Bir Düğün, Bir Tartışma


  • Oluşturulma Tarihi : 20.08.2016 07:43
  • Güncelleme Tarihi :
Bir Düğün, Bir Tartışma yazının resmi

Kadın: Bu koltuk takımını alalım bence. Ne dersin?

Erkek: ‘Alalım’ diye söyledin zaten.

Kadın: ‘Bence’ diye ekledim ama.

Erkek: ‘Alalım mı?’ diye ya da ‘ Beğendin mi?’ ‘Ne dersin?’ gibi şeyler de eklesen daha iyi olur.

Kadın: Sorun bu mu? Beğenmediysen başka bir şey alalım.

Erkek: Sorun şu ki hep senin fikirlerine göre hareket ediyoruz.

Kadın: Aaa üstüme iyilik sağlık! Biriktirmişsin içinde. Açıl bakalım.

Erkek: Hangisinden başlayayım?

Kadın: Buyurun, söz sizde. İstediğinizden başlayınız lütfen.

Erkek: Mesela düğün için anlaştığımız yer ile başlayalım.

Kadın: Ne varmış anlaştığımız yerde?

Erkek: Saat 8’de başlayıp saat 12, hadi bilemedin saat 1’de bitecek bir düğün için o kadar para vermek bana saçma geliyor.

Kadın: Öyle kaliteli bir otelde, o menü ile başka bir yer bulursan orada yapalım hayatım.

Erkek: Mesela yemekli yapmaya ne gerek vardı?

Kadın: İnsanlar aç mı kalsın?

Erkek: Hayır kalmasınlar ama zaten o saate kadar kim aç kalır ki?

Kadın: Sen insanları bilmiyorsun. Geçen Merve evlendi ya, düğünde sadece kokteyl verdi diye bir sürü kişi laf etmiş. Hatta bizim Meliha teyze ‘Böyle düğün mü olur?’ diye uluorta söylemiş.

Erkek: Biz Meliha teyzeye yemek söylerdik.

Kadın: O sadece bir örnek. Kim bilir insanlar neler söylerler. Ben hayatımda bir kez evleniyorum. Her şey mükemmel olsun istiyorum.

Erkek: Şu lafına da sinir oluyorum. Nerden biliyorsun bir kez evleneceğini. Mesela senin ağabeyim 3 defa evlendi. Benim Şükran ablam ikinciyi boşadı, ağabeyinle yarışıyor.

Kadın: Aaa. Sen neler söylüyorsun? Ağzından yel alsın.

Erkek: Canım ben öylesine söyledim.

Kadın: Yoksa sen benden ayrılmak mı istiyorsun? Beni sevmiyor musun artık?

Erkek: Alla Allaaa. Ne ilgisi var.

Kadın: Bak doğruyu söyle. Hem fikirlerimi de beğenmemeye başladın. Kesin bir şey var

Erkek: Fikirlerini beğenmemek değil, arada benim ne istediğimi de sorsan mesela.

Kadın: Söyle hayatım, dinliyorum.

Erkek: Ben sana o zaman da söyledim. O otelin konsepti bizim tarafın eğlence anlayışına uymuyor. Adamların orkestrası hep yabancı şarkılar, popüler parçalar, vals, jaz falan çalıyormuş. Bizimkiler ‘Ankara’nın Bağları’nı isterler mesela’.

Kadın: Canım düğün bu. Elbet onları da çalarlar. O şarkı olmadan düğün mü olur?

Erkek: Peki bavlekan da çalarlar mı?

Kadın: O da ne?

Erkek: Bizim oranın yerel oyunu. Amcamın da en sevdiği oyun bu. Onu çaldırmadan oyuna kalkmaz. Amcam oyuna kalkmazsa bizim aileden kimse oyuna kalkmaz.

Kadın: Neden? Herkes amcana mı bağlı?

Erkek: O ailemizin büyüğü.

Kadın: Canım benim Reşat amcam da ailemizin büyüğü ama kimse onun oyuna kalkmasını beklemiyor.

Erkek: Bizde böyle…

Kadın: Off off ya. Ya ben ne bahtsız, ne şanssız ve kadersiz bir kızım. Küçüklüğümden beri o otelde düğün yapma hayalim vardı. O otelin önünden geçerken beyaz gelinlikler içinde kuğu gibi süzülen kızları gördükçe hep kendimi hayal ederdim. Lütfen bunu bana çok görme.

Erkek: Ben çok görmedim, görmüyorum da. Senin hayalinin gerçekleşmesi ve mutlu olman en çok istediğim şeylerden biri. Sen mutlu olursan bende mutlu olurum.

Kadın: Ne yapacağız peki?

Erkek: Herkesin istediği şarkılardan bir CD bulup onu çalmalarını sağlayacağız.

Bir Düğün, Bir Tartışma
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan