2

Arkadaşınız Ne Kadar Omurgalı?


  • Oluşturulma Tarihi : 21.07.2016 08:29
  • Güncelleme Tarihi :

DENİZ ARSLAN

denars35@gmail.com

Kimilerine göre ‘Darbe girişimi’, kimilerine göre ‘Kalkışma’ kimilerine göre de ‘Senaryo’ diye tanımlanan bir şey oldu 15 Temmuz’da.

Bizde bu vesile ile insanımızı daha iyi tanıma fırsatı bulduk.

Kendileri bizimde arkadaş listemizde olan bazı arkadaşlarımızın sergiledikleri tavırlara istinaden insanımızın ne kadar ‘uyanık’ ve ‘iş bilir’ olduğunu bir kez daha anlamış olduk.

Efendim Darbenin ilk anlarında ‘Ohh nihayet gittiler. Başka türlü gidecekleri yoktu’ ‘Sakın dışarı çıkmayın, askerin şakası yok’, ‘Şimdi kaçacak delik arayın’ tarzında paylaşım yapan birçok arkadaşım oldu. Darbenin bastırıldığı dakikalardan itibaren o paylaşımlar birden sayfada yok oldu. O arkadaşlar bu sefer darbeye karşı ayaklanan insanların askerlere karşı gösterdikleri şiddeti sayfalarına taşıdılar. Şimdi de bu ülkede ne kadar mutsuz ve umutsuz olduklarını yazıyorlar.

Diğer taraftan daha önce sürekli ‘Reis sana canım feda’ ‘öl’ de ölelim ‘vur’ de vuralım’, Sen bizim Başkanımızsın’ gibi sözlerle beraber Cumhurbaşkanının, Başbakanın resimlerini paylaşanlardan bazılarının darbenin ilk saatlerinde o resimleri, sözleri kaldırdığını gördüm. Facebook’un ya da Twitter’ın güzel tarafı geçmişte yazdıklarınızı silebiliyorsunuz ama geçmişe yönelik hiçbir şey yazamıyorsunuz. Misal darbeden ne zaman haberimiz oldu? 15 Temmuz Cuma, Saat 10-11 arasında. O saatlerde paylaştığınızı silebilirsiniz ama siz isteseniz de geçmişe dönüp o saatler için bir paylaşım yapamazsınız.

Her fırsatta ne kadar vatanına, milletine, ülkesine bağlı olduğunu iddia eden, sürekli her giydiği şeyde bayrak olmasına özen gösteren bir arkadaşım var. Bu arkadaşımın profiline baktığımda darbe gecesi saat 01.30’a kadar hiçbir paylaşım yok. Sayfa tertemiz. Oysa darbe başlayalı 3 saat olmuş. 01.30’da ‘Allah dirliğimizi, birliğimizi bozmasın’ diye bir paylaşım o kadar.

Siz bu sözden ne anlıyorsunuz? Bir tarafı işaret etmiş mi? Hayır.

Darbeye karşı olmak ile ilgili bir anlam var mı? Yok.

‘Gerekirse canımı veririm de Tayyip Bey’i yedirmem’ diye bir şey var mı? Yok.

Sonraki paylaşım sabaha doğru. Artık her şeyin netleştiği, darbenin küçük bir grup tarafından yapıldığının tespit edildiği, başarılı olma şansının kalmadığı saatlerde o arkadaşım artık coşmaya başlamış.

Bir başkası AK Parti için yıllardır çalışanlardan biri. Bu arkadaş her dakika ‘Yaşasın AK Parti, Binali Bey’e canım feda’ gibi sözler, resimler, capsler paylaşıyor. Peki bu arkadaşım ne yapmış? 15 Temmuz’da yaptığı tek paylaşım Mekke’de bir cami resmi ve üzerinde ‘Hayırlı cumalar’ yazısı.

16 Temmuz gece saat 03.30 da ‘İyi insan olmak ile ilgili’ bir hadis paylaşmış. O kadar

Başka hiçbir şey yok!

Sonraki paylaşım 16 Temmuz saat 9 civarında. Artık darbe bastırılmış, ölen ölmüş, kalan sağlar bizim olmuş. Bu arkadaş ‘işte hainler’ diye bir liste ile paylaşıma başlamış, şu ana kadar da dakika sürekli paylaşım yapıyor.

Hasılı ne kadar iki yüzlü ve omurgasız insanlarla dolu etrafımız.

Kardeşim!  

Madem darbeyi destekliyordunuz, madem sizin içinizden geçen buydu. Cesur bir şekilde de bunu yazdınız. Buraya kadar her şey normal. Çünkü gerçekte içinizden geçen düşünceleri dile getirdiniz. Peki, neden siliyorsunuz o zaman? Madem birkaç ay ya da yıl hapis yemeye yüreğiniz yetmiyor niye o yazıları yazdınız?

Ya da madem ‘Reis için canımızı veririz’ diyorsunuz şimdi, 15 Temmuz gecesi saat 10-12 arasında neredeydiniz? Madem bu kadar yürek var sizde tarafınızı niye belli etmediniz? O zaman yemedi ama şimdi atış serbest.

Sevgili Okuyucular

‘Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün’ diye boşuna dememiş Mevlana. Sürekli milliyetçi paylaşımlar yapan ‘Meydanlarda demokrasi nöbetindeyiz’ diye dakika başı resim paylaşan arkadaşınızın nasıl bir omurgaya sahip olduğunu görmek istiyorsanız 15 Temmuz gecesi saat 22-24 arasında yaptığı paylaşımlara bakın.

Benim paylaşımlarıma da bakın. Nasıl bir omurgaya sahip olduğumu göreceksiniz.

Baktınız mı?

Arkadaşınız Ne Kadar Omurgalı?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan