Sayfa Yükleniyor...
Köşemiz yetmediği için dün yarıda bıraktığımız hikayemize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Arkadaşlarımın bana tanıştırdığı yeni arkadaşım kendini anlatıyordu.
İşinden, iş arkadaşlarından, çalışma ortamından, ailesinden, nasıl biri olduğundan bahsetti.
Daha önce bir ciddi bir ilişki yaşadın mı? diye sordum.
Evet, evlenmeme çok az zaman kala yüzüğü attım dedi.
Neden? dedim.
Dünkü yazımın başında söylediğim o cümleyi söyledi. Çünkü beni benimle adattı deyip anlatmaya başladı.
Nişanlım yakışıklı, spor yapan, kendine bakan, konuşkan, tatlı dilli bir bankacıydı. İş icabı sürekli gezip yeni insanlarla tanışıyor, konuşuyordu. Tabii ki tanıştığı bazı kadınlar bunu ileri götürmek istiyorlardı. Bunu normal karşılıyordum. Bende bankacı olduğum için bu durumları bende yaşıyordum. Ama sonuçta iş sende bitiyor. Eğer sen karşıya sinyal vermezsen, herkes duracağı yeri bilir. Bende güzelliğime ve fiziğime çok güvendiğim için Beni aldatmaz diye düşünüyordum. Ama arkadaşlarım Bak evlilikte aldatılmaktansa şimdi dene ne var? diye kafamı didiklemeye başladılar. Onların zoru ile bir şey denedim. Facebook ta bizim kızların ortak kullandığı bir hesap varmış. Erkek arkadaşlarına numara çevirdiklerinde o profili kullanıyorlarmış. Çok çekici bir Rus kızın resimleri var. Dedi
Gayrı ihtiyari güldüm. Çekici ve güzel kadın deyince hepinizin aklına Ruslar geliyor, biliyorum. Ama gördüğün gibi benim onlardan bir eksiğim yok. Ne yazık ki o profile kendi resmimi koyamazdım dedi
Haklısın manasında başımı salladım. Ee sonra ne oldu dedim
Bende Nişanlıma arkadaşlık isteği gönderdim. Anında kabul etti ve hemen Nereden tanışıyoruz acaba? diye mesaj attı. Bende kadınının ağzından, onun bizim şirkete geldiğini, onu uzaktan görüp beğendiğimi, adını ve soyadını bulup faceten profiline baktığımı, sonra da arkadaşlık gönderdiğimi, böyle bir şeyi ilk defa bir erkek için yaptığımı, aslında çok çekici bir kadın olduğum için tam tersine erkeklerin beni çok arzuladığını, ama onu görünce kendime hakim olamadığımı yazdım. Egosu tavan yaptı. Uçtu adeta
Kim olsa uçar tabi diye onayladım.
Yaklaşık 15 gün yazıştık. Kameradan görmek, telefondan konuşmak istiyordu. Bende Zaten resimlerimi görüyorsun ve merak etme seninle yüz yüze görüşüp buluşacağız, ama eğer benimle bu şekilde konuşmaya devam etmek istemiyorsan, sen bilirsin tabii diyordum. Biraz trip atıyordu ama bırakamıyordu da. Benim yanımdayken bile o kıza mesaj gönderiyordu. Uzatmayayım..
Yok ya ne uzatmaması, uzat valla. Çok heyecanlı. Tüm detayları anlat dedim
Neyse, 15 günün sonunda benim işyerime yakın bir yerde buluşmak için randevulaştık. O gün özellikle onu arayıp Hayatım öğlen beraber yemek yiyelim mi? diye sordum. Bana Toplantım var öğlen çıkamam dedi. Kızla buluşacağı mekana, kız arkadaşım Burcu ile önceden gittim. Bizi orada görünce şok oldu. Toplantı iptal oldu, bende hızlı hızlı bir şey atıştırayım diye geldim deyip yanımıza oturdu. Bu sırada diğer kıza da ya mekanı sevmedim. Başka bir yerde buluşalım diye yazıyordu. Artık daha fazla dayanamayıp yazdıklarını önüne koydum, yanına da yüzüğü bıraktım, çıktım dedi
Ağzım açık bir şekilde dinliyordum. Bir an için kendimi adamın yerine koydum. Allah korusun ya adam harbiden kötü yakalanmış dedim kendi kendime.
Sesli düşünmüşüm. Nasıl anlayamadım? diye sordu bana biraz daha yaklaşarak.
Allah korusun böyle adamlardan, harbiden kötü adammış diye çevirdim hemen
Evet valla diye onayladı beni.
Bari yüzüğü bırakmayaydın, bozdurur harcardın diye düşündüm. Ama ona söylemedim tabii
Valla millet busht olmuş. Kime inanacağını şaşırıyor insan dedim
Ama aklım hala adamın kötü yakalanmış olmasındaydı. Abla çok çetin ceviz çıkmıştı.
Neticede bende yakışıklı, karizmatik ve kendime bakan biriyim. Ayrıca çok güzel yazılar yazıyorum. Haliyle bir sürü genç ve güzel kadın da bana arkadaşlık isteği gönderiyor, konuşmak istiyor. Her seferinde Ulan acaba Gönül bana numara mı çekiyor diye hayatıma heyecan da katabilirdim.
Ama belli bir yaştan sonra heyecan kalbe zararlı.
Tam o sırada telefonum çaldı. Ablam Yemeğe gelmiyor musun kurban diye soruyordu.
Ne? Acil Hastamı? Tamam, siz ameliyathaneye alın, ben hemen geliyorum dedim.
Zavallı ablamsa Ne hastası kurban olayım? Ne ameliyatı? Babamda iyi. Yemek diyorum yemek demeye çalışıyordu.
Kusura bakmayın ben gitmeliyim, malum görev. İnşallah görüşürüz tekrar deyip elini sıktım, bir gazla tavla oynayan kız arkadaşım ve erkek arkadaşının yanından Hastaneye çağırıyorlar diye geçtim.
Arabama bindim. Abi bu şanssızlık peşimi bırakmıyor ya diye yola koyuldum.