Sayfa Yükleniyor...
Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle yakınlarını kaybeden mülteciler, Kayıp Mülteci Platformu aracılığıyla birbirlerine ulaşabilecek. Hayatta olup olmadıkları dahi bilinmeyen kayıp mültecilerin büyük çoğunluğu çocuklar, gençler ve genç yetişkinlerden oluşuyor
E. ÇAĞLA GENİŞ
Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle 2011 yılından bu yana dünyanın çeşitli ülkelerine geçiş yapmak üzere umut yolculuğuna çıkan mültecilerin bir kısmının nerede olduğu bilinmiyor.
Hayatta olup olmadıkları dahi bilinmeyen kayıp mültecilerin büyük çoğunluğu çocuklar, gençler ve genç yetişkinlerden oluşuyor. Avrupa Polis Bürosu (EUROPOL) kayıtlarına göre, 10 binden fazla mülteci çocuk kayıp.
Halkların Köprüsü Derneğinde gönüllü olarak çalışmalar yürüten Fidel Kaya ve Bektaş Sarı, bu noktadan hareketle kayıp mültecilere ait bilgilerin yayınlandığı www.lostrefugees.com adlı internet sitesini kurdu. Sitede, kayıp mülteci bildirecek olanlar "Kayıp Mülteciler" sayfasındaki formu, yerlerini bildirmek, yakınlarına haber vermek isteyenler ise, "Ben Buradayım" sayfasındaki formda yer alan bilgileri doldurarak yakınlarına ulaşmaya çalışıyor. Platformun kurucularından Fidel Kaya, kayıp mülteci sayısının çokluğuna dikkat çekerek, Böyle çok vaka var ve çoğunun hayatta olup olmadığına dair herhangi bir bilgi yok. Anneni ya da kardeşini kaybettin ve nerede olduğunu hatta yaşayıp yaşamadığını dahi bilmiyorsun. Bu çok büyük bir ızdırap dedi.
ÇOĞU YAKINLARINDAN HABER ALAMIYOR
Ege Denizinde kaybolan yakınlarından haber alamadıkları için travma yaşayan ve psikolojik destek verilen iki sığınmacı çocuğun hikayesini dinledikten sonra Kayıp Mülteci Platformunu kurmaya karar verdiklerini anlatan Fidel Kaya, İki Suriyeli çocuğu arada kaldıkları yerden alıp psikolojik destek için 9 Eylül Üniversitesi Hastanesine götürüyorum. Neden destek aldıklarını sorduğumda, bindikleri botun battığını ve Türk Sahil Güvenliğinin onları, babasını, abisini ve yengesi aldıklarını fakat anneleri ve 2 yeğenlerinin botta kaldığını söylediler. O tarihten sonra bir daha haber alamadıklarını, bu yolculuğa kendileri zorladığı için travma yaşadıklarını anlattılar. Onlar bu konudan bahsederken benimde aklıma böyle bir fikir geldi. Hemen ertesinde de bir grup arkadaşımla Midilli Adasına geçtim. Oradaki ada halkından arkadaşlarla konuştuğumda bu tür olaylarla çok karşılaştıklarını ve projenin iyi sonuçlar doğuracağını söylediler. En son Almanyaya gittiğimde de aktivist ve mülteciler konusunda duyarlı arkadaşlarla görüştüm ve herkesten olumlu bir destek sözü alınca web konularına hakim Bektaş Sarı arkadaşımla bu projeyi başlattık diye konuştu.
AVRUPADA 10 BİN MÜLTECİ ÇOCUK KAYIP
Avrupada 10 bin mülteci çocuğun kayıp olduğuna dikkat çeken ve siteyi duyurmak, işlevsel hale getirmek için çaba sarf ettiklerini belirten Kaya, Site Ortadoğu dilleri (Kürtçe, Arapça, Farsça, Aramice, Ermenice) ve Avrupa dilleri olmak üzere 10 dil seçeneğinden oluşuyor. Şuan sadece Avrupada 10.000 mülteci çocuk kayıp durumda (bunun 4 bin 600 tanesi Almanyada), Ortadoğuda binlerce Ezidi kadın ve çocuk var ulaşılamayan. Sitemizde kayıp mülteci ve ben buradayım diye iki sayfa var. Yakınını kaybeden biri elindeki bilgilerle fotoğrafını yayınlıyor. Bazen de yolculuğa çıkan bir mülteci gittiği yerden yakınlarına yerini bildiriyor. Bununla ilgili bir sosyal medya hesabımız da var. Orada da yayınlıyoruz. Aynı zamanda bu projeyi yapan birkaç uluslar arası kurum ve oluşum daha var. Kimisi kolektif kimi sadece bu işi yapıyor. Onlarla da yazışıyoruz. Kamplara ulaşarak oralarda bunu duyurmak gerekiyor ki işlevsel bir hale gelsin. Bunun için sitenin tam olarak bitmesini bekliyoruz. Bir afiş hazırladık. Onları da kamptaki aktivist arkadaşlara yollayacağız asacaklar. Zaten kamplarda 2-3 kişinin duyması demek diğer hepsinin haberdar olması demek ifadelerini kullandı.
ÇOK BÜYÜK BİR IZDIRAP
Kayıp yakınları, siteye giriş yaparak aradıkları kişilerin yaşayıp yaşamadığı konusunda da bilgi alabiliyor. Yaşanan bu belirsizliğin çok büyük bir ızdırap olduğuna vurgu yapan Kaya, süreç hakkında şunları söyledi: Böyle çok vaka var ve çoğunun hayatta olup olmadığına dair herhangi bir bilgi yok. Hapishanede mi yoksa kampta mı o da bilinmiyor. Mesela geçenlerde öldüğü bilgisini aldığımız bir kadının yakınları öldüğünden haberdar değildiler. Yani sadece bulmak değil için değil en azından yaşayıp yaşamadığına dair de bilgi alabiliyorlar. Akıllarında bir soru işareti kalmıyor. Çünkü o çok büyük bir ızdırap. Anneni ya da kardeşini kaybettin nerede olduğunu ve yaşayıp yaşamadığını da bilmiyorsun. Bizim amacımız kayıplara ait bilgileri yayınlamak. Yayınlarken altına iletişim bilgilerini de ekliyoruz. Direk oradaki iletişim bilgilerinden birbirleriyle irtibata geçiyorlar. Eğer birbirlerini bulmuşlarsa veya aranan kişinin öldüğü bildirilmişse o paylaşımı siliyoruz. Geçenlerde yakınları tarafından aranan bir kadının öldüğü teyit edildi ve biz de kaldırdık.
BİRÇOĞU HAKLARINDAN HABERSİZ
Mülteci haklarını savunma ve dayanışma için çok sayıda derneğin çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Kaya, Yaşadığımız dönem öyle bir dönem ki işin ne tarafından tutacağız bilmiyoruz. Hem kendi hayatımızı idame ettirmek gibi bir sıkıntı, hem de kendi geleceğimizle ilgili kaygılarımız var. Elimizden ne gelirse yapıyoruz. İzmirde gerçekten duyarlı olan insanlar konuya çok hassas yaklaşıyor. Mülteci sorunu 2-3 sene sonrası için bizim için büyük problem olacak. Biz mültecilere statü tanımıyoruz. Avrupada durum biraz daha farklı olabiliyor. Sığınmacı ya da geçici koruma kapsamına alıyoruz. Onların kendi haklarını savunabileceği bir jargona ihtiyacı var. Kimisi buna sahip değil ve bir araya gelemiyorlar. Politik görüşleri ve inançlarını da geçtim; hepsinin bir araya gelmesi zaten imkansız da Ama dertlerini çok ifşa edemiyorlar hatta birçoğu haklarından habersiz. Bu yüzden onların dertlerini ve sıkıntılarını da biz dile getirmeye çalışıyoruz. Aslında onların dile getirmesi ve bizim de onlara destek olmamız lazım. Bundan yoksunlar. Biz de insan olarak elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Mültecilerle dayanışma için çeşitli derneklerin olması güzel bir şey dedi.
FACİLARA KARŞI ALARM SİSTEMİ KURULUYOR
Ege Denizini geçmeye çalışan botların batması sonucu yaşanan mülteci ölümlerinin önüne geçmek için kurulacak alarm sistemi hakkında da bilgi veren Kaya, Geçenlerde İstanbuldaki bir dernekten arkadaş geldi. Alarm sistemi diye bir şey kuruyorlar. Mülteciler botla çıkıyor bunun önüne geçemiyorsunuz bu bir realite. Geçmek istiyorlar çünkü burada mutlu değiller. Ama geçerken sıkıntı yaşıyorlar. Bunlar da çok iyi teknoloji ve sosyal medya kullanan insanlar aslında. Hemen hemen hepsinde smartphone var. Denizi geçerken bir sıkıntı yaşadıklarında, başında 24 saat biri olan alarm fonu devreye geçiyor. Şimdi İzmirde de bir şube kuracaklar onun workshopunu yapmak için geldiler. Hemen mültecilere ulaşarak, koordinatlarını alacaklar. Türk tarafındaysa Türk Sahil Güvenliği, Yunan tarafındaysa Yunan Sahil Güvenliği hemen onları güvenli bir şekilde karaya ulaştıracak diye konuştu.
Haber Merkezi