“YERYÜZÜ ŞARKILARI”

İzmir’de kurulan 30 kişilik Yeryüzü Şarkıları Korosu, etnik kimlikler arasındaki dayanışmayı artırmak amacıyla 20 dilde şarkılar seslendiriyor. Koro, 2018 yılı Mayıs ayında bir konser vermeyi hedefliyor


  • Oluşturulma Tarihi : 27.10.2017 06:40
  • Güncelleme Tarihi : 27.10.2017 06:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“YERYÜZÜ ŞARKILARI”

E. ÇAĞLA GENİŞ / ÖZEL HABER

İzmir’de yaklaşık 1 yıl önce kurulan 30 kişilik Yeryüzü Şarkıları Korosu, etnik kimlikler arasındaki dayanışmayı artırmak amacıyla 20 dilde şarkılar söylüyor. 2015 yılında Ege Üniversitesi Konservatuvar Bölümü’nden mezun olan ve 1 yıl sonra koroyu kurmak için çalışmalara başlayan Oğuz Demirci, şefliğini üstlendiği korodan “hayalimdi” diye bahsediyor. Aralarında her yaştan ve etnik kimlikten insanların yer aldığı koro üyeleri, farklı dillerde şarkılar söylemenin ayrı bir keyif olduğunu belirtiyor. Çalışmalarını Basmane’de bulunan Kaçkar Derneği’nin binasında sürdüren Yeryüzü Şarkıları Korosu, 2018 yılı Mayıs ayında 20 farklı dilde eserin seslendirileceği bir konser vermeye hazırlanıyor.

“BU KORO HAYALİMDİ”

Uzun süre hayalini kurduğu Yeryüzü Şarkıları Korosu’nu hayata geçirmenin heyecanını yaşayan Oğuz Demirci ile koronun öyküsünü konuştuk. Küçük yaşlardan itibaren müzikle iç içe olan koro şefi Oğuz Demirci, “2008 yılında Kaçkar Derneği’nde horon ve tulum kurslarına katıldım. Yaklaşık 1 hafta içinde tulum çalmayı öğrendim. 2009 yılında ise Ege Üniversitesi Konservatuvar Bölümü’nü denedim. Yetenek sınavını geçmeme rağmen başka bölümde kaydım bulunduğu için puanım düştü. 2010 yılında tekrar sınavlara girdim ve Türk Halk Müziği branşını kazandım. 2015 yılında Ege Üniversitesinden mezun oldum ve Aralık ayında Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaya başladım. Şuan tez aşamasındayım ve tezim de bitmek üzere. Literatürde ilk olan tulumun yapısı ve icrası üzerine bir tez hazırlıyorum” dedi.

20 DİLDE ŞARKI SÖYLÜYORLAR

Yeryüzü Şarkıları Projesi’ni uzun zamandan beri hayata geçirmek istediğini belirten Demirci, “Ülkenin durumu belli; etnik yapıları birbirine bağlayabilmek için neler yapabiliriz düşüncesi çıkış noktamız oldu. Müzik bunda oldukça etkili olabilir dedik; keza öyle de oldu. Burada Lazlar, Kürtçe parça okuyor; Kürtler de Lazca parça okuyorlar. Daha önce belki çok ayrı durdukları bir dile daha yakın ve sıcak yaklaşabiliyorlar. Birbirlerini tanımaları için de çok etkili oluyor. Her ne kadar müzikal tarafı ağır bassa da aynı zamanda politik bir yanı var. Repertuvarın içinde Kürtçe, Zazaca, Gürcüce, Ermenice, Yunanca, Hemşince, Makedonca gibi birçok farklı dil var. Parçaların hepsini kendim notaya alıyorum. Mümkün olduğu kadar şarkıları okurken orijinaline sadık kalmaya çalışıyoruz. Proje başlı başına zor bir proje çünkü farklı diller var ve kimsenin anadili olmayan parçalar. Duygu ve hisse dayalı bir iş yapıyoruz” diye konuştu.

KAÇKAR DERNEĞİ’NDEN KOROYA DESTEK

Aynı zamanda Kaçkar Derneği yönetiminde görev alan olan Demirci, koro çalışmalarının sürdürülmesi için derneğin kendilerine ev sahipliği yaptığını belirtti. Destekleri için dernek yönetimine teşekkür eden Demirci, “Dernek başkanımızla görüşerek projeden bahsettim. ‘Çalışmaları dernekte yapabilir miyiz?’ diye sordum ve kabul ettiler. Yeryüzü Şarkıları Korosu kendisi bir oluşum, herhangi bir derneğin bünyesinde değil. Kaçkar Derneği, bize çalışmalarımız için destek sağlıyor. Çalışmalarımızı burada yapıyoruz ama kira ödemiyoruz. Bize böyle bir imkan sağladıkları için hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

KOLEKTİF BİR YAPI

Koroda her yaştan ve etnik kimlikten 30 kişi bulunduğunu söyleyen Demirci, repertuvarda yer alan şarkılar hakkında şunları söyledi: “Şu an için koromuzda kadınların sayısı daha fazla. Alman ve Amerikan kökenli birkaç arkadaşımız da var aramızda. Bunun yanı sıra Laz, Kürt, Zaza ve Ermeni arkadaşlarımız var. Koronun şefiyim ama sadece yönetirken… Parça seçimlerini genellikle koro ile beraber yapıyoruz. Repertuvarda önceliğimiz Anadolu’da yaşayan etnik yapıların dilleri… Ermenice, Arapça, Zazaca, Kürtçe, Yunanca, Hemşince, Gürcüce var. Yalnızca dil farklılığına dayanan bir etnik yapıdan bahsetmiyoruz. Türkçe ama romanlara hitap eden bir şarkı koyacağız mesela. Alevileri yansıtmak için bir deyiş koyduk. Ezgisel olarak bizi etkileyen her şarkıyı repertuvarımıza ekliyoruz. Politik bir tarafımız ama seçtiğimiz repertuvar bizi politikleştiriyor. Dünya barışı üzerine bir iş yapmaya çalışıyoruz.”

MAYIS AYINDA KONSER VERECEKLER

Şimdiye kadar iki etkinlikte koro olarak sahne aldıklarını kaydeden Demirci, “Çalışmalarımız çok keyifli geçiyor. İlk etkinliği kendimiz bir kafede organize ettik. Elde edilen gelirle koro çalışmalarımızı sürdürmek için bir piyano satın aldık. İkincisi ise Konak Belediyesi ile Artvinliler Derneği’nin Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde ortaklaşa yaptığı Kazım Koyuncu anma etkinliğiydi. Sahneye çıktık ve üç parça okuduk. Mayıs ayında bir konser vermeyi planlıyoruz. Bununla ilgili Konak Belediyesi ile bir görüşme yapacağız ve destek isteyeceğiz. Sahnede en az yirmi kişilik bir orkestra düşünüyoruz. İcra ettiğimiz eserlerde bölgenin orijinalinde kullanılan enstrümanları kullanmaya çalışacağız. Daha önce Konak Belediyesi ‘Dünyadan Sesler’ diye bir proje yapmıştı. Ben de orada iki parça okumuştum. İzmir’de genel olarak sahne konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Belediyelerden bu anlamda daha fazla destek bekliyoruz” dedi.

“ZORLANIYORDUM AMA ALIŞTIM”

Koroya katılanlardan evli ve iki çocuk annesi Tülay Kolçak, farklı dillerde şarkılar söylemekten keyif aldığını dile getirerek, “Sosyal olmayı seviyorum. Şimdiye kadar çok sayıda kursa gittim. Evde oturmaktan hoşlanmıyorum. Korodaki arkadaşların tavsiyesiyle geldim ve ortam çok hoşuma gitti. Artvin, Arhaviliyim. Ortam güzel, hocamız koromuzu çok güzel çalıştırıyor. Farklı dillerden ve kültürlerden bir şeyler öğrenmek çok keyif verici. Ben koroya sonradan katıldım. 7-8 farklı dilde şarkı öğrendim. İlk zamanlar zorlanıyordum ama artık alıştım. Evde sürekli tekrar yapıyorum” şeklinde konuştu.

“BÜTÜN DİLLER YAŞASIN”

“Farklı dilleri tehdit olarak görüyoruz ama bunlar bizim zenginliklerimiz” diyerek sözlerine başlayan 58 yaşındaki Nalan Güler, şunları söyledi: “İstanbul’da doğdum büyüdüm, etnik yapılardan hala habersiz çok sayıda insan var. Öğretmenim birçok şehir gezdim, birçoğunda etnik kimlikler arasında ayrımcılığa şahit oldum. Müziği ve türkü söylemeyi çok seviyorum. Burada farklı dillerde şarkılar öğreniyoruz. Çok keyif alıyoruz. Bütün diller yaşasın. Geçen sene bir konser verdik ama sahne bulmakta zorlanıyoruz. Mayıs ayında bir konser çalışmamız olacak. Şu an ona hazırlanıyoruz.”

47 yaşındaki Doğanur Yapar ise, “Koroyu duyunca geldim. Müziğe çok ilgim var tüm eğitim hayatım boyunca korolarda görev aldım. Yerel koroya da devam ediyorum. Farklı kültürleri öğrenmek çok güzel bir şey... Dil konusunda biraz zorlanıyoruz ama severek yapınca bir şekilde öğreniliyor” dedi.

“İNSANLAR HER DİLDE ŞARKILAR SÖYLESİN”

Kaçkar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kolçak ise, koro çalışmalarının dernek binasında yapılmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, “Derneğimizin amacı İzmir’de yaşayan Doğu Karadenizlilerin birlik ve dayanışmasını sağlamaktı. İlk önce bu amaçla kuruldu. Fakat daha sonra ufkumuzu genişlettik. Karadenizli olmayan ama derneğimize üye olan çok sayıda arkadaşımız var. Doğu Karadenizlilerin birlik ve dayanışmasından yola çıkıp bunu Türkiye genelinde bir dayanışmaya dönüştürdük. Bölgesel sorunları duyurmak amacıyla paneller yapıyoruz. Kültür sanat faaliyetlerimiz kapsamında korolarımız var. Yerel koromuz 10 yıldan fazla zamandır aktif. Yeryüzü Korosu çok içimize sindi. İnsanlar her dilde şarkılar söylesin istiyoruz” dedi.

“OLUMLU TEPKİLER ALIYORUZ”

Kaçkar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Erdoğan Güler da, “Düzenlediğimiz etkinliklerle bölge sorunlarını defalarca İzmir’de masaya yatırdık. Çay, Çernobil, Karadeniz Sahil Yolu, HES, Yeşil Yol ile ilgili konularda paneller düzenledik. Kazım Koyuncu için ayrıca paneller yaptık. Yöreyi tanıtıcı koro çalışmaları, horon ve tulum kursları açtık. Dernekte dağcılık yapan arkadaşlarımız vardı, 2009 yılında dağ yürüyüşlerine başladık. Derneğimiz aynı zamanda Dağcılık Federasyonu’na üye oldu. Şu an Yeryüzü Korosu adı altında bir koro çalışmasına ev sahipliği yapıyoruz. Olumlu tepkiler alıyoruz” diye konuştu.

“KEYİFLİ BİR ÇALIŞMA OLUYOR”

Kaçkar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Ali Bayraktar ise, farklı dillerde şarkılar öğrenmek için koro çalışmalarına katıldığını söyleyerek, “Dernek bünyesinde yürüyüşler ve konserler yapıyoruz. Hem yöresel koroda hem Yeryüzü Şarkıları Korosu’nda devam ediyorum. Ben Laz’ım farklı bir dilim ve kültürüm var. Bu bende farklı coğrafyalardaki dillere ilgi uyandırıyor. Farklı dilleri öğrenme amacıyla çalışmalara katılmak istedim. Dili ezberlemek biraz zor ama bu zorlukları zamanla aşıyoruz. Ezgide zorlanmıyorum ama dilde biraz zorluklar yaşıyorum. Karadeniz’deyken de bazı korolarda görev yapmıştım. Keyifli bir çalışma oluyor. Mayıs ayında konser vereceğiz. Bütün konserler sonrasında olumlu tepkiler alıyoruz” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi