Türkler parfümde fiyatı değil, neyi arıyor? Kokunun "Lüks" etiketi nasıl kalktı? Çarpıcı araştırma!

Türkiye'nin parfüm haritası yeniden çizildi: Artık lüks değil, günlük imza! Tüketici için en önemli şey para değil, kokunun kalıcılığı ve büyüleyici esansı. Kimse şekerli kokmuyor!

  • Oluşturulma Tarihi :
  • Güncelleme Tarihi :
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türkler parfümde fiyatı değil, neyi arıyor? Kokunun "Lüks" etiketi nasıl kalktı? Çarpıcı araştırma! haberinin görseli

Türkiye'nin önde gelen araştırma şirketlerinden Areda Piar, Marketing Türkiye için gerçekleştirdiği kapsamlı "Parfüm Kullanım Alışkanlıkları Araştırması" ile Türk toplumunun koku kültürüne dair çarpıcı bulguları gün yüzüne çıkardı. Araştırma, parfümün artık bir lüks olmaktan çıkıp, günlük rutinin vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini ve tüketicinin tercihlerini belirleyen ana faktörün kesinlikle cüzdan değil, cilde işleyen o büyülü kokunun kalıcılığı olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.

GÜNDELİK HAYATIN GÖRÜNMEZ İMZASI

Araştırma verilerine göre, Türk insanı parfümü sadece özel günlerin ihtişamlı bir aksesuarı olarak görmeyi bırakmış durumda. Katılımcıların ezici bir çoğunluğu, yüzde 81,4'ü, kokuyu günlük yaşamlarının ayrılmaz bir tamamlayıcısı olarak tanımlıyor. Bu yüksek oran, parfümün evde, işte, okulda, yani hayatın her anında kullanılan bir kişisel imza haline geldiğini gösteriyor. Hatta kullanıcıların neredeyse yarısı, kokuyu gün içinde birden fazla kez tazeleyerek bu bağlılığı pekiştiriyor.

Parfüm kullanımı en çok günlük aktivitelerde öne çıkarken, özel etkinlikler (yüzde 55,3) ve romantik buluşmalar (yüzde 39,7) gibi anların ikinci sırada kalması, kokuya atfedilen anlamın ne kadar genişlediğini kanıtlar nitelikte.

TÜKETİM SIKLIĞI 'LÜKS' ETİKETİNİ SİLİP ATIYOR

Parfümün "lüks" etiketini üzerinden attığını gösteren bir diğer önemli veri ise tüketim sıklığı. Katılımcıların yüzde 37'si üç ayda bir, dikkat çekici bir kesim olan yüzde 29,9'u ise her ay yeni bir parfüm aldığını ifade ediyor. Bu düzenli ve yüksek oranlı alım, parfümün artık planlı bir harcama kalemi değil, hızlı tüketilen bir güzellik ve kişisel bakım ürünü kategorisine yerleştiğini işaret ediyor.

KOKU HÜKMEDİYOR: FİYAT İKİNCİ PLANA ATILDI

Araştırmanın en dikkat çekici sonucu, Türk tüketicisinin parfüm seçiminde parayı değil, duyguları ve performansı önceliklendirmesi oldu. Tüketicilerin tercihlerinde en belirleyici faktörler, devasa bir farkla kalıcılık (yüzde 44,4) ve kokunun kendisini beğeni (yüzde 41,9) olarak zirvede yer alıyor.

Buna karşılık, fiyat (yüzde 7,5), marka bilinirliği (yüzde 4,1) ve şişe tasarımı (yüzde 1,1) gibi geleneksel pazarlama unsurları, karar verme sürecinde oldukça geri planda kalmış durumda. Bu bulgu, güzel kokmanın ve kokunun uzun süre kalıcı olmasının, fiyattan çok daha güçlü bir belirleyici unsur olduğunu gözler önüne seriyor.

ÇİÇEKSİ ESİNTİLER ZİRVEDE, ŞEKERLİ NOTLARA KESKİN VETO

Koku tercihleri incelendiğinde, Türkiye'nin favorisi net: Çiçeksi kokular (yüzde 29,3) listenin açık ara lideri. Onu, ferahlık hissi veren fresh (ferah) kokular (yüzde 22,3) takip ediyor.

Ancak kokulara yönelik keskin bir veto da var: Tüketicilerin en sevilmeyen koku türü sorulduğunda, şekerli kokular tam yüzde 33,5 oranla açık farkla ilk sıraya yerleşiyor. Şekerli kokuları, yüzde 19,4 ile odunsu kokular izliyor. Bu durum, Türk tüketicisinin karakteristik, ağır veya aşırı tatlı notalara karşı temkinli olduğunu gösteriyor.

SADAKAT VE MERAK DENGESİ

Tüketici profili, parfüm tercihinde bir ikilem yaşıyor: Hem sadakat hem de yenilik arayışı. Katılımcıların yüzde 42,4'ü "1-2 favori parfümü dönüşümlü kullandığını" belirterek belli bir kokuya olan bağlılığını korurken, yüzde 29,9'u ise sık sık farklı kokular denediğini ifade ediyor.

Öte yandan, partnerlerinde aradığı kokuda ise tercihler "fresh" notalara kayıyor. Katılımcıların yüzde 33,5'i partnerinde fresh kokuları tercih ederken, bu tercihi odunsu (yüzde 25) ve çiçeksi (yüzde 22,8) notalar izliyor. Partnerde en az aranan kokular ise şekerli, meyveli ve vanilyalı türler olarak sıralanıyor.

Bu araştırma, parfüm sektörünün Türkiye'deki dinamiklerini yeniden şekillendirirken, markalara Ar-Ge çalışmalarında kalıcılığa ve koku beğenisine odaklanmaları gerektiği yönünde net bir mesaj veriyor. Kısacası Türk halkı için, güzel kokunun ömrü, etiketindeki fiyattan çok daha değerli.

Kaynak : HABER MERKEZİ

Okumaya Devam Et

Aşağı kaydırmaya devam edebilir veya ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz.