Sayfa Yükleniyor...
Antalya, Adana, Mersin ve Osmaniye’de ormanlarımız yanmaya devam ediyor. Bazı yerler kontrol altına alınırken, bazı yerlerde yeniden yanmaya başlıyor.
En önemlisi şiddetli esen rüzgar, yangını kontrol altına almaya çalışanlara engel oluyor, hatta yangının büyümesine neden olmakta.
Evet ciğerlerimiz yanıyor. Anadolu anavatanımız diyoruz. Öyle öğrendik. İşte bu Anavatanın ciğerleri ORMANLARIMIZ.
Biz ne yapıyoruz.
Belki yeri değil ancak; halen ormanlık alanlarda mangal keyfinden vazgeçen yok. İlle de o mangalı yakacaklar. ‘Arkadaşım git evinde yak, git ormanın, çalı çırpının, kuru otun olmadığı yerde yak.’
İlla orman mı olması gerekir mangal için. Yaktın hadi, etrafını taş ile ördün mü? Daha sonra ateşin söndüğünden emin oldun mu? Üzerine toprak atıp tedbiri aldın mı?
Yok. Nerede öyle düşünceli insanlar. Mangalı yakar gider, üzerine az su döker sonra da kendi kendine söner deyim oradan uzaklaşanlara lafım.
Bunun yanında en çok ama en çok sinir olduğum bir önemli konu daha var.
Şu araçlarında sigara içerken, ellerini sigara ile birlikte aracın camından dışarı sarkıtanlar. Sigarasının külünü dışarı dökenler, sigarası yanarken külünü savuranlar aynı zamanda ateşinde savrulacağını da düşünmeyenler.
Hele bir kesim daha var ki. Pes artık dedirten cinsten. SİGARASI BİTİP DE ARACIN CAMINDAN SÖNDÜRMEDEN DIŞARI ATANLAR.
Allah aşkına bu işi önleyecek bir tedbir yok mu? Hiç düşünmeden bu tarz davranışlarda bulunanlara halen etkili bir ceza yok mu? Ne zaman hep birlikte bu davranışlara tepki göstereceğiz. En önemlisi ne zaman araçta sigara içmeyi, izmariti dışarı rastgele atmamayı öğreneceğiz. Çok merak ediyorum. Ben cevabını biliyorum. Ne zaman ki bu kişilerin canı yanar o zaman bu işi bırakırlar.
Ama eğitim. Her yerde önümüze çıkan bu eğitim, okullarda, taaaaa ilkokulda davranışlar hakkında uygulamalı eğitimler verilmeli. Eğitim öğretim sadece kitaplara yazılarak, oradan okunup anlatılarak öğretilmez, öğrenilmez. Çocuklarımıza uygulamalı eğitimler vermeyi bilmeli, bu tür uygulamalı eğitimleri müfredat içerisine almalıyız.
Manavgat yangınında üç vatandaşımız hayatını kaybetti. Allah rahmet etsin, yakınlarının ve milletimizin başı sağ olsun. Suçlu kim. Elbette araştırma devam ediyor. Her zaman olduğu gibi hep araştırmalar devam eder. Net bir sonuç beklenir ama açıklanan sonuçları da yıllardır okuyoruz. Asla ve asla caydırıcı bir netice açıklandığını veya bir ceza verildiğini ben hatırlamıyorum.
Hep söylediğim gibi, BU DÜNYA SADECE İNSANLARIN DEĞİL, ÜZERİNDE YAŞAMAKTA OLAN TÜM CANLILARINDIR.
Bu yangında binlerce belki milyonlarca doğada yaşayan canlılar telef oldu, hayatlarını kaybettiler. Onlar da anneydi, onlarda yavruydu, onlarda yaşamak istiyorlardı. Ama biz insanlar onların yaşam alanlarını yangınlar ile yok etmeye devam ediyoruz.
Alınan tedbirlerin elbette insan öncelikli olmasını düşünmek gerekirken, üzerinde yaşayan tüm canlılarında evlerinden yuvalarında canlarından olduklarını asla ve asla unutmayalım.
Her ne yapılacak ise bir an önce yapılmalı ormanlar yeniden tek bir metrekaresi kaybolmadan yeşertilmeli. Hayat bulmalı. Bazı rant canavarlarına yem edilmemeli. Yeter, ormanlardan UZAK DURUN ARTIK.