Sayfa Yükleniyor...
Canım kızım; Annem, seni çok seviyorum diyen sesini, sıkı sıkı sarılışını unutmam mümkün mü? O gün gelinceye kadar özleyeceğim seni. Nur içinde yat diye yazılmış mezar taşının üzerine. Hemen altında Doğum tarihi: 21. 04.1997, Ölüm tarihi: 16.08.2014 yazıyor.
Annemin mezarına giderken bir sıra önündeki bu mezar hep dikkatimi çekerdi. 17 yaşında genç bir kız. Daha hayatının en başında, hiçbir şey yaşayıp görmemişken Neden ölmüş olabilirdi? Bir hastalık? Kanser? Lösemi?
Geçen gün gittiğimde mezarın başında kenarları dantelli, siyah bir başörtüsü takmış, giyiminden doğulu olduğu anlaşılan, orta yaşlı bir kadını o mezarın başında yalnız başına ağlarken gördüm. Eliyle mezar taşındaki tozları okşar gibi bir yandan silerken, diğer yandan ağlayıp ağıt yakıyordu. Bir süre onu izledim. Biraz daha uzakta bir kenarda 18-20 yaşlarında zayıf, genç bir çocuk bir taraftan sinirle sigarasını içerken diğer yandan da Hadi gidelim diye bağırıyordu. Ama kadın hiç duymuyormuş gibi aynı şeyleri yapmaya devam ediyordu. Annem için doldurduğum iki bidondan birini ona götürdüm. Allah rahmet etsin diyerek bidonu uzattım.
Allah razı olsun dedi uzattığım bidonu alırken. Solmuş, kurumuz çiçeklere suyu dökerken yanaklarından yaşlar akmaya devam ediyordu.
Kızınız mı? dedim.
Evet dedi.
Neden vefat etti? dedim.
İntihar etti dedi.
Bu olasılığı hiç düşünmemişim. Neden? diye soramadım. Öylece bekledim bir süre.
Bir akşam eve biraz geç geldi. Meğer bir komşumuz onu Konakta bir erkek arkadaşı ile görüp babasına söylemiş. Babası da kızdı ona. O kızgınlıkla bir tokat attı. Gurur meselesi yaptı kuzum. Ertesi gün biz evde değilken babaannesinin bir kutu hapını içmiş. Ben buldum kızımı odada. Öyle yatıyordu işte Kuzumdu o benim. Tek arkadaşım, dostum, her şeyim. Kızım, canım, annem deyip ağlamaya başladı tekrar. Anne hadi! Bak babamlar eve gelecek dedi genç çocuk.
Kardeşi mi? dedim.
Evet. Beni babasından habersiz getiriyor. Babası, diğerleri gelmiyorlar. Ne yapmıştı ki kuzum? Sadece arkadaşı ile dolaşıyordu dedi. Ahh kuzum, kadersizim. Keşke senin yerine ben ölseydim deyip tekrar mezar taşını okşayarak ağlamaya başladı.
Onu teselli edecek, üzüntüsünü giderecek bir söz yoktu. Allah rahmet etsin, mekânı cennet olsun deyip ayrıldım oradan.
Zaten ne yapmıştı ki zavallı? Bu çağda, yaşadıklarına, olanlara, 17 yaşında, hayatının baharında, sadece kendine kıyarak isyan etmişti