Yoga evrenin dansıdır

10-15 Eylül 2016 tarihleri arasında Kuşadası’nda gerçekleştirilecek olan Yoga&Dans Festivali’nin dünyada bir ilk olduğunu söyleyen Uluslararası Yoga Federasyonu Basın Danışmanı Şems Uzuneser, yoganın evrenin dansı olduğunu belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 23.08.2016 08:39
  • Güncelleme Tarihi : 23.08.2016 08:39
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yoga evrenin dansıdır

NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER

Yoga üzerine yayınlamış 42 kitap ve pek çok DVD çıkaran Uluslararası Yoga Federasyonu, bir yandan da Orijinal Yoga Sistemi dersleri vermeye devam ediyor. Her ay doğada Yoga Festivalleri düzenleyen Yoga Akademi’nin aktivitelerine dünyanın çeşitli ülkelerinden katılımcıların geliyor olması da yapılan çalışmaların doğru yönde olduğuna dair iyi bir örnek teşkil ediyor.

Yılda dört kez yapılan yoga şölenleri ve şenliklerinin yogaya dayalı bir yaşam biçimi oluşturduğunu söyleyen Uluslararası Yoga Federasyonu Basın Danışmanı Şems Uzuneser, kısaca yoganın 8 basamaklı fiziksel, zihinsel, duygusal bir dönüşüm aracı olduğunu söyledi. Uzuneser, “Günümüzde maalesef yoga çok suiistimale uğramış ve çok fazla türe ayrılmıştır. Oysa yoga tek bir kaynaktan ortaya çıkan en kadim bilimdir. Yani yoga yogadır, o yoga bu yoga demek olayı gerçeğinden, orijinalinden saptırmaktır. Eski yoga metinlerinde üstatlar yoganın orijinal kaynaklara göre yapılması gerektiğini, içinden bir şey eksiltilmemesi ya da eklenmemesi gerektiğini söylemişler. Biz de Uluslararası Yoga Federasyonu olarak, bu şekilde yapıyoruz ve yoganın orijinal halini bugün uydurulmuş yoga türlerinden ayırmak için uyguladığımız sisteme, Orijinal Yoga Sistemi diyoruz” dedi.

ORJİNAL YOGA SİSTEMİ

8 basamaktan oluşan Orijinal Yoga Sistemi’nde evrensel ve kişisel eylem prensiplerinin, bedeni canlandıran ve sağlıklı kılan hareketler oluşan duruşların ve akciğerleri geliştiren nefes tekniklerinin bulunduğu bilgisini veren Uzuneser, “Derin gevşemeyi sağlayan gevşeme teknikleri, zihni toparlayan, sakinleştiren, tek odaklı hale getiren ve zihni aşmayı sağlayan konsantrasyon-meditasyon ve üstün meditasyon tekniklerinden ibarettir. Her basamakta milyonlarca teknik vardır ve kişi kendi ihtiyacına göre gerekli teknikleri belirli bir sıralama ve düzen içinde uygular. Ancak hangi teknikler, hangi sıralama diye sorulduğunda burada üstat devreye girer ve öğrenciyi bu konularda aydınlatır. O yüzden yogada geleneksel olarak üstat kavramı vardır, bilgiler üstattan öğrenciye aktarılır” açıklamasını yaptı.

YOGA BİR SPOR DALIDIR

Yoga Academy’nin 2001 yılında kurulmasından kısa bir süre sonra bir dünya markası haline geldiği bilgisini veren Uzuneser, şunları söyledi: “Bu kadar hızlı büyümemiz Yoga Academy’lerde uyguladığımız Orijinal Yoga Sistemi’nin ne kadar etkili olduğunun da kanıtı oldu. Türkiye’de yogaya son yıllarda ilgi çok arttı, bunda Yoga Academy’nin payı çok büyük. Bizden önce yoga sadece küçük bohem hayat yaşayan bir kesimin uyguladığı bir aktiviteydi, oysa bizim festivallerimiz ve merkezlerimiz sayesinde, bugün yogayı aileler, yoğun çalışan insanlar, çocuklar, yaşlılar, toplumun her kesiminden bireyler uyguluyorlar. Yoga belirli bir kesimin değil her kesimin rahatça uyguladığı bir spor haline dönüştü. İlk olarak yoga hakkındaki ön yargıları, yanlış inanışları ortadan kaldırdık. Yoga her türlü sağlık için yapılması gereken bir spor. Ama duyuyoruz ki bazıları ‘Yoga spor değildir’ diyorlar ama onlar yogadan farklı menfaatler bekleyen insanlar. Yoga yani Orijinal Yoga Sistemi herkesin rahatça kendine göre yapabileceği sade ama çok etkili tekniklerden oluşan evrensel bir spordur.”

SAHTE YOGALARA DİKKAT

Uluslararası Yoga Federasyonu’nun yogaya bakış açısının tüm dünyadan farklı bir bakış açısına sahip olduğunu ifade eden Uzuneser, “Tek bir kaynağa sahip olan yoga maalesef günümüzde parçalanarak farklı türlere ayrılmıştır. Gün geçmiyor ki yeni bir yoga türü ortaya çıkmış olmasın. Oysa yogayı gerçek yani orijinal hali ile uygulamak gelişim ve dönüşüm için çok önemlidir. Kalıcı sağlık için Orijinal Yoga Sistemi uygulanmalıdır. Ayrıca yoga bir spordur, fakat duyuyoruz ki bazı kişiler yoganın spor olmadığını iddia ediyorlar. Bu tamamen gerçekten uzaklaşma ve yogayı farklı amaçlara alet etme çabasıdır. Bu kişileri gerçek ve orijinal yogaya davet ediyoruz. Federasyon olarak öncelikle dünyanın her yerinde eğitimler veriyor ve yoga konusunda tam donanımlı ve yetkin eğitmenler yetiştiriyoruz. Bu eğitmenlerimiz sayesinde gerçek yoganın belirli bir disiplin ve kurallar dahilinde insanlığa aktarılmasını sağlıyoruz. Pratik yoga çalışmaları dışında, pek çok görsel ve yazılı yayın vasıtasıyla da insanlığa bu eşsiz yoga bilgilerini aktarıyoruz” ifadelerini kullandı.

EĞİTMENLERE SIKI EĞİTİM

Uzuneser, Yoga Federasyonu’nun henüz çok yeni olmasına rağmen oldukça aktif çalıştığını ve her geçen gün daha fazla insana ulaşmanın sevincini yaşadıklarını söyleyerek, “Her yönü ile dört dörtlük eğitmenler yetiştirmeye çalışıyoruz ve bu nedenle böyle bir eğitim doğal olarak belirli bir sürece yayılıyor. Biz para ile sertifika satmak yerine eğitime önem veriyoruz ve her yoga eğitmeninden kendimizi sorumlu tutuyoruz. Eğitmenlik belgesi bir eğitim programının sonunda o eğitimi artık verebilecek bilgiye ve donanıma sahip kişiye verilen bir yetkinlik belgesidir. Bu yetkinliğe ulaşmak sadece para ile olmaz. Bunun için emek vermek ve verilen bilgileri sindirmek gerekir. Bu da öyle bir kaç hafta veya birkaç ayda olacak bir şey değildir” şeklinde konuştu.

ÖNCE ARAŞTIR SONRA YAP

Yetiştirilen eğitmenlere verilen eğitmenlik belgesinin tüm dünyada geçerli olduğunu ve bu belgeye sahip her eğitmenin yoga konusunda tam bilgiye sahip olduğunu söyleyen Uzuneser, şu açıklamaları yaptı: “Yoga uygulayıcıları eğitmenlerin sertifikalarını sorgulamalılar. Birçok kişi var ki herhangi bir yerde bir sürü para verip 10 günlük bilemediniz bir aylık kurslara gidiyorlar ve sertifika alıyorlar. Bu şekilde sertifika satın almış ancak gerçekten yoga öğretmek isteyen samimi ve dürüst kişiler bizi arıyor ve eğitimlerimize katılarak kendilerini yetiştirmek istediklerini söylüyorlar. Biz kendilerine eğitim sonucunda bir belge verdiğimizi söyleyince ve bu belgenin uluslararası geçerli olduğunu öğrenince şaşırıyorlar. Yoga eğitmeni olmak isteyenlere sertifika satın almadan önce bu konuyu etraflıca araştırmalarını tavsiye ediyoruz.”

BİR ŞİFA KAYNAĞI: YOGA

Pozitif bilimlerin uzun yıllardır yoganın çeşitli hastalıklar üzerindeki iyileştirici etkisini tartıştığını ve Kanser, astım, şizofreni, kalp hastalıkları gibi pek çok rahatsızlığa sahip kişilerin yoga ile şifa bulduklarına dair çalışmalar ortaya koyduğunu söyleyen Uzuneser, “Görüyoruz ki kişi özünden ne kadar uzaklaşırsa ve ne kadar bedensel düzeyde olursa o kadar rahatsızlık ortaya çıkıyor. Senelerdir bu iş ile meşgul olduğumuz için görüyoruz ki her kişinin birkaç tane rahatsızlığı var. Aslında insanın hastalandığı veya rahatsız olduğu her şeyin dermanı içindeki özünde var. Bunu son zamanlarda tıp da keşfetmiş. İnsan hastalanıyorsa o hastalığı yenmek için gereken güçler ve potansiyeller de kendinde var. Sadece ona ulaşmak gerekiyor. Orijinal Yoga Sistemi belirli teknikler ile o potansiyellere ulaşmayı sağlıyor ve kişi kendi potansiyellerini kullanarak şifa buluyor. Orijinal Yoga Sistemi aslında bir dönüşüm sanatıdır. Nefret sevgiye dönüyor, kızgınlık -öfke sevecenliğe dönüyor ve böylece kişi dönüşmeye başlıyor. Pozitif dönüşüm olunca insanın güçleri de uyanmaya başlıyor. Aslında sahip olduğumuz o potansiyel güçler besleyici pozitif enerjidir. Yani dönüşüm olmazsa o pozitif güçlerde ortaya çıkmaz. Yani insan ne kadar negatifleşiyorsa o kadar güç kaybediyor, güçsüzleşiyor, hastalanıyor, bağışıklık sistemi çöküyor” bilgilerini verdi.

VAR OLAN SAĞLIĞINI KORU

Orijinal Yoga Sistemi’nin hastalıklara yakalanmamak için uygulanabilecek bir sistem olduğunu ve hastalığa yakalanmamanın yakalandıktan sonra iyileşmekten çok daha fazla zaman kazandıran bir yöntem olduğunu belirten Uzuneser, “Eğer incelersek, bu bedenin müthiş potansiyelleri var. Bakın günümüzde insan bedenine neler yapıyor ve beden her şeye rağmen dayanıyor. Sigara, içki, uyuşturucu, egzoz gibi her şeyle uğraşıyoruz ama bitiremiyoruz bu bedeni, o kadar güçlü. Bedeni kullanmanın sırlarını öğrenince bütün potansiyeller ortaya çıkar ve herkes bunu yapabilir. Öğrencilerimiz önce gelip şifa buluyorlar. Var olan bildikleri ya da farkına varmadıkları birçok rahatsızlıktan arınıp sonrasında da diş fırçalamak gibi düzenli uygulamalar ile bu sağlıklarını yaşamları boyunca zihinsel olsun, fiziksel, duygusal, zekâ ile ilgili ya da egodan kaynaklı olsun, bütünsel bir şekilde koruyabiliyorlar” dedi.

YOGA&DANS

Her ay düzenli olarak Yoga Festivali düzenlediklerini ve bunun dünyada benzeri olmadığı bilgisini veren Uzuneser, bu başarının sırlarını anlatarak şu açıklamalarda bulundu: “10 yıldır her ay kesintisiz Yoga Festivali yapıyoruz. Bu dünyada bir ilktir ve tek bir çalışma. Bizden başka bunu başarabilen bir kurum yok. Her ay doğada, müthiş otellerde oldukça yoğun bir yoga programı uyguluyoruz. Herkes, hatta hayatında hiç yoga yapmamış kişiler bile bu festivallere çok rahat katılabiliyorlar. Doğada, şehir karmaşasından uzakta yoga yapmak çalışmanın etkisini çok artırıyor. Katılımcılar yenilenmiş, tazelenmiş olarak hayatlarına geri dönüyorlar. Eylül ayındaki Kurban Bayramı’nda Yoga&Dans Festivali’miz var. Bu da Dünyada bir ilk. Ramada Resort Kuşadası’nda 10-15 Eylül 2016 tarihleri arasında yapacağız bu festivali. Yoga evrenin dansıdır, bu yüzden zaten her festivalimizde yoganın yanı sıra danslarımız da oluyor. Bu yüzden eylül ayında bir ilki yapalım ve Yoga&Dans Festivali olsun dedik. Ayrıca yine dünyada bir ilk olan UYF’nin Yoga Academy sponsorluğunda düzenlediği Dünya Yoga Koreografi Şampiyona’nı da bu festivalde yapıyoruz. Dünyanın her yerinden birçok yoga uygulayıcısı, yoga koreografileri yapacak ve böylece hem bir yarışma hem de bir şov izleyeceğiz.”

Haber Merkezi