Sanatın mucizesi

YUSUF ÇAĞIRTEKİN/SULTAN GÜMÜŞ-ÖZEL HABER
Rahman (14), Rahime (13), Rabia (11), Reyhan (10) ve Gülnur (8) kardeşler yaklaşık 9 ay önce ailesiyle birlikte Seferihisar’a bağlı Ulamış Köyü’ne taşındı. Taşındıkları yerde çeşitli sebeplerden ötürü pek dışarı çıkmayan kardeşler, sadece okula veya Kuran kursuna gittikleri zamanlarda dışarıya çıkıyorlardı. Çocukların yaşıtları gibi pek dışarı çıkmayarak sosyalleşemediğini fark eden duyarlı komşuları Şevkat Yayla ve yakın arkadaşı olan resim öğretmeni Kıvılcım Çağlıer Bingöl geliştirdikleri bir sokak resmi projesiyle çocukları deyim yerindeyse hayata döndürmeyi başardı. Kıvılcım öğretmenleriyle birlikte yaşadıkları sokağı ünlü sokak ressamı Minhow’un resimleri ile boyamaya başlayan Rahman, Rabia, Reyhan, Rahime ve Gülnur kardeşler bu proje sayesinde şimdi hem yaşıtları gibi sokağa çıkıyor hem de yaşadıkları yere uyum sağlayıp insanlarla daha rahat iletişim kuruyor. Kardeşlerin en büyük amacı ise yaptıkları resimleri fotoğraflayıp Minhow’a göndermek!
“SOKAĞIMIZ ONLARLA CANLANDI”
Bu güzel olayın başlangıç hikayesini bizlere aktaran Şefkat Yayla, “Karşı komşumuz 5 kardeşli güzel bir aile. 4 kız bir erkek. Çok fazla dışarı çıkmıyorlar. Onları dışarı çıkarmak amaçlı ne yapabiliriz diye sürekli düşünüyorduk. Çok sevdiğimiz, saydığımız bir resim hocamız vardı, Kıvılcım Hoca. Onunla beraber düşündük ve sokağımızı boyama projesi oluştursak ve çocuklar da resimleri yapsa ve böylelikle sosyalleşseler diye düşündük. Hocamız da bu duruma çok sevindi. Projeye böyle başladık. Resimlerin taslağını hocamız çiziyor, renklendirmeleri de çocuklarımız yapıyor. Festivale kadar yetiştirmeye çalışıyoruz. Çok az işimiz kaldı. Bütün sokak onların elleriyle canlandı” diye konuştu.
“MİNHOW’A GÖNDERECEĞİZ”
Çocukların taşındıkları günden beri pek adapte olamadıklarını gözlemlediklerini söyleyen, Şefkat Yayla, “Ev çocukları. Pek sokağa çıkmazlar, hanım hanımcıklardır. Bir tek Kuran kursuna giderken çıktıklarını görürdük, başka da göremezdik. Biz de onlarla beraber oturup sohbet edelim, çay içelim dedik ve öyle başladık. Ünlü sokak ressamı Minhow’un resimlerini örnek aldık. Duvara resimlerin grafiğini hocamız çıkardı, çocuklarımız da resimleri tamamladı. Bu resimleri fotoğraflayıp Minhow’a da göndermek istiyoruz. Çok sevdiler dışarı çıkıp eğlenmeyi. Bugün yine öğretmenimiz gelecek mi? Boya yapacağız mı? diye sormaya geldiler. Ara sıra onları kafemizde ağırlıyoruz. Resim yaparken de onlarla birlikte çayımızı yapıp, yemeklerimizi hep birlikte yiyoruz. Tek başına değiller, hep birlikte eğlenip günümüzü eğlenceli bir şekilde geçirmiş oluyoruz. Kendi bahçelerine de kaydırak vs. eski oyuncakların resimlerini yapacağız ve orada hep birlikte oynayacaklar” dedi.
“ÇOK TATLI BİR AİLE”
Çocukların sosyalleşmesine katkı sağlayan resim öğretmeni Kıvılcım Çağlıer Bingöl ise, “Çok kendiliğinden gelişen bir projeydi. 14 yıldır resim öğretmenliği yapıyorum. Urla’da başka bir köy okulunda öğretmenlik yapıyorum.  Ben Ulamış Köyüne hafta sonları gidip gelirken Şefkat Hanım ile tanıştım. Duvarları boyuyorduk ve orda bir aileden beş tane kardeş vardı onları da projeye dahil ettik. Sanat bazen böyle olayların kilit noktasını oluşturuyor. Oradaki çocuklar pek sosyal değillerdi. Dışarı çıkmamalarının yanında, dışardaki insanlarla iletişim kurmakta da zorlanıyorlardı. Şu anda onlarla çok daha rahat iletişim kurduğumuzu görüyoruz. Hatta geçtiğimiz günlerde yapmış oldukları bir resimde gözlerimiz dolu dolu oldu” şeklinde konuştu. Çocukların ailelerinin de bu durumdan oldukça memnun olduğunu dile getiren Kıvılcım Çağlıer Bingöl, “Aile köye dışarıdan geldikleri için biraz çekingen ama artık babaları da bize selam veriyor. Çok fazla iletişim kurmasak da aileyle gayet saygı çerçevesinde selamlaşıyoruz. Tatlı bir aile” dedi.

Haber Merkezi