Sayfa Yükleniyor...
Dezavantajlı bireylerin mesleki eğitimlere devam etmesi sağlanarak istihdama katılmasının teşvik edilmesinin amaçlandığı Gelecek Eğitimde, Eğitim Konakta projesi, ilk yılını dolu dolu geçirdi
KENAN YEŞİL - ÖZEL HABER
Konak Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Vakfı (KONSEV) koordinasyonunda, Konak Belediyesi ve Roman Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği destekleriyle hazırlanan Avrupa Birliği mali yardımları kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB Mali Yardımlar Daire Başkanlığı ile imzalanan sözleşmeyle Gelecek Eğitimde, Eğitim Konakta projesi bir yılını doldurdu. Konak Belediyesi Yazı İşleri Müdürü Ayşegül Altınbaş, dezavantajlı bireylerin mesleki eğitimlere devam etmesi sağlanarak istihdama katılmasının teşvik edilmesinin amaçlandığı projenin geride kalan bir yılını değerlendirdi. Gelecek Eğitimde, Eğitim Konakta projesinin, proje süresi dolmasına rağmen Konak Belediyesi tarafından uygulanmaya devam ettirildiğini belirten Altınbaş, Projede bizim için en önemli şey sürdürebilirlikti. Onun için biz belediye olarak başından bu yana projenin her aşamasında içinde olduk. Çünkü kurumsal olarak da bu merkezlerin sürdürebilirliği bizim için çok önemli dedi.
PROJEYE DEVAM
Konak Belediyesi olarak proje kapsamında açılan merkezlerin işletilmesine devam edilmesi için uğraştıklarını kaydeden Altınbaş, Bu bağlamda da KONSEV ile belediye arasında bir protokol imzaladık. Protokol kapsamında bu çalışmalar aratarak devam edecek. Avrupa Birliği mali yardımları olmasa da belediyemiz bunu devam ettirecek. Biz belediye olarak çok güçlü bir belediyeyiz, hiç borcumuz yok. Sosyal çalışmalara ayırdığımız bütçemiz kapsamında bu projeyi yürüteceğiz. Birde bizim gönüllü ağımız oluştu. Gönüllü ağımız aracılığıyla da bazı ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz diye konuştu.
KADINLARDAN YOĞUN İLGİ
Projeyi 1 Kasım 2016 tarihinde uygulamaya başlandıklarını belirten Altınbaş, projenin yoğun bir ilgi gördüğünü belirterek, Bizler ekip olarak önce hayal ettik, sonra gerçekleştirmeye çalıştık. Hayallerimiz projemizi aştı. Projemizde, 85 kadına ulaşmak hedeflenmişti. Ancak kadınların yoğun ilgisiyle karşılaştık. Belediyemizin destekleriyle projemizde 85 kişiye mesleki eğitim kursu ile 500 kişiye rehberlik hizmeti hedeflenirken, 172 kadına mesleki eğitim kursu ve yaklaşık bin kadına da rehberlik hizmeti sağladık. Ayrıca mesleki eğitim kurslarına katılan kadınların çocuklarına yönelik atölye çalışmaları ve yaz okulu, yine kadınlara yönelik spor kursları ve ayrıca kadınların meslek kurslarına katılmasını sağlamak için okuryazarlık kursları, İngilizce kursları açtık. Tiyatro kurslarından hukuki ve psikolojik danışmanlığa kadar birçok faaliyet yürüttük ifadelerini kullandı.
KADINLAR TEŞVİK EDİLİYOR
Proje kapsamında 172 kadınaDüz Dikiş Makineci ile Hasta ve Yaşlı Refakatçisi mesleki eğitim kurslarının verildiğini ve sertifikasını alan kadınları istihdama yönlendirdiklerini aktaran Ayşegül Altınbaş, şöyle devam etti: Dikiş kurslarımıza devam eden kadınlarımız kendilerini geliştirip dikiş sektöründe devam edebiliyor. Ama Başkanımız Sema Pekdaş kursiyerlerimize pazar yerinde bir satış yeri temin etti. Böylelilikle kadınlarımız kolektif olarak üretime yöneldiler. Beraber üretip pazarda da beraber sattılar. Amaçları da birer profesyonel dikiş makinesi satın almaktı. Çünkü sektörde seri üretime geçilmiş, düz dikiş bunun ilk anahtarı. İkinci anahtarı da profesyonel dikiş makineleri. Kadınlarımıza rehberlik ederek ileride bir atölye kurmaya, kooperatif kurmaya teşvik ediyoruz. İkinci kursumuz olan Hasta ve Yaşlı Refakatçisi kursunu başarıyla bitiren arkadaşlarımıza sertifika veriyoruz. İzmir yaşlı bir nüfusa sahip bu nedenle böyle talepler geliyor, bizde sertifikasını alan arkadaşlarımızı yönlendiriyoruz.
ÖN YARGILAR YIKILDI
Projenin uygulandığı 16 mahallede olan sosyal etkilerine de değinen Altınbaş, Bu bölge çok ilginç bir yer. Burası kozmopolit bir yer. Romanların, Suriyeden göçle gelenlerin ve Türkiyenin çeşitli bölgelerinden gelenlerin yaşadığı bir bölge. Zaman zaman kendi aralarında ön yargıları olabiliyor. Ama bu proje kapsamında kurduğumuz merkezlerimize gidip gelen kadınlarımız arkadaş oldu. Merkezlerimizde kadınların kurduğu entegrasyon aslında insanın birbirinden farklı olmadığını, aynı koşullarda yaşadığını fark ettirdik. Ön yargıları yıkmak için çok değerli bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Birde bu bölgede insanlar genelde akraba halinde yaşıyor. Örneğin bazı kadınlarımız Akrabam vardı ama hiç arkadaşım yoktu dediler. Burada kadınlarımız arkadaş oldu. Proje sayesine bu bölgede yaşayan kadınlarımızın ön yargılarını yıktık. Kadınlarımızın yeteneklerinin olduğunu kendilerine keşfettirdik. Biz burada ilham verici olmaya gayret ediyoruz. Çok da güzel neticeler alıyoruz dedi.
KOCAMAN AİLE
Projeye katılan kursiyerler ise merkezler sayesinde hayatlarında ilk defa kendilerini tanıma fırsatı elde ederken yıllardır midye, örgü yapmanın yanı sıra merkezler sayesinde kendilerini geliştirmeye başladı. Projenin kendilerine sağladığı katkılardan bahseden kadınlar, 1. Kadriye Rehberlik ve Danışmanlık Merkezi bize meslek edinmenin dışında çocuk-anne, kadın-erkek ilişkisini, ekonomik hakları, sosyal hakları, hayal kurmayı, kitap okumayı, birlik olmayı kısacası güçlü kadın olmayı öğretti. Merkezimizde de öğretmenlerimiz, merkez çalışanlarımız ve muhtarımızla bir bütün olmayı çok güzel başardık. Birimizin derdi hepimizin oluyordu, birimizin mutluluğu herkesin gülümsemesine yetiyordu. Her gününde bizi değerli hissettiren bu kurumda hepimiz artık biraz değişmiş, hayatlarına başka pencerelerden bakan bireyler olmuştuk. Bize bu farkındalığı kazandıran hocalarımız, merkez çalışanları ve müdürümüz Ayşegül Hanımla kocaman bir aile olduk. Bunun için belediye başkanımız Sema Hanıma sonsuz teşekkürler. Darısı diğer merkezlerin başına diye konuştu.
UMUT IŞIĞI
Zeytinlik Semt Merkezi kursiyerleri ise duygularını şöyle ifade etti: Bizler, Zeytinlik Mahallesi sakinleri olarak günlük sorunlarımızla iç içe yaşamımızı sürdürürken Konak Belediyesinin mahallemize semt merkezi açtığını duyduk. Burada ne yapılacağını, hangi projenin hayata geçirileceğini bilmiyorduk. Muhtarlarımızın bize ulaşarak kadınları ilgilendiren bir proje olduğunu söylemesi üzerine hepimizde bir merak başladı. Zeytinlik ve çevre mahalle sakini kadınlara mesleki eğitimler verileceğini, burada öğrendiklerimizle yaşam biçimimizin değişeceğini ve hayatımızda daha pek çok gelişme olacağı söylendi. Bunlar bizim için bir umut ışığıydı. Ayaklarımızın üzerinde durarak biz de varız diyecektik. Her gün semt merkezimize sevinç ve mutlulukla geliyoruz. Buradaki ortam bizi sosyalleştirirken özgüvenimizin arttığını fark ettik. Öğrendikçe ürettik, ürettikçe yaratıcı olduk. Her gün merkezden evimize giderken eşimize, çocuklarımıza, çevremize anlatacağımız çok şeyimiz var. Katıldığımız kurslar, ortaokul ve lise bitirmek için kendimize olan inancımızı arttırdı. Artık yeni bir hedefimiz var; okullarımızı da tamamlayacağız.
PES ETMEK YOK
Dikiş kurslarına katılan Nazlı T. hayatında hiçbir zaman kendisine vakit ayırmadığını dikiş kursuna başlayınca anladığını belirterek Kursa başlarken çok tereddütte kaldım çünkü evde dört çocuk, sorumluluk, ev, dükkan derken başaramam dedim ama başlamaya karar verdim. Önceden evimde iğne, iplik bile bulunmazdı. Sökük bile dikemezdim. Şimdi kendime elbise, tunik, pantolon bile diktim. Hocamız sayesinde, her gün azimle bir şeyler yapmaya çalışıyorum. En önemlisi, kendimdeki farkı benim hissetmem. Gün geçtikçe kendimi geliştiriyorum. İnsan isteyince her şeyi yapabiliyormuş. İyi ki istedim, iyi ki böyle bir başlangıç yaptım. Kendi ayaklarım üstünde durana kadar pes etmek yok diye konuştu.
İNSAN YETER Kİ İSTESİN
28 yaşındaki üç çocuk annesi Türkan S. ise dikiş kursuna katılmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade ederek, Burada arkadaşlarımla güzel bir ortam oluştu, yeni arkadaşlar edindim. Neredeyse kendimin ev hanımlığı dışında bir işe yaramayacağımı düşünüyordum. Şimdi ise kendime, kızıma ve anneme istediğim elbiseleri, pantolonları dikebiliyorum. İleride belki neden olmasın, kendime ait bir atölyem olur. İnsan yeter ki istesin, bence istedikten sonra her şeyin üstesinden gelinir. Bu kurs bana çok iyi geldi, kendimi bulduğumu düşünüyorum dedi.
GÜNÜMÜ DOLU DOLU YAŞIYORUM
52 yaşındaki ve üç çocuk annesi Hasibe M. ise, Zamanımı değerlendirmek amacıyla kursa başladım. Şu anda da günü dolu dolu geçirdiğimi düşünüyorum. Erken kalkıp kursa gelmek bile zamanı uzun yaşamaktır. Kursun maddi yönden de artıları oldu, buradan aldığım para ile bazı ihtiyaçlarımı karşıladım. Kendime model alabileceğim doktorlar, avukatlar ve iş kadınlarıyla tanıştım. Mahallemizde bu merkezin, İŞKURun ve halk eğitimin verdiği bu imkanlar umarım fazlalaşır ve daha çok insana fayda olur şeklinde konuştu.
KOSGEB FİKRİ
Merkezler sayesinde bilinçlendiklerini ifade eden Safiye Ö. daha önce sadece ev hanımlığı yapabilirim diye düşünürken şimdi ise her şeyi yapabileceğini düşündüğünü kaydederek, KOSGEB fikirlerimiz var. Temizlik şirketi kurup yönetmek, yemek şirketi kurmak gibi. Uzmanlar bizi denetleyecek ve biz tüm bunları başaracağız. Kursta bir sürü seminere katılıyoruz ve artık daha bilinçliyiz. Evden çıkmak istemezken, her gün yeni ve farklı alanında uzman eğitmenlerle tanışıyoruz, seminerlere katılıyoruz ifadelerini kullandı.
KADIN DAYANIŞMASI
Konak HEM- Hasta ve Yaşlı Refakatçisi Öğretmeni Nurten Topkaya ve Eli̇f Dalkıran ise, 1. Kadriye Mahallesinde doğal, dürüst ve özü sözü bir kadınlarla karşılaştım. Kimisi sadece okuryazardı, ilkokul diploması bile yoktu. Kimisi lise, kimisi de üniversite mezunuydu. Bu eğitim farklılığına rağmen birbirlerine öyle uyum sağladılar ki, kadın dayanışmasının örneklerini defalarca yaşadım. O zamana kadar kadınların birbirlerine iyilik yapabileceğini ve iyi niyetle bakabileceklerini düşünmemiştim. Benim çevremdeki kadınlar birbirlerine hep çelme takıyordu maalesef. Dört duvar arasına sıkışmışlardı ve imkansızlıklarla mücadele ediyorlardı. Kimisi Konak Meydanına inmemişti bile. Onları anlatmaya sayfalar yetmezdi ama sonuç umut vericiydi. Her biri kendini öylesine geliştirdi ki, isterlerse neleri başarabileceklerini gördüler, denediler ve başardılar. Artık nasıl potansiyelleri olduğunun farkındalar. Çok güzel özel bir grup oldular. Sanırım bu dayanışmamız daim olacaktır diye konuştu.
İLK ADIM KURSU
Konak HEM- Hasta ve Yaşlı Refakatçisi Öğretmeni Nurten Topkaya, Zeytinlik bölgesinde 23 kadın kursiyerin hemen hemen hepsinin çalışma hayatı olmamış. İlk kez çalışmaya başlayacakları için hem çekingen hem hevesli, hem korkulu hem mutluydular. Kısa kısa özgeçmiş yazmalarını istedim ve konuşamadıklarını, yazdıklarını gördüm. Böylece daha iyi anlaşılabildiklerini düşünüyorum. Bu özgeçmişler sayesinde küçük değişim günleri düzenledik. Daha fazla kaynaşabilmek için cuma günleri birlikte kahvaltı yaptık, pikniğe gittik, huzurevi ziyareti yaptık. Her geçen gün birbirimize daha çok bağlanıp daha çok alıştık. Hepsinin bu güzel davranışları ve çalışmak için ilk kez böyle bir şeye kalkışmaları hep beni etkiledi. Bu yüzden ilk adım kursu olarak adlandırdım. Bu kurs benim de ilk kursum oldu. Hayatım boyunca adı hep böyle kalacak dedi.
16 MAHALLE TESPİT EDİLDİ
Projeyi hazırlarken Konakta Romanların ve dezavantajlı vatandaşlarımızın yaşadığı 16 mahalle tespit ettiklerini belirten Altınbaş, Ege, Hilal, Yenişehir, Ballıkuyu, Kubilay, 1. Kadriye, 2. Kadriye, Kahramanlar, Faik Paşa, Çimentepe, Etiler, Boğaziçi, Levent, Dayıemir, Yenidoğan, Kocakapı mahallelerimiz projemizin hedef mahalleleri oldu. Böylelikle, proje kapsamında iki çalışma alanını oluşturduk. İlk önce 1. Kadriye Mahallesi Rehberlik ve Danışmanlık Merkezini sonrada Zeytinlik Semt Merkezini açtık ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi