesi, Seyyid Sünneti Efendi Türbesi, Sacayaklı Sultan (Hasan Efendi) Türbesi, Nasrullah Kadı Türbesi, Kara Mustafa Paşa Türbesi, Karabaş-İ Veli Türbesi, Hepkebirler Türbesi (Doğu), Halife Sultan Türbesi görülmesi gereken yerlerden birkaç tanesidir.

Tatlar: Kastamonu Usulü Tirit, Cırık Tatlısı, Kastamonu Helvası, Ekşili Pilav, Yoğurt Çorbası, Mancar Yemeği, Banduma, Etli Ekmek, Çekme Helvası, Anakız Pilavı, Kastamonu Banduması (Islama), İnebolu Etli Ekmeği, Pirinçli Mantı, Kızılcık Tarhana Çorbası, Keşkek Çorbası, Kastamonu Lokması, Bandırma, Cevizli Burma Çörek, Etli Ekmek Dolması, Simit Tiridi, Kastamonu Lokması, Caba Güveci, Köle Hamuru, Çemen, Tarhana Çorbası, Tirit, Kastamonu Banduması, Anakız Çorbası, Kastamonu Usulü Talaş Böreği, Ekşili Bulgur Pilavı, Kastamonu Pilavı, Pırasa Dolması, Paça, Karalahana Sarması, Simit Tiridi, Ballı Güllaç, Patates Paçası, Kabak Paçası.

Haber Merkezi