2

Bayramda Keyfimiz Kaçmasın


  • Oluşturulma Tarihi : 06.07.2016 08:02
  • Güncelleme Tarihi :

Bugün bayram.

Gece saat 01.00’dan itibaren bayram için mesajlar gelmeye başladı. Gece yarısını geçen bir saatte bayram tebriki mesajını neden gönderir insanlar? ‘İlk ben tebrik edeyim’ isteği mi yoksa ‘Bir an önce göndereyim de kurtulayım’ kaygısı mı bilemiyorum. Çoğu, rehberdeki tüm kişilere gönderilen standart mesajlar.

Bazıları altına isim bile yazmıyor. Bunun genelde iki sebebi olur diye düşünüyorum.

  1. Yazan kişi mesaj yazmayı bilmiyor (Adını mesajdaki temennilerin sonuna eklemesi gerektiğini).
  2. ‘Benim telefonumu biliyordur’ ya da  ‘Bilmeli!’ diye düşünüyor.

İyi de telefon bu mübarek. Tuvalette oynarken ya da ıkınırken cepten kayıp kuburun içine düşebiliyor. Hal durum böyle olunca sende kayıtlı tüm numaralar siliniyor.  Karşında sadece numara ile gelen “Benim ömrümde ırmaklar vardır, sularında hayallerimi yüzdürdüğüm, benim ömrümde sevdiklerim vardır bayramlar ayrı geçince üzüldüğüm. Bayramınız mübarek olsun!” Haliyle ‘Acaba bu mesaj kimden?’ diye meraklanıyorsun.

Bir de telefonla arayıp dilek ve temennilerini iletenler var.

Telefon çalar, arayan sende kayıtlı olmayan bir numaradır, açarsın.

‘Deniz merhaba’ der karşıdaki ses. Arayan, isminin arkasına ‘bey’ gibi bir ek koymadan söylediğine göre tanıdığın, samimi bir arkadaşın olmalı diye düşünürsün.

‘Merhaba’ dersin kafanda ‘Kim bu acaba?’ tedirginliği ile...

‘Nasılsın?’ der karşıdaki ses sanki oynadığı ‘Beni sesimden çıkaracak mı?’ oyununun tadını çıkarır gibi bir keyifle.

Sen ‘İyiyim teşekkür ederim, sen nasılsın?’ diye diyaloga cevap verirken diğer yandan sana adın ile seslenen bir insanı hala tanıyamamış olmanın ezikliği ile arayanı sesinin kalınlığından, inceliğinden, kelimeleri kullanış şeklinden tanımaya, hatırlamaya gayret edersin.

‘Beni tanıdın mı?’ diye sorduğunda  ‘Kardeşim insan konuşmanın başında kendini tanıtır, seni sesinden tanımak zorunda mıyım?’ diye içinden geçtiği halde ‘Valla telefonu değiştirdim, numaralar gitti’ diye bir bahane uydurursun genelde.

‘Ben Abdurrahman’ der sakince.

‘Haydaa Abdurrahman kimdi ya?’ diye sessizce düşünürsün. Kafanda o güne kadar tanıştığın bütün Abdurrahmanları geçirir sesinden ‘Acaba hangisiydi?’ diye tanımlamaya çalışırsın.

‘Senin ilkokul arkadaşın, Bayramını kutlamak için aramıştım’ der ‘Ulan beni sesimden bile çıkaramadın, ayıp sana. Eee tabi sen doktor oldun. Artık ..ötün büyüdü’ gibi kırgın bir tavırla.  30 yıl önceki arkadaşını ‘sesinden’ tanıyamamış olmanın ezikliği ile binlerce defa özür diler, tüm günü o eziklik ve üzüntü ile geçirirsin.

Şahsen ‘hassas’ biri olduğum için bende öyle olur.

Onun için sevgili okurlar; mesaj yazacaksanız kişiye özel olsun ve altına mutlaka adınızı soyadınız yazın.

Telefonla konuşurken de ‘Beni numaramdan, sesimden tanısın’ diye beklemeden lütfen adınızı söyleyerek dilek ve temennilerinizi iletin.

Kimsenin de bayram keyfi kaçmasın.

Hadi bakalım. Hepinize keyifli bayramlar…

Bayramda Keyfimiz Kaçmasın
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan