19 MAYIS’IN ÖNEMİ

19 Mayıs 1919 Tanzimat Dönemi’nden beri Osmanlı Devletini kuşatan dost ve düşmanlara karşı bir uyanış, bağımsızlık yolunda dirilişin başladığı gündür...

Dört yıl önce (19 Mayıs 1915), Çanakkale’de Türk komutanların itirazına rağmen, orduyu bütün cephelerde taarruza kaldırıp, vatanın geleceği 10.000 genci bir günde kara toprağa gömen; bir yıl önce Nablus/Megiddo Savaşı’nda(19-22 Eylül 1918) IV, VII, VIII. Orduları Filistin düzlüklerinde İngiliz kara ve hava saldırılarında ülkesinin çıkarları için feda eden müttefik Liman Von Sanders’in şahsında Almanlara; asırlarca üç kıtaya adaletle hükmeden Osmanlı topraklarını parça parça koparıp, Anadolu bozkırlarına hapsetmeye kalkışan emperyalistlere “Dur!” dendiği gündür…

Osmanlı halklarını bağımsızlık yalanlarıyla ayaklandıran, Türk halkını casus ve işbirlikçileriyle birbirine düşüren İngilizlerin burnunu sürtmek, 150 yıldır Avrupa siyaset masalarına meze olan Şark Meselesini kılıçla kesmek için inanç ve azimle yola çıkıldığı gündür…

I.Dünya Savaşı’ndan sonra mağlupların hiçbiri direniş göstermedi. 19 Mayıs Türk milletinin asker-sivil topyekün direnişe başladığı gündür.

Dört gün önce, Türk Tarihi’nin en kara günü sayılan 15 Mayıs’ta verilen sözlere karşılık hunharca işgal edilen İzmir’de vatanın namusuna el uzatılmış, işgallere geçici gözüyle bakan aymazlara rağmen; bağımsız son Türk-İslâm Devletindeki işgallerin kalıcı olduğu ve parçalandığının anlaşıldığı gündür.

Bütün Türk Devletlerinin kuruluşunda, devletin zayıfladığı anda, yeni devletin Anka küllerinden doğduğu; 620 yıl üç kıtada egemenlik bayrağını dalgalandıran Osmanlı soyunun da bu kurala uyup, her canlı gibi miadını doldurduğu, bayrağı devretme zamanının geldiği gündür…

19 Mayıs 1919’da tam bağımsız, millî egemenliğine sahip yeni Türkiye idealiyle yola çıkan Mustafa Kemal Paşa ve 18 arkadaşı, giriştikleri Kurtuluşu Savaşı’nı zaferle sonuçlandırıp, mazlum milletlere örnek olan şehit ve gazilerimiz; Türklük yaşadıkça ufkumuzu aydınlatan meş’ale olacaklar, ruhları şad olsun…

Günümüzde 100 yıl önce İngilizlerin çevirdikleri dümenleri, ABD ve İsrail çevirmekte, şehit kanlarıyla kutsanmış yurdumuzu parçalamaya çalışmaktalar. Onlarla örtülü bir savaş halinde olduğumuzun kanıtı, her gün yüreğimizi dağlayan şehitlerimizin cenazeleri… Etrafımızın ateş çemberine dönüştüğü bu günlerde, Atalarımızın “Ya istiklâl, ya ölüm” parolası, her zaman her durumda geçerlidir…

Bayramın armağan edildiği gençlik; dirilik ve umut demek… Gençlerimizin emanetlerini ebed müddet korumaları, vatanın çıkarlarını her şeyin üstünde tutmaları dileğiyle, Bayramları kutlu olsun…

T Ü R K G E N C İ MARŞI

İnsanlıkla yaşıt Atalarım

Hep küllerinden doğan Anka’yım

Barışta güvercin, savaşta kartalım

Bilim, spor, sanatta dorukta adım

Tarihe yön veren Türk genciyim

Hiçbir durumda eğilmez başım

Muhtaç olduğum kudret bağrımda

Varlığımın sırrı asil kanımda

Yarışta kimse durmaz karşımda

Vatan, şehit en yüce kutsalımda

Tarihe yön veren Türk genciyim

Secde dışında eğilmez başım

Düşünce dara Milletim, Yurdum

Şahlanır öfkem, bozkurt gururum

Parolam “Ya istiklâl, ya ölüm!”

Adalet, doğruluk şaşmayan yolum

Tarihe yön veren Türk genciyim

Hiçbir durumda eğilmez başım

Güfte: Ayten Başabaş Dirier

Beste: Saim Gümüş

19 MAYIS’IN ÖNEMİ