2

Baltacı ve Katerina ile İlgili Bilmediğiniz Gerçekler 2


  • Oluşturulma Tarihi : 17.01.2016 07:58
  • Güncelleme Tarihi :

Deli Petro ve ordusu plansız bir şekilde Rusya’dan Karadeniz’e, güneye inerken, Osmanlı ve Kırım kuvvetleri tarafından, Romanya’nın Staneşti kasabası yakınlarında Prut nehri Rus ordusunun arkasında kalacak şekilde çembere alınıyor.

Arkasında azgın sular önünde de 200.000 kişilik kuvvet ile çembere alınan Deli Petro çaresiz bir şekilde Sevgilisi Katerina’dan yardım istiyor. ‘Çok feci sıkıştırıldım. Beni kurtarmazsan bu sana yazdığım son mektup olur. Ne yap, et, beni buradan kurtar’ diyor.

Katherina kısa bir araştırma yaptırıyor. O zaman tabi ‘google’ ya da Facebook falan yok. ‘Baltacı yazıp’ tüm gerçekleri öğrensin. Hemen İstanbul’daki Rus casuslarına güvercinle haber gönderiyor. ‘Bu adamın zayıf tarafı neresi? Para mı sever, kadın mı sever, altın mı sever, gümüş mü sever’ diye soruyor.

Saraya cariye kılığında girmiş olan Rus casus Maria Sharapovic isimli bir kadın, mektuba hemen yanıt veriyor. ‘Baltacı çok çapkındır. Aramızda lakabı da var ama ben yazmayayım, ayıp olur’ diyor.

Katerina ne olur ne olmaz belki ikna edemem, lazım olur diye yanına biraz da para alarak Romanya’ya doğru yola çıkıyor.

Bu arada Baltacı’nın fırsattan istifade ederek birkaç Romenle ‘düşmana saldırı sırasında yapılması gerekenler’ üzerine çalıştığı, ayrıca iki ülke ilişkilerinin gelişimi için yakın temaslarda bulunduğu iddia edilmektedir.

Romanya’ya gelen Katerina, Baltacı Mehmet Paşa’ya haber yollar ‘Rus gelenekleri icabı seninle baş başa görüşmek isterim, mümkünse’ diyerek görüşme ile ilgili özel bir istekte de bulunur.

Her ne kadar Kırım hanı ve İsveç Kralı Demirbaş Şarl ‘Rusların böyle bir geleneği yok, seni öldürmek istiyor olabilir, kabul etme, gel Rusları hazır çembere almışken hepsini yok edelim, sonra gideriz istersen Katerina ile bin defa baş başa görüşürsün‘ demişlerse de Baltacı bildiğini okuyor, baş başa görüşme talebini kabul ediyor.

Yeni aldığı elbiseleri, çamaşırları giyip adeta parfüm banyosu yapan Katherina’da Baltacı Mehmet Paşa’nın çadırına gidiyor.

Baş başa bir görüşme olduğu için tam olarak neler konuşulduğu konusunda Resmi tarihçiler herhangi bir şey yazmamışlardır. Ancak o gece çadırın kapısına kadar Katherina’ya refakat eden Rus hizmetçi Olga Tomashova, daha sonra anlattığı anılarında görüşmenin içeriği ile ilgili bazı bilgilerin gün ışığına çıkmasını sağlamıştır.

“O gece hanımım baştan aşağı çok özel giyindi, süslendi. Zaten güzeldi, daha da çekici bir hal aldı. Ben çadırın kapısına kadar gittim. Ondan sonra yarı açık kapıdan hem olanları biraz gördüm, hem de duydum. Baltacı hanımımın elini nazikçe öptükten sonra beraber divanda oturdular. Katherina ‘Maşallah isminiz dünyaya yayılmış. Biz taa Rusya’dan adınızı duyduk, Baltalı Mehmet Paşa’ diye muzipçe gülümsedi. Mehmet Paşa’nın da yüzünde gururla karışık bir gülümseme oldu. ‘Baltalı değil efendim, Baltacı’ diye düzeltme yaptı. Katherina elini ağzına götürerek, kızarmış yanaklarını kapatıp ‘Ay affedersiniz’ diye başını biraz öne eğdi. ‘Efendim sebebi ziyaretimi biliyorsunuz. Bizim Deli Petro için sizden ricacı olmaya geldim. Gerçi bir taraftan da böyle olması iyi oldu, yoksa nasıl tanışırdık.  Bizim Petro’nun aklı biraz kıttır, delidir, melidir, ama iyi bir insandır. Bir cahillik etti. Ben kulağını çekerim. Onu ve ordusunu serbest bırakın. Ne isterseniz veririm’ diye devam etti. Baltacı muzipçe gülerek ‘Ne istersem mi? Bir Osmanlı paşasını kolayca kandırabileceğinizi mi sanıyorsunuz’ dedi.  Katerina ‘Ah burası çok sıcak oldu. Ben şunu çıkartayım’ deyip üstündeki kaftanı çıkardı. Bembeyaz teninin üzerindeki kırmızı çilleri ortaya çıktı. Baltacı ‘Madem burası sıcak diyorsunuz, isterseniz çadırın arka odası nehre bakıyor, rüzgar eser oradan, biraz daha serin’ dedi ve arka odaya geçtiler. O gece ile ilgili başka detay bilmiyorum. Hanımım da bana bir şey anlatmadı. Yalnızca dışarı çıktığında saçı başı biraz dağınıktı. ‘Hanımım görüşme nasıl geçti?’ diye sorduğumda ‘Türkler gerçekten dedikleri kadar varmış. Çok güzel bir anlaşma oldu’ dedi. Sonrasında da Çarımız Deli Petro ve ordusu serbest bırakıldı” diye yazmıştır.

Baltacı İstanbul’a döndüğünde ordu içindeki huzursuzlukları ve düzensizlikleri ileri sürerek Ruslarla anlaşma imzaladığını iddia etmiştir.

Oysa o dönemde Rus ordusu ve çarı esir alınmış ya da yok edilmiş olsa bugün biz Rus uçakları ile uğraşmak zorunda kalmayabilirdik. En azından bugün dört tarafımız düşmanlarla çevrili olmaz belki bir tarafımızı sağlama almış olurduk.

Tarihçi olmamakla beraber sizin için tarih ile ilgili bir araştırma yaptım.

Umarım verdiğim bilgilerden memnun kalmışsınızdır. 

Baltacı ve Katerina ile İlgili Bilmediğiniz Gerçekler 2
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan