2

BELEDİYE BAŞKANI


  • Oluşturulma Tarihi : 01.10.2015 07:20
  • Güncelleme Tarihi :

Daha önce yazdığım ‘Bir İzmir Beyefendisinin Acı Hikayesi’ yazımda vefat eden komşumuz İhsan Bey’in hikayesini yazmıştım. İstemeden de olsa birilerini üzmüşüm. Narlıdere’den pek çok kişi yazıda tarif ettiğim kişi ile benzer özellikleri ve aynı ismi taşıyan Narlıdere Eski Belediye Başkanı İhsan Erbakış’ın vefat ettiğini zannetmiş.

Evvela ebedi istirahatgahına çekilen komşum İhsan amcaya rahmet dileyip eski kiracım, Narlıdere eski Belediye başkanı İhsan Erbakış amcaya da uzun ömürler diliyorum.

Uzun ömürler diliyorum ki ‘iyi, namuslu, haram, rüşvet yemeyen insanlar’ uzun yaşasın.

Yukarda yazdıklarımı bir daha okuyun lütfen. ‘Narlıdere eski belediye başkanı ve kiracım’ kelimelerini göreceksiniz. Size de garip gelmedi mi?

Narlıdere de Belediye başkanlığı yapmış bir adamın evi yok mu?

Sadece belediye başkanlığı mı? Şu anda yönetiminde olanların yaptıkları akçalı işler ve servetleri konusunda çeşitli dedikoduların döndüğü Narlıdere’deki Esnaf kuruluşlarını da kurmuş ve uzun yıllar başkanlığını yapmış bir insan ve kiracı?

Tanışma hikayemiz çok ilginç

Birkaç yıl önce annemler Sahilevleri’ndeki bahçeli evimizde, kışları soğuk olduğu için kalmak istemediler. Biraz peşinat, çoğu da banka kredisi ile Narlıdere’den onlara küçük bir daire aldık. Ev bir apartmanın 6. katındaydı.

Annem ve babama daireyi gösterdiğimizde Annem ‘Yok anam yok. Ben buraya gelmem. Başım döner düşerim balkondan’ dedi. Babam da zaten oldum olası bahçeli evden gitmek istemiyordu. Köylü adam apartmanda rahat eder mi?

‘Benim ayağım toprağa değmezse ölürüm’ deyip o daireye taşınmaktan vazgeçtiler.

Daire elimiz de patladı.

‘Bari kiraya verelim’ dedik.

Şimdiye kadar bize İzmir’in en iyi kiracılarını bulan sevgili okul arkadaşım Emlakçı Yılmaz Karlıdağ’ı aradım.

‘Bize iyi bir kiracı bul. Düzgün biri olsun 100-200 eksik olsun’ dedim

Birkaç gün sonra beni aradı ‘Deniz sana çok iyi bir kiracı buldum’ dedi.

‘Kimdir? Ne iş yapar?’ dedim

‘Narlıdere Eski belediye başkanı’ dedi. 30 yılı aşkın bir Narlıdereli olarak hemen tüm eski başkanları tanırdım. Çoğu da çok zengin.

Okul arkadaşım olması dolayısıyla zaman zaman birbirimizle dalga geçtiğim arkadaşıma ‘Bari Obama’ya verseydin’ dedim

‘Anlamadım’ dedi

‘Ya yılmaz niye dalga geçiyorsun? Koskoca eski Belediye başkanının evi yok da benim eve mi kiracı gelecek ‘ dedim

‘Valla yeminlen. Bak seni bekliyor burada’ dedi.

Kalkıp Binyapı Emlak’a gittim. Düzgün giyimli, sinekkaydı tıraşlı, beyaz saçları briyantinli ve taralı, Ayhan ışık bıyıklı biri oturuyordu. Ben içeri girince ayağa kalktı. ‘Merhabalar efendim. Ben İhsan Erbakış. Müşerref oldum beyefendi’ dedi.

‘Bende o sizin dediğinizden oldum’ diyesim geldi. Ayıp olur diye ‘memnun oldum efendim’ dedim

‘Efendim uygun görürseniz evinize talibim’ dedi. Kız isteyen damat gibi tertemiz giyinmiş bu insanı kırmak çok mantıklı olmazdı.

‘Valla sizden iyisini mi bulacağız verdim gitti’ dedim.

Böylece kendisi kiracımız oldu. Taşındıktan sonra evdeki bir iki eksiklik için birkaç kez eve gittim. Yaptığı harcamaları kuruşuna kadar faturalayıp gösteriyor, yaptırdığı işleri 10 yerden fiyat aldıktan sonra en uygun fiyatlı yerlerden yaptırıyordu. Bu şekilde başlayan tanışmamız bir süre sonra arada bir kahve içmeye gittiğim bir arkadaşlığa dönüştü. Bende zaman zaman siyasetle ilgilendiğim için onun hayatını, yaptıklarını, yaşadıklarını merak ediyor, soruyor, öğrenmeye çalışıyordum. Okul yaptırma derneği başkanlığı, Esnaf kooperatif Başkanlığı, Narlıdere Spor kulübü Başkanlığı ve 1978 den 12 eylül 1980’ e kadar süren belediye başkanlığı dönemlerini hep sordum, öğrendim. Onu tanıdıkça neden bir ev sahibi olamadığını anladım. Çünkü Terzilikten Belediye başkanlığına yükselen bu insan hep dürüst olmuştu. İşi hep ‘kanun ne derse’ ona göre yapmıştı. ‘Bu iş sana şuna mal olur, şu kadar verirsen evine ruhsat veririm’ tarzında akçalı ilişkilere hiç girmemiş, evini, eşini ve ailesini ihmal edip ‘Halk’a hizmet etmişti.

Bir gün karşılıklı kahvelerimizi içerken ‘İhsan amca bu kadar iş yapmışsın, bu kadar para elinden geçmiş. Sende yeseydin biraz olmaz mıydı?’ dedim. Kızdı. ‘ Eliyle gırtlağını göstererek ‘buradan bir lokma haram geçmedi’ dedi. Sinirlenince doktorun yasakladığı sigaradan bir tane yaktı. Bir nefes çekti. Sonra ‘ama biliyor musun pişman olduğum bir şey var’ dedi

Merak ettim. ‘Keşke biraz yeseydim’ diyecek gibi bekledim

‘Elin sorunları ile uğraşırken, evimi, karımı, çocuklarımı çok ihmal ettim. Benim kızım ateşler içinde yanarken ben başkasının ateşi yüksek çocuğunu hastaneye götürüyordum. Çünkü bir sürü şey ile uğraşmaktan eve gelemiyordum ki.  Evin tüm yükünü eşimin üstüne bıraktım. Ona çok haksızlık ettim çok. Keşke şimdi burada olsaydı da ondan af dileseydim. Ama maalesef’ dedi

Sigarasını dibine kadar çekti. Buğulanan gözünden yaş akmaması için direndi. Serde eski politikacılık var, duygularını göstermemeliydi. Biraz uzağa dalıp düşündü

Bir şey sorsam belki ağlardı. Sormadım zaten

Tekrar yüzünü bana döndü. ‘İşin kötü tarafı o dönemde onları ne kadar ihmal ettiğimin farkında bile değildim biliyor musun?’ dedi

Bunları yazsam şimdi belki bana kızacak ama bu dürüst ve gerçek İzmir Beyefendisi şimdi bir apartmanın kapıcı dairesinden bozma evde, kirada, tek başına ama gururla, ailesine Narlıdere de ‘dürüstlüğün ve doğruluğun sembolü bir soyadı olan ‘Erbakış’ soyadından başka bir şey bırakmadan yaşıyor.  

Allah böyle insanlarla bizi karşılaştırsın...

BELEDİYE BAŞKANI
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan