10 Kasım’a Günler Kaldı


  • Oluşturulma Tarihi : 07.11.2025 09:14
  • Güncelleme Tarihi : 07.11.2025 09:14

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anacağımız 10 Kasım’a günler kaldı. Her yıl bu tarihe yaklaşırken içimizdeki duygu aynı anda hem buruk hem gurur dolu bir hâle gelir. Çünkü 10 Kasım; bir veda değil, bir hatırlayış, bir saygı duruşu, bir muhasebe ve bir bilinç tazelemesidir. Atatürk’ün fikirlerinin ve ilkelerinin sadece tarih kitaplarında değil, bugün hâlâ toplumun nabzında ve geleceğin yönlendiricisi olarak yaşadığını hissettiğimiz gündür.

10 Kasım demek, yalnızca bir matem günü demek değildir. 10 Kasım; neden bu milletin ayağa kalktığını, hangi koşullardan bir devlet yaratıldığını, hangi yoklukların içinden bir medeniyet hedefi çizildiğini yeniden hatırladığımız gündür. Atatürk, bizlere sadece bir ülke bırakmadı. Bir hedef bıraktı. Bir akıl bıraktı. Bir yöntem bıraktı. Bilimi rehber, aklı pusula yapan bir yaşam anlayışı bıraktı.

Bugün 10 Kasım’a günler kalmışken okullarda hazırlıklar başlıyor. Öğrenciler şiirlerini, kompozisyonlarını, korolarını çalışıyor. Evlerde televizyonların sesi biraz daha haberlere, belgesellere dönüyor. Caddelerde Atatürk fotoğrafları yeniden yerini alıyor. İçimizde o ağır ama gururlu sessizlik, her geçen gün 10 Kasım’a biraz daha yaklaşırken büyüyor.

Aslında 10 Kasım’ın bize en güçlü mesajı şudur: Atatürk’e duyduğumuz saygıyı, en samimi şekilde devam ettirmenin tek yolu; Cumhuriyet’e sahip çıkmak, onu korumak ve onu her gün daha ileri taşımaktır. Atatürk, “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır” derken, bunun karşılığı şudur: fikirler ölmez. Eğer bir millet onları yaşatırsa, fikirler sonsuz yaşar. Bu yüzden 10 Kasım’a hazırlanırken sadece duygularımızı değil, bilincimizi de tazeleriz.

10 Kasım yaklaşırken içimizde daha çok sorarız: Atatürk bugün yaşasaydı bizden ne beklerdi? Nasıl bir ülke hayal etmişti? Bu ülkenin gençleri özgür düşünebiliyor mu? Bilime, sanata, üretime ne kadar değer veriyoruz? İşte 10 Kasım bizi bu hesaplaşmaya çağırır. Çünkü Atatürkçülük sadece bir sevgi değil, bir sorumluluk biçimidir.

10 Kasım’a günler kala tüm Türkiye aynı duyguya yönelir. Saatler 09.05’e doğru geri sayar gibi… O iki dakikalık siren sesi bütün bir milleti aynı anda birleştirir. O anda şehirde, köyde, okulda, meydanda herkes aynı duruşun içindedir. Bu bile Atatürk’ün milletine nasıl bir ruh aşıladığını gösterir.

10 Kasım’a günler kala, bu tarih bize sadece geçmişi değil, geleceği hatırlatır. Çünkü Atatürk’ün bize bıraktığı miras, sadece anılmak için değil, korunmak, büyütülmek ve gelecek nesillere aynı bilinçle aktarılmak içindir. 10 Kasım’a her yaklaştığımızda onun büyüklüğünü yeniden anlar, Cumhuriyetin değerinin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hissederiz. Ve biliriz ki; Atatürk bu milletin kalbindedir, ışığı yolumuzu aydınlatmaya devam edecektir.

10 Kasım’a Günler Kaldı
Buse Deli
Yazarımız Kim ?

Buse Deli