Osmanlı’dan miras Tezhip Sanatı

Tezhip Sanatçısı Aynur Yürürdurmaz Emme ile tezhip ve sanat üzerine inşa edilmiş bir hayatın detaylarını konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 07.04.2018 08:05
  • Güncelleme Tarihi : 07.04.2018 08:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Osmanlı’dan miras Tezhip Sanatı

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

Tezhip sanatçısı Aynur Yürürdumaz Emme, 14 yılı aşkın bir süredir sanat ile alakasını sürdürüyor. Bildiklerini öğrencilerine aktarıyor. Sanatı seviyor ve öğrenilmesine teşvik sunuyor. 10 yıldır Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğreticilik yapan sanatçı, sanata her geçen gün ilginin arttığını söylüyor. Karma pek çok sergiye katılan Yürürdurmaz’ın kısa vadeli hedefi ise kendi kişisel sergisini açmak.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Kahramanmaraş doğumluyum. Yaşamımı İzmir’de devam ettirdim. Karşıyaka Anadolu Kız Meslek Lisesini bitirdikten sonra Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Geleneksel El Sanatları Bölümü’nü tamamladım. Mezuniyetimin ardından bir sene Çanakkale Halk Eğitim Merkezi’nde görev aldım. Daha sonrasında Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’ne geçiş yaptım. Görevimi hala burada devam ettiriyorum. Ancak halk eğitim merkezine bağlı kalmayarak, özel sanat atölyelerinde de çalışmalarımı sürdürüyorum. Tezhip sanatı günümüzden pek yaygın olmayan bir sanat dalı. Özellikle İzmir’de. Benim buradaki hedefim; İzmir’de bu sanatı insanlara tanıtmak ve yaygınlaştırmak.

Sanata başlangıcınız nasıl oldu?

Lise yıllarımda sanata yatkınlığım vardı. Rahmetli babamda sürekli kamışla yazı yazardı. Sanatımı oradan aldığımı düşünüyorum. Liseye sanatla başladım. Daha sonrasında üniversite hayatımda sanat ile devam etti. Tasarımın benim için ayrı bir yeri vardı. Sürekli tasarımlarda içimizdekileri dışa yansıtarak, renklerle uğraşarak ve oynatarak her zaman kendimi yansıttığımı düşündüm. Bundan dolayı sanata başladığımdan hep severek yaklaştım.

40 ÖĞRENCİSİ VAR

Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nde mevcutta kaç öğrenciniz var?

Burada ilk göreve başladığım dönemde 12 öğrencim vardı. Tek grup olarak 2 gün süreyle eğitim veriyordum. Şu an iki grubum var. 40’ın üzerinde öğrenciye sanat eğitimi veriyorum. Bunun yanı sıra Karşıyaka İmam Hatip Lisesinde öğrencilere bu sanatı öğretiyorum. Öğrencilerime sanatı baştan sona anlatıyorum. Öncelikle çizimlerden başlıyoruz. Sonrasında tasarım eğitimi veriyorum. En son olarak renklere geçiyoruz. Yapmış olduğumuz tasarımları uyguluyoruz. Tezhibin ana teması tasarım. Bunun eğitimini alan bir öğrenci daha sonra özgünleşebiliyor. Ama öncelik klasik tezhibi öğrenmek. Kişinin tarzına göre eğitim veriyorum. Fazla bunaltmıyorum. Ancak kuralların dışına çıkmıyoruz.

Bize biraz çalışmalarınız ve eserlerinizden söz eder misiniz?

Her yıl farklı karma sergilere katılıyorum. Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi’nden kalan arta zamanda yeni çalışmalara ağırlık veriyorum. Tezhibe epey bir zaman ayırmanız gerekiyor. Bir eserin ortaya çıkması uzun süreler alabiliyor. Kendime özgü çalışmalarım var. İlerideki hedefim kişisel sergimi oluşturmak. Bunun için eserler üretiyorum. Klasik tezhip seviyorum. Özgün çalışmak bana göre pek değil.

ANA TEMA TASARIM

Eserlerinizi yaratırken, daha çok nereden ilham alıyorsunuz?

Tezhipte konu öncelik taşıyor. Konuyu alıyorum daha sonrasında bir araştırma safhası gerçekleştiriyorum. Daha çok çalışmalarım ve tasarımlarım kendimi yansıtıyor. Tezhipte kullandığım çizgiler ve renkler beni anlatıyor. Her biri içimdeki ruhun birer yansıması. Bu dönem dönem değişiyor. Bazen klasik bazense modern ve özgün tasarımlar yapıyorum. Daha çok öğrencilere yönelik çalıştığım için çok fazla tasarıma vakit ayıramıyorum. Tezhipte ana tema tasarımdır. Bunun arkasından çizimler, renk bilgisi gelir.

Tezhip sanatında olmazsa olmazlar nelerdir?

Bence ruhtur. Bir şeyler içinizden gelmelidir. Eğer içinizden gelmiyorsa olmaz. Sanatı hissetmeniz gerekiyor. Teknik olarak bakacak olursak; çizgiler önem taşıyor. Nüanslarla işe başlıyoruz. Nüanslar bizi yansıtıyor. Ardından tasarımlarımız yani helezonlar ve çizgilerimiz geliyor. Bunlar çok önemli ve düzenli, muntazam olması gerekiyor. Tezhibin ana temeli tasarımdır. Kendine ait kuralları vardır. Kafamıza göre hiçbir şey yapamayız. Çok eski dönemlerde yapılmış aşamalarını bizde günümüze uyarlıyoruz. Kullandığımız altınları kendimiz eziyoruz. Kendimize ait hazır fırçalarımız, boyalarımız var. Çok eski dönemlerde kullanılan malzemeleri yani murakka ve benzeri şeyleri kendimiz hazırlıyoruz. Amacımız sanatı eskiden olduğu şekilde tutmak. Biz bunu yaparsak sanat insanlara doğru bir biçimde aktarılacaktır.

KLASİK TARZ KORUNMALI

Sizce geleneksel olan bu sanat dalı geleneksel olarak kalmalı mı?

Bence kalmalı. İşin içerisine modern sanat girerse, sanatımız yozlaşabilir. Önünü alamayabiliriz. Klasiği bence korumalıyız. Modern sanat olayına ben karşı çıkmıyorum. Yapan arkadaşlarımda var. Tezhip, sabır isteyen bir sanat dalı. Sabrı olan herkes bu işi yapabilir.

Sabır dediniz. Peki, bunun dışında bir sanatı icra etmede ne gibi zorluklar var?

Tezhibin bir zorluğu yoktur. Sadece bunu istemek gerekiyor. Sabırlı olmak lazım. Sabır gösterildiği takdirde sanat her şekilde yapılır. Eserlerde sabrın aşamasına göre çıkar. Sabrınız esere yansır. Tezhipte sükunet çok önemli. Bir tahrir çekerken bile nefesinizi tutarak çekiyorsunuz. Tezhip sanatı bir nevi terapidir. Hatta sağlıkta ele alacak olursak, psikiyatri doktorlarının insanları sanata yönlendirmesinde fayda vardır. Tek ana kural sabır.

İZLENEN POLİTİKA KATKI KOYDU

Katılım gösterdiğiniz sergileri baz aldığınız ilgi ve alaka ne durumda?

Bundan 10 yıl öncesine göre ilgi çok daha fazla. İlgi görüyor ve gündemde. Özellikle diziler bu konuda öncü durumda. Orada sergilenen eserler insanların ilgisini artırdı. İzlenen politikalarda ilginin artmasında katkı sundu. Önceden bu sanata, sanat olarak bakılmıyordu. Bir takım tepkilerle karşılaştım.

Tezhip kavramını bize açıklar mısınız?

Eski bir süsleme sanatıdır. Sözcük Arapça’da ‘altınlama (zehep), yaldızlama’ anlamına gelmektedir. Ama tezhip yalnız altınla değil boya ile de yapılabilir. Daha çok yazma kitaplarını ve sayfalarını, hat levhalarını kenar süslemede kullanılmıştır. Tezhipte temel malzeme altın ve boyadır. Altın, dövülerek ince bir tabaka haline getirilir ve varak olarak kullanılır. Altın varak su içinde ezilip jelatinle karıştırılarak belli bir kıvama getirilir. Boya ise genellikle toprak boyalardan seçilirdi. Sonraları sentetik boyalarda kullanılmıştır. Tezhip sanatçısı bir kağıdın üstüne çizdiği motifi önce sert bir şimşir ya da çinko altlığın üstüne koyarak çizgileri noktalar halinde iğneyle deler. Sonra bu delikli kağıdı uygulanacağı zeminin üstüne koyarak delikleri yapışkan bir siyah tozla doldurulur. Delikli kağıt kaldırıldığında motifin uygulanacak zemine çıktığı görülür. Bu motif iyice belirginleşip altınla ve boyayla doldurularak tezhip meydana getirilir.

EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYORLAR

Bu sanatı icra eden sanatçılarımız istediği miktarlarda para kazanabiliyor mu?

Maalesef kazanamıyor. Bizim yaptığımız çalışmalar çok değerli. İşçilik ve emek istiyor. İşlediğimiz, emeğin karşılığını maddi olarak alamıyoruz. En azından İzmir için durum böyle… Belki İstanbul ya da yurtdışı olsaydı bunun karşılığını alabilirdik. Biraz da sanata bakış açısı ile alakalı bir durum. Maddiyatta bir başka önemli etken.

Tezhip sanatında hangi malzemeleri kullanıyorsunuz? Malzemeleri nereden temin ediyorsunuz?

Tezhip sanatında kullanılan malzemeleri eski zamanlarda sanatçılar kendi malzemelerini yapmaya özen göstermişler başkada imkanları yokmuş. Ancak teknolojinin ilerlemesi ile kağıdından boyasına kadar her şeyi piyasada bulmak mümkün. Tezhip sanatında genelde guaj, taş boya bunlar kullanılır. Fırçalarımız vardır. Bunlardan istifade ederiz. Kağıtlarımızı kendimiz hazırlarız. Bu imkanı bulamazsak dışarıdan temin ederiz. Temin etme konusunda İzmir’de tezhip konusu ilgi görmeye başladığı için belli kitapçılar, kırtasiyeler bu malzemeleri satmakta.

Haber Merkezi