Psikolojiyi düzelten spor:Boks

Mehmet Hüseyin Öztürkalan babasının zorlaması ile kayıt olduğu boksörlük kursuna zamanla aşkla bağlı hale geldiğini belirterek boks sporunun insan psikolojisi üzerinde bıraktığı sayısız olumlu etkisi olduğunu söyledi

  • Oluşturulma Tarihi : 24.01.2018 07:01
  • Güncelleme Tarihi : 24.01.2018 07:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Psikolojiyi düzelten spor:Boks haberinin görseli

NİLGÜN TAZE / ÖZEL HABER

İki rakip arasında düzenlenen yumrukla saldırı ve savunmaya dayanan amatör ya da profesyonel olarak katı kurallar çerçevesinde yapılan bir spor dalı olan boks aynı zamanda güç, dayanıklılık ve ciddi cesaret isteyen bir spor türü. Eski Yunan’da ve Roma’da boks önemli sporlardan biri olarak kabul edilmesine rağmen bu spor acımasız bir biçimde yapılır ve dövüş genellikle boksörlerden biri ölünceye kadar sürerdi. Daha sonra yasaklanan boks, 18. yüzyılın başlarında İngiltere’de yeniden ortaya çıktı.

KİŞİSEL GELİŞİME KATKI

Aile fertlerinin çoğunun sporla yakından ilgilendiğini ve boks sporunu öğrenmede babasının büyük bir etkisi olduğunu açıklayan Boksör Mehmet Hüseyin Öztürkalan, şuan antrenörlük yapan eğitmenlerin çoğunun babasının öğrencisi olduğunu belirtti. Teknolojinin verdiği avantajla boksun kişisel gelişime de katkı sağladığını ifade eden Öztürkalan, “Türkiye’de boks bir futbol ve basketbol kadar revaçta değil. Boksu seçen insanlar derin bir araştırmadan sonra boks yapmaya karar veriyorlar çünkü boksun insan psikolojisine iyi gelen bir tarafı var. Boks günün negatif stresini insanın üzerinden atmasında çok etkili. İki sene özel harekata ve emniyet mensuplarına ders verdim. Yine birçok güvenlik görevlisi boks dersi aldılar. Boksu çok seviyorum ve sadece boksu gerçekten çok sevenlere çalışıyorum” dedi.

BOKS KALKANIM OLDU

8 yaşında öğrendiği ilk sporunun tekvando olduğunu ifade eden Öztürkalan, boksa babasının zorlamasıyla başladığını açıklayarak şu ifadeleri kullandı: “Ben küçük yaşlarda çalışmaya başladım. Akranlarım oyun oynayıp tüm enerjilerini spora verebiliyorken ben sabah okula gidiyor, öğleden sonra çalışıp akşam da spora gidiyordum. Ben boksu hayat felsefem haline getirdim. Okul, iş ve ailede ezilirken tek dik durabildiğim ve kendimi ispatlayabileceğim yer boks oldu. Okulda, ailede ve çalışırken desteğe ihtiyacınız olur ancak boksta tek başınasınızdır. Boksun benim için aşka dönüşmesi ise ilk ringe çıkıp ilk yumruğumu attığım an oldu. Hayatın zor şartlarında boks yapmak benim için bir kalkan oldu.”

STRES İÇİN BOKS

Öztürkalan, aldığı darbelerden sonra boks yaparak içindeki stresi boşaltabildiğini açıklayarak, “Karşımda sağlı sollu bana yumruk atan kişiyi kendi hayatım gibi görüyorum. Türkiye’de maalesef Amerika ya da Avrupa’da olduğu gibi yoğun bir ilgi yok. Benimle birlikte boksa başlayan arkadaşlarım bugün yurtdışında boksörlük yapıyorlar ve çok iyi yerlere geldiler. Ben ise milli bir sporcu olabilirdim ancak maddi imkansızlıklardan dolayı açılan kamplara dahi katılamadım. Türkiye’de boks tek başına geçim kaynağı olamaz bu nedenle önce eğitimimi tamamlayarak bir bankada işe başladım. Boks benim için hep bir hobi oldu. Eğitmenlik öncelikle insanın kendisini eğitmesidir. Ben her şeyin en iyisini biliyorum dediğiniz anda gözünüze bir perde çeker ve yeni şeyler öğrenerek kendinizi geliştirmekten yine kendinizi mahrum bırakmış olursunuz” şeklinde konuştu.