Hayatta hepimiz dost, arkadaş ve sevdiklerimizle güven ilişkisi kurarız. Bu ilişkilerimizin de devam etmesini temenni ederiz. Bu ilişkiler, insanın en değerli hazinesidir. Ancak bazen, güveni en derin şekilde sarsan bir ihanetle karşılaşırız. Bu davranışlara da “arkadan bıçaklanmak” deyimini kullanırız. Bu deyim fiziksel bir saldırıyı değil, en yakınlarımızdan. Arkadaşlarımızdan, dostlarımızdan, güvendiklerimizden gelen gizli ve beklenmedik ihanetleri ifade eder.
Toplumsal yaşamda da bu durum sıkça karşımıza çıkar. İş hayatında, derneklerde veya toplumun farklı alanlarında, çıkar uğruna yapılan gizli ihanetler hem kişisel hem de kolektif güveni zedeler. Örneğin, bir proje üzerinde birlikte çalıştığınız bir ekip üyesi, sizin emeğinizi görmezden gelerek başarıyı kendi üzerine yazabilir. Bu durum hem bireyin motivasyonunu düşürür hem de ekip içi güveni yok eder. İnsanlar arasındaki bağlar zayıflar, insanlar daha temkinli ve korkak olur. Birbirlerine olan güvenleri sarsılır.
Peki, insanlar neden arkadan bıçaklar? Kıskançlık, çıkar, korkaklık veya nankörlük en sık karşılaşılan nedenlerdir. Ancak ihanetin temelinde, güvenin ve dürüstlüğün değerini anlamamak yatar. Güven, bir kez kırıldığında tamir edilmesi çok zor bir bağdır; bazen tamiri imkânsızdır.
Bununla birlikte, öne çıkmak, daha görünür ve daha saygı duyulan biri olmak için aslında örnek alması gereken, birlikte yol alırken ondan birçok şey öğrenmesi gereken kişiyi zayıflatmayı düşünerek arkadan bıçaklar, karalar, kötüler. Ama bu konuda bir deyim vardır. “Kötü söz sahibine aittir.” Bununla birlikte şunu da belirtmek gerekir. “Taklitler aslını yaşatır.”
Sonuç olarak, arkadan bıçaklamak yalnızca bir deyim değildir; güvenin, sadakatin ve dostluğun en hassas noktalarına saplanan keskin bir bıçaktır. Bu yüzden, güvenilen insanlar seçilirken dikkatli olmak, ilişkilerde dürüstlük ve samimiyet önceliğimiz olmalıdır. Elbette herkesin başına gelebilecek olan bu sırtından bıçaklanmak, insanları tedbirli olmaya zorlayacaktır.
Yanına aldığınız, birlikte yola çıktığınız kişileri iyi seçmelisiniz. Sizinleymiş gibi görünüp, sizin çevrenizi kullanarak kendi bir şeyler yapabilmek için sizin çevrenizden faydalanmak isteyenler olacaktır. Ama bunu gizlice ve sizi kötüleyerek yapanlar da olacak bu tip insanlardan uzak durmak gerekli. Bu karakterde insanlar aslında kendilerini belli ettikten sonra başka oluşumlarda yer almak isteyecek. Hatta bazı STK’larda bulunacaklardır. Ama unutulmamalıdır ki bulunduğu STK’ya veya birliğe faydası olmayan ve bencillik yapan birinin yeni katıldığı yere hiçbir katkısı da olmayacaktır. Aynı karaktersiz davranışı orada da er geç yapacaktır. Sakın unutmayın.
Hayatta ihanetlerle karşılaşmak kaçınılmaz olabilir önemli olan bu deneyimlerden ders çıkarmak ve güveni daha bilinçli inşa edebilmektir. Çünkü gerçek dostluk ve samimiyet, ihanetin keskin bıçağına rağmen, doğru ellerde her zaman yeşerir.