2

CHP’de Kiminin Parası Kiminin Duası!


  • Oluşturulma Tarihi : 11.02.2022 07:19
  • Güncelleme Tarihi :

Geçtiğimiz haftanın İzmir siyasetinde gündem CHP İzmir il örgütünün verdiği yemekti...

Etkinliğin bu kadar konuşulması benzerine sık rastlanmayan bir eyleme tanık olunduğundan değil, tanesi bin liradan satılan biletlerdi...

İstisnasız, en azından benim okuma fırsatı bulduğum yorum ve görüşler ‘bin liraya davetiye mi olur?’ mantığıyla İl Başkanı Deniz Yücel’i eleştiri yağmuruna tutuyordu...

Bin liraya davetiye mi olur? Evet, olur ve üstelik bal gibi de olur...

‘Sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış bir kitleyiz’ söylemi kulağa hoş gelebilir elbette amma velakin gerçek hayatta kitle partilerinde bu sözün hiçbir anlamı yoktur...

Adında bir yerine ‘Cumhur’ bir yerinde ‘halk’ geçen, bir anlamda duble halkçı olan CHP’nin binlerce üyesi de milyonlarca sempatizanı da hayatın ve siyasetin bu ‘hiyerarşisinden muaf’ değildir...

Karnını nasıl doyuracağını düşünen, faturalarla nasıl baş edeceğini sorgulayan işsiz de emrinde binlerce insan çalıştıran fabrikatör de CHP’ye gönül vermiş olabilir...

Kazandıklarında aynı sevince ortak olmakla, kaybettiklerinde aynı kederi paylaşmaları onları, sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış bir kitle yapmaz...

Bu partinin emek gücüne ihtiyaç duyduğunda başvuracağı kaynakla, maddi desteğe ihtiyaç duyacağı zaman başvuracağı kaynak bir olmak zorunda değildir...

Bin liraya davetiye alabilecek olan alır, alamayacak olan almaz, bu kadar basit...

O yemek davetiyesinin bin lira değil, 100 lira olması CHP’yi daha halkçı bir parti yapmaz, tıpkı diğer olasılığın partinin halkçı olmasını engellemediği gibi...

Sizin beğenip beğenmemeniz ya da destekleyip desteklemeniz kitle partilerinde maddiyata dayalı hiyerarşi olduğu gerçeğini değiştirmez...

Asıl sorgulanması gereken bin liralık davetiyeler değil, diğer kitle partilerinin de ana sorunu olan parti içinde ‘aristokrat sınıf’ oluşumudur...

Farkında değil misiniz? Partilerde adı konmamış olsa da ortalık ‘Kont, Kontes, Markiz, Dük, Düşeş, Baron’dan geçilmiyor...

Örgüt içinde bir makama gelenlerin tıpkı Orta Çağ Avrupa’sında olduğu gibi kendini aristokrat sınıfına atmış olmasına ses çıkarmayanlar bin liralık davetiyeye ses çıkartmakla kendilerini kandırıyorlar...

Deniz Yücel bin liralık davetiye satmakla değil, süreci kötü hatta daha doğrusu çok kötü yönetmekle eleştirilebilinir...

Şimdi önünde krizi fırsata çevirme şansı var...

Ben onun yerinde olsam en az 100 bin kişiyi Atatürk Stadı’nda toplayacak etkinlik düzenler, ister köfte ekmek, ister sucuk ekmek, isterse kaşarlı tost dağıtıp inanılmaz bir gövde gösterisi gerçekleştirirdim...

CHP’yi yönetenlerin başta Deniz Yücel olmak üzere, partisel hiyerarşinin tepesinde yer alanların parası kadar piramidin alt tarafındakilerin duasına da ihtiyaçları olduğunu unutmamaları gerekiyor...

CHP’de Kiminin Parası Kiminin Duası!
Bünyamin Dobrucalı
Yazarımız Kim ?

Bünyamin Dobrucalı