23 Ocak 2021 günü 19 Türk denizcinin çalıştığı Mozart isimli Liberya bandıralı konteyner gemisi, Batı Afrika bölgesi Gine Körfezi’nde Korsanlar tarafından saldırıya uğradı.
Saldırı esnasından korsanlar Azerbaycanlı Ferman İsmailov isimli denizciyi öldürdü. 15 denizciyi de rehin alarak kaçırdılar. Sadece 3 personeli gemiyi Gabon ülkesinin Gentil Limanı’na götürmeleri için gemide bıraktılar. Bu üç denizci gemiyi Gentil Limanı’na getirerek demirlediler.
Geçen yıl içinde gemilere yapılan korsan saldırıların %95’inin bu bölgede Gine Körfezi’nde yaşandığı tespit edilmiştir.
Halen ülkelerin, deniz ticareti ile uğraşan uluslar arası şirketlerin bu tür saldırıları önleme anlamında ciddi bir adım atmadıklarını anlayabiliyoruz. Yani denizcilere denizcilerimize gereken önem verilmiyor mu? Sorusunu sormakta hakkımız sanırım.
Zira 2019 yılında da Batı Afrika açıklarında Paksoy-1 adlı Türk gemisinden de Nijeryalı korsanların saldırısı sonucu 11 gemicinin kaçırıldığını biliyoruz. 28 günlük pazarlıklar sonucu fidye ödemek sureti ile 11 gemici korsanlardan kurtarılmıştır.
Son 10 ayda 100 den fazla korsan saldırı meydana gelmiş, yani Batı Afrika kıyılarında özellikle Gine Körfezi’nde neredeyse hafta da iki saldırı meydana gelmektedir.
Peki, uluslararası bir çözüm bulunmuş mu?
Hayır. Bir çözüm bulunsaydı bu tarz saldırıları duymazdık.
Şu an ortada kaçırılan denizcilerin kurtarılması için bir çözüm öngörülüyor mu?
Evet. Muhtemelen 2019 yılında kaçırılan 11 gemicinin kurtarılması için fidye ödendiği gibi, şimdi de kaçırılan 15 gemici için tekrar istenecek fidye beklenecek ve muhtemelen bu bedel ödenerek gemiciler sağ salim kurtarılacak.
Bu kısır döngü ne zamana kadar böyle devam edilecek. Elbette bir tek gemicimizin bile burnu kanamasın. Bir tek gemicimiz için milyon dolarlar bile harcana bilir. Asla bu yönde kuşkum yok. Tereddüt etmem. Ancak. Bu adamlar korsan, yani işleri bu, ülkelerin işi de kaçırılan gemicileri için sadece fidye ödemek olmamalı. Kesin bir çözüm için uluslararası bir çözüm bulunmalı. İvedilikle bir araya gelinmeli.
Fakat uluslararası bir çözüm belirli bir süreci gerektirdiğinden. Acaba deniz ticareti ile uğraşan dev firmalar. Fidye veya sigorta paraları gibi harcamalar veya beklentiler yerine çok güçlü bir gemi koruma sistemi getirebilirler mi? Getirmeliler mi?
Bizim askerimizin polisimizin, hatta insanımızın cesareti tüm dünya tarafından takdir görmektedir. Bu yüzden emekli veya mesleğinden bir nedenle ayrılmış, istifa eden, özellikle güneydoğu tecrübesi olan asker ve polislerimizden güvenlik personeli temin edilebilir mi?
Bence gecikmeden ticari gemiler bir an önce gemilerinde bu tarz eğitimli ve tecrübeli ekipler bulundurmalı, gemilerini ve gemicilerini sadece fidye ödeyerek kurtarmayı beklememeliler.
Biliyorum ki bu tarz düşünceler her zaman mevcuttu fakat hayata geçirilmediğini görüyoruz. Kesinlikle karlarından çok küçük bir fedakarlıkla, gayet sağlam bir güvenlik sistemi kurabilirler, güvenlik personeli temin edebilirler.
Kazançlarına gösterdikleri önemi, gemicilerine de göstermeliler. Hatta en önemlisi gemicileri olmalı, kesinlikle uluslararası ticaret yapan gemilerin güvenlik personeli konusunda devlet tarafından zorunluluk getirilerek kontrollerinin de yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Unutulmamalıdır ki insanımız her şey den kıymetlidir.