2

Bir İyi Haber, Bir Kötü Haber!


  • Oluşturulma Tarihi : 29.04.2022 05:04
  • Güncelleme Tarihi :

İnsanın ihtiyaçları dört adımda şekillenir...

-Beslenme ve barınma...

- Güvenlik...

- Konfor ve refah...

- Hak ve özgürlük...

Avcı toplayıcılıkla başlayan ve tarımla birlikte yerleşik hayata geçen insanoğlu için bu dört aşamalı ihtiyaç listesi hiç değişmez... Batı’yla Doğu arasındaki en temel farklardan biri bu listenin son sırasında yer alan ‘Hak ve Özgürlük’ talebine Batı’nın bedel ödeyerek, çok daha erken sahip olmasında yatar... Türkiye Cumhuriyeti’nin son yüzyılı, toplumun ilk iki adıma sıkışmış olmasında gizlidir... Beslenme ve barınmayla güvenlik endişesi 80’lerin ardından Turgut Özal’ın neoliberal politikaları sayesinde ‘konfor ve refah’la tanışma imkanı buldu...

Ancak bir sorun vardı... ‘Konfor ve refah’ ülkemize gelmişti gelmesine ama sadece ve sadece küçük bir azınlık için gelmiş gibiydi... AKP’nin 20 yıllık iktidarının ilk 10 yılında ekonomide yaşanan görece ‘mutlu tablo’, bu küçük azınlığın nispeten büyümesini sağladı... İnsanlar ev ve arabaya daha kolay ulaşabiliyor, tatile daha sık çıkabiliyor, internet ve akıllı telefon sayesinde dünyayla entegre olabiliyordu...

‘Konfor ve Refah’ın ardından sıra ‘hak ve özgürlüğe’ gelmesi gerekirken işler bir anda tersine döndü... Siyaset mi ekonomiyi yoldan çıkarıyordu, yoksa ekonomi mi siyaseti? Türk toplumu bir anda kendini bir kez daha ‘güvenlik’ adımına hapsolmuş buldu... Dış güçler vardı, onlarla iş birliği içinde iç güçler vardı ve bunlar sürekli kötülük peşinde koşuyor, ülke için canını dişine takmış, yememiş yedirmiş, giymemiş giydirmiş, içmemiş içirmiş, uyumamış uyutmuş iktidarımızı zor duruma sokmak istiyordu...

Çare, güvenlik merkezli, hak ve özgürlük taleplerinin rafa kaldırılacağı bir yola girmekti... Türkiye, son dönemde bu yola girdi... Yaşamı boyunca ‘hak ve özgürlük’ talebini güvenlik talebinin ardına saklayan toplum için aslında çok da sorun değildi bu durum...

Taa ki; ekonominin treni raydan çıkana kadar...

Bir anda 300 bin yıl önceki atalarımızın kaygılarını taşımaya başladık... Nasıl ve neyle besleneceğiz? Nerede barınacağız? Gıda ve konut fiyatlarının rekor kırdığı bir dönemde insana ‘hak ve özgürlük’ için harekete geç demek kolay değil... Türk toplumu bu kısır döngüyü nasıl kıracağını bilmiyor mu? Yoksa kırmak mı istemiyor?

Belki her ikisi de...

Aşamaları kademe kademe geçememiş toplumlarda ortak bir kader vardır... ‘Kurtarıcı’ beklemek... Türk toplumu da içine düştüğü bu bataktan kendisini kurtaracak bir kurtarıcıyı bekliyor...

Kötü haber, kurtarıcı gelmeyecek...

İyi haber, bu bataktan çıkmak için kurtarıcıya ihtiyaç yok...

Bir İyi Haber, Bir Kötü Haber!
Bünyamin Dobrucalı
Yazarımız Kim ?

Bünyamin Dobrucalı