Sayfa Yükleniyor...
Nur topu gibi bir darbemiz daha oldu.
Kısa hayatımda biri silahlı, biri post modern olmak üzere yaşadığım iki darbe vardı.
Bu üçüncüsü oldu.
O akşam Bornovada kafeterya sahibi olan ve aynı zamanda müteahhitlik yapan bir arkadaşım beni davet etmişti. Oraya gittiğimde halı ticareti yapan bir arkadaşı ile oturuyordu. Oturduğum yer itibari ile televizyonu görebiliyordum. Açık olan haber kanalında Fransanın Nice kentinde kamyonlu saldırganın yaptığı saldırı ile ilgili görüntü ve konuşmalar vardı. Bir taraftan yemek yiyor diğer taraftan da zaman zaman ekrana bakıyordum. Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin trafiğe kapatıldığı haberini gördüğümde bunun köprülere bir terörist saldırı ihtimaline karşı yapılmış bir önlem olduğunu düşündüm.
Sohbetimize devam ettik. Yemekten sonra Bornovada müteahhit arkadaşımın yeni yaptığı binanın olduğu yere doğru yürüyüşe çıktık. Yolda birkaç kere telefonu çaldı. Ankarada patlama ve silahlı çatışmalar var. Genelkurmay Başkanlığının orada oluyormuş. Sanırım bir darbe girişimi var dedi bize. Biz Bornova merkeze doğru giderken başka başka kişilerden aynı konuda telefon gelmeye devam ediyordu.
Bornovanın merkezinde, anayol üstünde oldukça geniş bir alanda çok büyük bir işe girmişti. Sadece daire sahiplerinin vekalet ve diğer işlemleri 800 bin lira tuttu dedi. 18 ay içinde bitirmeyi planlıyoruz ama.. diye devam etti. Ama? diye yüzüne baktım. Ama baksana ortalık karıştı dedi. Yüzü sararmış, kaygısı yüz ifadesinden net bir şekilde belli oluyordu.
Dönerken konumuz darbe başarılı olsa da olmasa da olacaklardı. Artık uzunca bir süre yabancı sermaye ve yatırım gelmez. Dövizi gör hele sen, nasıl fırlar şimdi. Tabii ki bu da her şeye yansır. Zaten her şey ince bir çizgide gidiyordu. Daha da kötü olacak. Umarım başarılı olmaz dedi.
Döndük, televizyonun olduğu ön tarafta birkaç masada insanlar dikkatle haber kanalını izliyorlardı.
Artık saat gece yarısını geçiyordu. Televizyondan olan olayların bu işi organize edenlerin tanımı ile Yönetime el koyma hükümetin tanımı ile kalkışma olduğu kesinleşmişti. Masada oturan bazı kişiler İyi oldu. Bunların başka türlü gideceği yoktu. Ülkeyi ne hale getirdiler diyorken Bu iş darbe ile olmaz. Askeri yönetim daha mı iyi olacak? diyenler de vardı. Birisi Göreceksiniz bu bir oyun ve sonrası daha kötü olacak dedi. Kafeteryada bir açık oturum başlamıştı adeta.
Sosyal paylaşım siteleri, telefonlar çalışmaya devam ediyordu. İstanbul ve Ankara savaş alanına dönmüşken İzmirde ise herkes normal yaşantısına devam ediyordu. Kafeteryada yapılan olumlu, olumsuz yorumlar sosyal paylaşım sitelerinde de aynı şekilde paylaşılmaya devam ediyordu.
Devam edecek .