Hak Arayanların Yarattığı Mağduriyetler


  • Oluşturulma Tarihi : 14.12.2018 06:44
  • Güncelleme Tarihi :
Hak Arayanların Yarattığı Mağduriyetler yazının resmi

İzmir 10 Aralık’tan beri ulaşımda inanılmaz mağduriyetler yaşamakta. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ortaklığı ile işletilen İZBAN’da, Demiryol-İş Sendikası İzmir Şubesi ile yapılan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine 10 Aralık Pazartesi günü başlayan grev, şehirde yaşayan vatandaşların mağduriyetleri ile devam ediyor. Yaşanan mağduriyeti bizzat yaşamak için 12.12.2018 günü Karşıyaka İZBAN’a gittim, güvenlik görevlisine grevin devam edip etmediğini sordum. Devam ettiği söylendi. Aliağa İlçesi’ne sefer yapılıp yapılmadığını sordum, yapılmadığını söyledi. Çok şaşırdım. Grev yaparak hak aramak evet, demokratik bir hak ama 300-400 kişi hak arıyor diye, 3 milyon kişinin ulaşım hakkını engellemek ne kadar doğru takdiri siz okurlara bırakıyorum.
12.12.2018 günü Karşıyaka Serinkuyu mevkiine giderek, Aliağa dolmuşuna bindim. Madem İZBAN ile ulaşım yok, minibüs ile ulaşım ne şekilde yapılıyor görmek istedim. Aynı zamanda vatandaşın düşüncelerini merak ettim. Dolmuş çok sık geçmedi, yaklaşık 30 dakika bekledim. Sonra gelen Aliağa minibüsüne bindim. Dolmuşta kaç kişi var saymadım, ama ayakta olan yolcuları saydım. 11 kişi vardı. İnanamadım, sıkış tepiş bir yolculuk bizi bekliyordu. Minibüs içinde herkesin en az bir kez İZBAN grevi ve grev yapan çalışanları hakkında konuşmaları oldu, tabiî ki bunlar sakin tavırlı eleştiriler değildi. Bazı vatandaşlar grev yapan işçilerin maaşlarının açıklandığını, halen kendilerinin asgari ücretle çalıştığını, bu şekilde bir grev yaparak vatandaşı mağdur etmelerinin doğru olmadığını söylüyordu. Hemen herkes bu düşüncelere katılıyor, hatta sinirli bir şekilde onaylayarak katılıyordu. Hiçbir şekilde hiçbir çalışanın maaşının kaç lira olabileceği hususunda görüş bildirmem. Ancak, aldıkları maaşların üzerine işverenlerin verdiği yüzde % 22’lik oranı hiçbir devlet memuru göremez sanırım. Elbette tüm çalışanlar işçiler keşke 5.000 hatta 10.000 civarında maaş alsa, kurum kuruluş ayırımı yapmadan bu maaş aralığında olsun isterim. Kim istemez asgari ücretin 2.500-3.500 TL arasında olmasını,
Tüm bu hakların belirli mücadeleler ile alınabileceğine bende inanıyorum. Kesinlikle katılıyorum, etkili eylemler yapılmalı, işverenlerin, devlet kurumlarının dikkati çekilmeli, günümüz şartlarında insanca yaşamaya yetecek maaşların alınması yönünde çalışmalar olmalı. Ama... Ama... Ama tüm bu faaliyetler içerisine giren sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, derneklerin eylemleri ile başka insanların günlük yaşantılarına zarar verilmemeli. Grev yapan işçiler dışında insanların yaşamları sürdürmek zorunda oldukları, işlerine zamanında ulaşmak zorunda oldukları, hastaları olabilecekleri ve yaşlılarımız asla ve asla unutmamalı.
Evet, hak aranmalı grev bir haktır. Ancak grev dışında kalan insanların sosyal ve ekonomik haklarına zarar vermeden, günlük yaşantılarına engel olmadan bu faaliyetler icra edilmeli. Grev yapan, yapacak olan tam işçilerimizin bu hususlara dikkat etmesini temenni ederim. Yaptıkları mücadelede başarılar dilerim.

Hak Arayanların Yarattığı Mağduriyetler
Cemal Durmaz
Yazarımız Kim ?

Cemal Durmaz