2

Önerilerim : Piyanist


  • Oluşturulma Tarihi : 15.01.2024 08:36
  • Güncelleme Tarihi : 15.01.2024 08:36

Her köşe yazımda farklı bir film, dizi veya kitabın önerisini vereceğim yazı dizilerimde bu hafta, çok severek izlediğim bir filmden söz etmek istiyorum, ismi Piyanist…

Roman Polanski’nin yönetmenliğini üstlendiği “Piyanist” isimli film, sadece bir film değil, insanın direncini, sanatın iyileştirici gücünü ve tarihsel travmalarla başa çıkma sürecini anlatan derinlemesine bir eserdir bana kalırsa.

2. Dünya Savaşı’nı konu alan filmleri izlemeyi ve bu konuda yazılan kitapları okumayı çok severim. Piyanist de bu soykırımı en iyi şekilde izleyiciye aktarmayı başaran mükemmel bir film bence.

Władysław Szpilman’ın müziği, sadece bir sanat formu değil, aynı zamanda insanın içsel direncinin bir yansımasıdır.

Nazi işgali altındaki Varşova’da, piyanosuyla tınılar aracılığıyla insanlığını koruma mücadelesi, müziğin insan ruhunu nasıl iyileştirebileceği ve direncin nasıl canlı kalabileceği konularını işliyor. Polanski, müziği sadece bir araç olarak değil, aynı zamanda Szpilman’ın direnişinin sembolü olarak kullanıyor.

Holokost’un korkunçluğunu, gettolardaki zulmü ve toplama kamplarındaki dehşeti film çarpıcı bir şekilde resmederken yaşanan vahşeti tüm gerçekçiliği ile insanlığın suratına tokat gibi çarpıyor.

Film, seyirciyi Nazi zulmüyle yüzleştirmekten çekinmiyor, ancak bu trajediyi sadece tarihsel bir arka plan olarak değil, aynı zamanda insanın dayanma gücünü sorgulayan bir zemin olarak ele alıyor, bu nedenle de filmin çok boyutlu olduğunu söylersem yanılmış sayılmam.

Adrien Brody’nin canlandırdığı Władysław Szpilman, sessiz çığlıklarıyla seyirciyi etkileyen güçlü bir karakterdir bence.

Brody’nin derinlikli performansı, Szpilman’ın yaşadığı duygusal karmaşıklığı ve içsel mücadeleleri vurguluyor. Szpilman’ın kaybettiği her şeye rağmen müziğe olan bağlılığı, insanın içsel direncinin ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor.

Film, sanatın insan zihnini ve ruhunu nasıl iyileştirebileceği temelinde önemli bir mesaj iletmektedir. Szpilman’ın piyanosu, sadece müzik aracılığıyla değil, aynı zamanda sanatın insanın içsel gücünü canlandırma yeteneğiyle de dikkat çeker.

“Piyanist” filmi sadece tarihsel bir film olmanın ötesinde, insanın direncini, müziğin iyileştirici gücünü ve sanatın yaşamı nasıl zenginleştirebileceğini anlatan derinlemesine bir deneyim sunar.

Polanski’nin yönetmenlik becerisi ve Brody’nin çarpıcı performansı, seyirciyi duygusal bir yolculuğa çıkararak unutulmaz bir eser ortaya koymaktadır. “Ateş etmeyin, ben Polonyalıyım…” repliği film ile ilgili akıllara kazınan bir detay benim için. Birçok kişinin bu filmi izlediğini ve sevdiğini düşünüyorum ancak henüz hala izlememiş olanlar varsa bir şans vermenizi tavsiye ederim.

Önerilerim : Piyanist
Buse Deli
Yazarımız Kim ?

Buse Deli