Sayfa Yükleniyor...
Kadın: Bu koltuk takımını alalım bence. Ne dersin?
Erkek: Alalım diye söyledin zaten.
Kadın: Bence diye ekledim ama.
Erkek: Alalım mı? diye ya da Beğendin mi? Ne dersin? gibi şeyler de eklesen daha iyi olur.
Kadın: Sorun bu mu? Beğenmediysen başka bir şey alalım.
Erkek: Sorun şu ki hep senin fikirlerine göre hareket ediyoruz.
Kadın: Aaa üstüme iyilik sağlık! Biriktirmişsin içinde. Açıl bakalım.
Erkek: Hangisinden başlayayım?
Kadın: Buyurun, söz sizde. İstediğinizden başlayınız lütfen.
Erkek: Mesela düğün için anlaştığımız yer ile başlayalım.
Kadın: Ne varmış anlaştığımız yerde?
Erkek: Saat 8de başlayıp saat 12, hadi bilemedin saat 1de bitecek bir düğün için o kadar para vermek bana saçma geliyor.
Kadın: Öyle kaliteli bir otelde, o menü ile başka bir yer bulursan orada yapalım hayatım.
Erkek: Mesela yemekli yapmaya ne gerek vardı?
Kadın: İnsanlar aç mı kalsın?
Erkek: Hayır kalmasınlar ama zaten o saate kadar kim aç kalır ki?
Kadın: Sen insanları bilmiyorsun. Geçen Merve evlendi ya, düğünde sadece kokteyl verdi diye bir sürü kişi laf etmiş. Hatta bizim Meliha teyze Böyle düğün mü olur? diye uluorta söylemiş.
Erkek: Biz Meliha teyzeye yemek söylerdik.
Kadın: O sadece bir örnek. Kim bilir insanlar neler söylerler. Ben hayatımda bir kez evleniyorum. Her şey mükemmel olsun istiyorum.
Erkek: Şu lafına da sinir oluyorum. Nerden biliyorsun bir kez evleneceğini. Mesela senin ağabeyim 3 defa evlendi. Benim Şükran ablam ikinciyi boşadı, ağabeyinle yarışıyor.
Kadın: Aaa. Sen neler söylüyorsun? Ağzından yel alsın.
Erkek: Canım ben öylesine söyledim.
Kadın: Yoksa sen benden ayrılmak mı istiyorsun? Beni sevmiyor musun artık?
Erkek: Alla Allaaa. Ne ilgisi var.
Kadın: Bak doğruyu söyle. Hem fikirlerimi de beğenmemeye başladın. Kesin bir şey var
Erkek: Fikirlerini beğenmemek değil, arada benim ne istediğimi de sorsan mesela.
Kadın: Söyle hayatım, dinliyorum.
Erkek: Ben sana o zaman da söyledim. O otelin konsepti bizim tarafın eğlence anlayışına uymuyor. Adamların orkestrası hep yabancı şarkılar, popüler parçalar, vals, jaz falan çalıyormuş. Bizimkiler Ankaranın Bağlarını isterler mesela.
Kadın: Canım düğün bu. Elbet onları da çalarlar. O şarkı olmadan düğün mü olur?
Erkek: Peki bavlekan da çalarlar mı?
Kadın: O da ne?
Erkek: Bizim oranın yerel oyunu. Amcamın da en sevdiği oyun bu. Onu çaldırmadan oyuna kalkmaz. Amcam oyuna kalkmazsa bizim aileden kimse oyuna kalkmaz.
Kadın: Neden? Herkes amcana mı bağlı?
Erkek: O ailemizin büyüğü.
Kadın: Canım benim Reşat amcam da ailemizin büyüğü ama kimse onun oyuna kalkmasını beklemiyor.
Erkek: Bizde böyle
Kadın: Off off ya. Ya ben ne bahtsız, ne şanssız ve kadersiz bir kızım. Küçüklüğümden beri o otelde düğün yapma hayalim vardı. O otelin önünden geçerken beyaz gelinlikler içinde kuğu gibi süzülen kızları gördükçe hep kendimi hayal ederdim. Lütfen bunu bana çok görme.
Erkek: Ben çok görmedim, görmüyorum da. Senin hayalinin gerçekleşmesi ve mutlu olman en çok istediğim şeylerden biri. Sen mutlu olursan bende mutlu olurum.
Kadın: Ne yapacağız peki?
Erkek: Herkesin istediği şarkılardan bir CD bulup onu çalmalarını sağlayacağız.