Sayfa Yükleniyor...
İmdat kurtarın beni diye bağırıyor genç kadın. Yerde, zayıf incecik kolları ve bacakları ile adamın yumruk, tekme ve bıçak darbelerinden kurtulmaya çalışırken. Lüften yardım edin, öldürüyor! diyor bir umutla, bıçak kendisini korumak için kaldırdığı elini keserken. Kaç kere tekrarlıyor sayamadım aynı şeyi az önce orada, yanında olan 2-3 erkek(!) ten birinin kendisini kurtarması için. Oysa zayıfı gördümü ezen, racon kesen, bana mı baktın birader?!diye kaşlarını çatan o mahallenin delikanlıları, çoktan onu kaderiyle baş başa bırakıp o anda daha çok işlerine gelen Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır kuralını uyguluyorlardı.
Adam arka arkaya, batırıyor bıçağı acımasızca...Namusunu temizliyormuş o esnada. Ne kirli bir şeymiş bu namus. Kaç tane kurban verildi onu temizlemek uğruna. Ve kim bilir daha kaç kurban daha...
Sesi daha az çıkıyor kadının bedenine giren her bir bıçakta... imdat! diyor etrafa. Belki kaçanlardan birine son bir cesaret gelir umuduyla. Yardım edin! diyor gittikçe daha az çıkan bir ses tonuyla. Ama yalvarmıyor adama. Muhtemelen biliyor onun ne kadar acımasız olduğunu ve dur yapma, acı bana, bize, çocuklara demiyor asla.
Acımıyor, yorulmuyor adam da. Defalarca vuruyor arka arkaya. Seviyordum. Beni ve çocuklarımızı terk etmişti. Yanında başka biri ile görünce kendimi kaybettim diyor. Neden seni terk etmişti acaba? Bu sevgisizliğin, duygusuzluğun, öfken, sinirin olabilir miydi mesela? Hem insan sevdiğine böyle yapar mı? Nasıl bir sevgi bu kadar kör eder insanı acımasızca?
Kadın artık karşı koyamazken, kalkıyor adam üstünden. Onu öylesine ölüme terk ederken. Ağır tahrik vardı. Bana sen erkek değilsin dedi. Cinnet getirmiştim diyor karakolda ifade verirken. Oysa öldürmek için cinnet yerine bıçak getirmişti gelirken. Cinnete atıyor tüm suçunu her şey planlamışken.
Zaten kadın adamın malı, namusu bu ülkede. Öyle söylenir, her yerde, doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde. O bir varlık, bir kişi değil artık birine evet dediğinde. O evet dediği manyak, psikopat, duygusuz, sevgisiz, ilgisiz, sorunlu, iktidarsız, işsiz, bakımsız biri olsa bile. Kabul ettin, çekeceksin der töreler hatta kendi ailesi de yeri geldiğinde. Dayanamayıp çekip gittiğinde artık razısındır kaderine... Böyle bir son bekliyor olabilir seni herhangi bir yerde
Duygu K. can verdi bir zamanlar belki de sevdiği adamın elinde. İki öksüz yavru bıraktı geride. Muhtemelen ağır tahrik vardı, duruşmada da iyiydi, efendi durdu diyecek adam için mahkeme. Önce bir ceza verilecek, sonra inecek arka arkaya indirimlerle... Adam Namusumu temizledim diye gururla girecek hapise. Zaten verilen cezanın da bir kısmını yatıp çıkacak çünkü hukuk böyle bu ülkede
Bir cinayet böyle işlendi gözümüzün önünde. Ben de şahitim, sen de. Bu ülke de yaşayan herkes de! Sorulursa gördük ama bir şey yapamadık diyeceğiz mahkemede. Peki, suçsuz muyuz sizce?