Sayfa Yükleniyor...
Attaroğlu İlkokulu öğrencilerinden Irmak Işık ile Nesibe Kübra Göklerin yapmış olduğu projeler yaşıtlarına ilham veriyor. Üretime geçmesi hedeflenen projeler için şimdi destek bekleniyor
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmirin Bayraklı İlçesinde bulunan yaklaşık 54 devlet okulunun katılımıyla ikinci kez düzenlenen İnovaktif Fikirler Fuarında öğrenciler geliştirdikleri projeleri sergiledi. Çalışmalarını büyük bir mutlulukla ziyaretçilere sunan iki öğrenci ise fuarda dikkatimizi çekenlerden oldu. Onları farklı kılansa hem yaşlarının fuarda bulunan diğer öğrencilere göre küçük olması hem de geliştirmiş oldukları projeler. Yaşları küçük ancak marifetleri büyük olan bu öğrencilerden Irmak Sarı görmeyen, duymayan engelli insanlar ve Alzheimer hastaları için Konuşan Çiçek projesi yaparken, Nesibe Kübra Gökler de uyurken düşen yastığından rahatsızlık duyup oluşturduğu Çıt Çıtlı Yastık projesini tanıttı. Büyük bir heyecanla yapmış oldukları projeleri bizlere anlatan öğrenciler, emeklerinin karşılığını üretim aşamasında görmek, insanlara doğrudan fayda sağlamasına tanıklık etmek istediklerini vurgulayarak destek bekledi.
KENDİ FİKRİ
Projesini dinlemek istediğimiz ilk isim Irmak Işık oldu. Toplumsal bir fayda sağlaması adına böyle bir çalışma ortaya çıkardığını kaydeden Işık, Projemin adı Konuşan Çiçek. Tamamen kendi fikrim. Hiçbir yerden destek almadım. Çiçeğimiz susuz kalınca ışık yanıyor. Sonrada Irmak beni sula deyip konuşuyor. Bu çalışmayı ortaya koyarken çok fazla yoruldum, ancak değdi. Sonuçtan da oldukça memnunum, projemi geliştirmekte istiyorum. Hatta mümkün olursa daha farklı projeler ortaya koymayı düşünüyorum dedi.
ALZHEİMER HASTALARI İÇİN
Irmakın en büyük destekçilerinden biri de hiç şüphesiz ki annesi Ayşe Işık. Irmakın görmeyen, duymayan engelli vatandaşlar ile Alzheimer hastaları için oldukça ideal bir çalışma ürettiğini vurgulayan Anne Işık, Sağlıklı olmamıza rağmen bizler dahi çiçekleri sulamayı unutuyoruz. Çiçek susuz kaldığında lamba yanıyor ve mikrofon aracılığıyla Irmak beni sula diyor. Lamba sayesinde sağır olan insanlarımız için görsellik devreye girecek. Görmeyen vatandaşlarımız ise ses aracılığıyla çiçeğin susuz olduğunu anlayacak. Bu projemizin üzerine zamanla eklemeler yapmak istiyoruz. Mesela susuz kaldığı zaman kendi kendini sulayabilmesi gibi. Böylece biz evde yokken gözümüz arkada kalmayacak veyahut bir komşuya emanet etmek zorunda kalmayacağız cümlelerine yer verdi.
YASTIĞI SÜREKLİ DÜŞÜNCE
Uyurken yastığı sürekli yere düştüğü için rahatsızlık duyan Nesibe Kübra Gökler ise çalışmasına şöyle yer verdi: Çıt Çıtlı Yastık projesi yaptım. Yastığım uyurken hep düşüyordu, bende rahatsızlık duyuyordum. Bunun bir ihtiyaç olduğunu düşünüp böyle bir şey gerçekleştirdim. Çıt çıtlar sayesinde yastığım artık arkaya düşmeyecek. Çünkü onu yatakla birleştireceğim. Çok mutluyum ve tabi ki heyecanlıyım. Daha fazla proje yapmak istiyorum, daha çok heveslendim. Önümüzdeki yılın projesini bile şimdiden ayarladım. Bebekler için yemek yediren tabak yapmayı düşünüyorum. Annelerimiz çok fazla yoruluyor. Bunun önüne geçmek istiyorum. Anne Münevver Gökler de kızının başarısından mutluluk duyduğunu ifade ederek şunları ekledi: Okuldan öğretmenleri kendiniz bir fikir üretin demiş. Nesibe de gelip Anne ne yapabilirim? diye söylendi. Önce bir mutfağı gezdi. Baktı ki kendine göre bir şey yok salona geçti. Ben de kendi yaşadığı bir sorunu ele alması gerektiğini söyleyerek odasına yönlendirdim. Etrafına bakındıktan sonra, Anne ben yastığımın düşmesinden çok rahatsızlık duyuyorum dedi ve neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Önce düğmeli olsun dedik. Nesibe düğmelerin saçına takılabileceğini söyledi, düğmeden vazgeçtik. Ayakkabıların çıt çıtlarından mı yapsak acaba? dedi. Mantıklı geldi, ardından oyuncak bebeğini getirdi onun üzerinde bir denedik. Öğretmenimiz tarafından da onay gördü. Bu tarz çalışmalarla öğrencilerin özgüvenlerinin yerine geldiğini, bir şeyleri başarabileceklerini hissettiklerini ve kendilerini geliştirmeleri konusunda çok faydalı olduğunu aktaran anne Gökler, Kesinlikle üretime geçmesini istiyoruz. Eminim bu sorunu sadece Nesibe değil birçok insan yaşıyor ve yararlı olacak dedi.
BİLİM İNSANI OLMA YOLUNDA
Attaroğlu İlkokulunda sınıf öğretmenliği yapan ve öğrencilerini daima destekleyen Ferda Gülbay ise okullarda son yıllarda oldukça etkili bir hareketlilik yaşandığını kaydederek, Çocuklar farklı fikirler üretiyorlar ve bu fikirler projelendirilip fuarda sergilenme imkanı buluyor. Çocukların motivasyonu arttığı için bir sonraki senenin projelerini şimdiden oluşturmaya çalışıyorlar. Sadece Irmak ve Nesibe değil, okuldaki tüm öğrencilerimiz bir daha ki sene için büyük bir heyecan içerisindeler. Çocuklar bu tarz etkinliklerle internetten, telefondan, bilgisayardan daha doğru yararlanıyorlar. Dört duvar arasında geçen kısıtlı zamanı daha iyi değerlendirme imkanı buluyorlar. Şehirleşmenin etkisiyle çocuklar artık sokaklarda oynamaya, birbirleriyle iletişim kurmaya çok fazla vakit bulamıyor. Ancak böyle fikirlerle hiç olmazsa oyuna ayıramadığı zamanı yeni fikirler üretmeye ayırıyor. Tüm bu çalışmalar, gelecek için bilim insanı olma yolunda güzel bir adım diye düşünüyorum dedi. Tepekule Kongre Merkezinde ikincisi düzenlenen İnovaktif Fikirler fuarının öncesinde kendi okullarında da küçük bir fuar düzenlediklerini söyleyen Gülbay, Okuldaki öğrencilerin çoğu gelip çalışmalarını sergiledi. Eleme sonucu iki öğrenci de Tepekuleye geldi. Projelerin özellikle özgün olmasına dikkat ettik. Bir yerden kopyalanmış herhangi bir fikir değil, tamamen çocuğun kendi yaşantısının içinden doğmuş gerçek bir proje olmasını istedik. İki öğrencimizin de projesinin üretim aşamasına geçeceğine inanıyoruz ve tüm çocuklarımızın yeni fikirler üretmesi için var gücümüzle çalışıyoruz ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi