Sayfa Yükleniyor...
Çocukluğumun büyük kısmının geçtiği Narlıdere Sahilevleri, o zamanlar balıkçı barınağı, küçük büyük yazlık evler, salatalık, domates tarlaları ve narenciye bahçeleri ile dolu küçük bir Ege köyüydü.
Pek çoğumuzun emeklilik hayallerini geçirmek istediği bir yer.
İskeleden birbirimizi denize atar, plajda batırmaca oynardık. Karadenizli arkadaşlarımız akşamüstleri babaları ile balık avlamaya çıkarken biz kenardan onları hem merak hem de kıskançlıkla izlerdik. Küçükken tekne ile hiç balığa çıkamadım.
Büyüdük.
O arkadaşlarımdan bazıları halen balıkçılığa devam ediyor. Birkaç kere Balığa çıkarken beni de alın dedim. Denizin benim gibi acemi balıkçılar için çok dalgalı olmadığı bazı günlerde Yarın hava uygun gidelim dediler. Ancak hep bir şeyler engel oldu gidemedim. Kadem Reis geçen hafta salı günü aradı Bu sefer cuma gününe hiçbir program yapma. Balığa gidiyoruz dedi.
Perşembe günü sünnet hastasının getirdiği lokum ve cuma günüde tatlı alarak buluşma noktasına gittim. Balık yedikten sonra insanların tatlı yemek istediğini biliyordum.
Narlıdereden yola çıktık. Tutulacak balıkların, tutulduktan hemen sonra yumuşamasın diye buz dolu suya konulması gerektiği için, Güzelbahçe balıkçı barınağının orada bulunan buzcuya uğradık. Ancak o saatlerde pek çok tekne suya çıktığından buzlar tükenmişti. Biraz beklemek için yakınlardaki çay ocağına gittik. Genç yaşlı balıkçılarla dolu olan bu küçük yerdeki tek konu balıktı. Türkçe konuşuyor olmalarına rağmen pek çok kelimeyi anlamıyordum. Akşam suyu, sabah suyu, balığın sürmesi, gece yemlisi, çapari, gibi kelimelerle dolu cümleleri duydukça kendimi yabancı bir ülkede gibi hissettim.
Kadem reis bana bazı şeyleri tercüme ediyordu.
Akşam suyunu sevmiyorum dedi bir balıkçı.
Akşam suyu nedir dedim Kadem Reisin kulağına eğilerek.
İki türlü balıkçılık var. Biri bizim gibi akşam avlananlar. Bunlara akşam suyuna çıkanlar denir. Bir de sabah ava çıkanlar var Daha doğrusu gece 03.00da ava çıkanlar. Bunlara da sabah sucuları deniyor dedi.
Hangisi daha avantajlı? dedim.
İkisi de aynı. Sadece ne zaman çıkacağını kendin seçiyorsun. Sabah suyuna çıkanlar daha kısa çalışıyor. Mesela saat 03.00da çıkıp 06.00da geliyorlar dedi.
Biz niye sabah suyuna çıkmıyoruz? dedim.
Biz akşam suyunu daha çok seviyoruz. Hem çok kalabalık olmuyor dedi.
Buzumuzu aldık. Arabada ben, Kadem Reis, Taco, Ramo vardı. Bir süre sonra yeni birini daha aldılar.
Taco, Bu yeni tayfamız Yaşar dedi onu tanıtırken
Beni de tanıtırken Hem doktor hem de gazeteci. Bu gün gazeteci olarak bizimle dedi sonra biraz durup Sizin gazete çok okunuyor mu? diye devam etti Taco.
Gittikçe daha fazla dedim.
O zaman bizim bir sorunumuz var. Yaz belki çözülür. Şimdi biz balıkçıyız. Ama Gemici olarak ehliyet ve belge alıyoruz. Ben tekneyi gözüm kapalı kullanırım ama her 5 yılda bir gemiciler gibi baştan aşağı belgeleri yeniliyoruz. Biz gemici değiliz ki. Bizi ayrı bir kategoriye koymaları lazım dedi Taco.
Devam edecek .