Sayfa Yükleniyor...
Geçenlerde televizyonda bir dizinin tanıtımını gördüm.
Malum normal bir insanın hayatı üzerine yapılan hiçbir dizi reyting getirmediğinden- Vatandaş zaten kendi hayatından bezmiş olduğundan akşam bir de gidip aynı hayatı televizyonda izlemek istemiyor muhtemelen- sürekli silahların konuştuğu, yalılarda, yatlarda, lüks mekanlarda geçen diziler en tepeye oturuyor.
Efendim 30 saniyelik tanıtımda 45 adamın öldürüldüğü bu dizide başrol oyuncularından biri hasımları tarafından totosundan vuruluyor. Kendisini vurana dönüp Erkek olan arkadan ateş eder mi ulenn! Sıkıyorsa önümden vur diye çıkışıyor. Silahı tutan adamda Hay hay, bunu sen istedin! deyip önden de rastgele birkaç el ateş ediyor. Kurşunlardan adamın tenasül bölgesine geliyor ama adam kalbini tutup yere yığılırken Bu iş burada bitmeyecek diyor.
Neyse çok uzatmayalım, uzayınca kimse okumuyor.
Adamı hastaneye götürüyorlar. Orada hastane personeli arkadaşlar (doktor, hemşire, teknisyen), acil servisin girişinde adamı ameliyathane kıyafetleri ile karşılayıp Çabuk kan hazırlayın, ameliyathaneye alıyoruz deyip aynı elbiselerle ameliyata giriyorlar.
Adamın oğlu da silahla ameliyathaneye giriyor. Doktor rolündeki arkadaşımız onu görünce İbrahim Bey bu kıyafetlerle buraya girmeniz doğru değil. Burası steril alan, hastanın mikrop kapmaması lazım diyor. Belli ki senaryoyu yazan arkadaş steril alan ve mikropları biliyor. İbrahim Bey silahı sallayarak Bu ameliyat bugüne kadar yaptığınız en önemli ameliyat olacak. Bu adam ölürse sizde onunla beraber bu masada öleceksiniz diye tehdit ediyor. Gariban doktor hasta yakının her dediğini yapmazsa ölmekten değil Alo 184 hattından şikayet edilmekten korkuyor olmalı ki İbrahim Bey şimdi çıkında işimizi yapalım diye yalvarır gibi konuşuyor. Hastanın oğlu Ben burada oturacağım deyip babasının ameliyatında kullanılacak olan steril gazlı bezlerin üstüne oturuyor. Doktor rolündeki Şikayet ederse etsin anasını satayım. Savunmamızı yazarız, ne yapacaklar canımızı alacak değiller ya diye düşünmüş olmalı ki Ben bu şartlarda ameliyat yapamam deyip maskesini çıkarıyor. Hasta yakını silahın ağzına mermiyi sürüp Doktor; eğer bir adım daha atarsan senin elini keserim, bir daha ömür boyu karına elini süremezsin! diyor.
Hayatımda böyle saçma bir tehdit cümlesi duymadım! Belli ki dizideki doktor da benim gibi şaşırıyor. Geriye dönüp artık kirlenmiş eldivenlerle ameliyatı yapıyor. Hasta normalde bu şekilde mikroptan ölür ama dizide rol gereği kurtuluyor.
Bu televizyon kanalında yayınlanan diziden bir sahne ve ne yazık ki bu bir komedi dizisi değil. Öyle bildiğiniz normal, reytingi yüksek (Yani çok izlenen) bir mafya dizisi yani.
İzleyince inanamadım. İnternetten buldum, aynı sahneyi defalarca seyrettim. Sigara ve içki gibi zararlı alışkanlıkların buzlanarak gizlendiği televizyonlarda, silahlı adamlar ameliyathaneye girip ameliyat ekibini Hastam ölürse sizde ölürsünüz diye tehdit ediyor! Sigara ve içki zararlı ama silah zararsız. Hele birilerini öldürmekle tehdit artık dizilerin olmazsa olmazı.
Aslında senaristler haklı. Zaten biz doktorlar normal insanlar değiliz, insanüstü varlıklarız. Ölüleri diriltme, arkamızdan gaz yerine şimşek çıkarma, Azraili dövme ve elinden ruh alma gibi özelliklerimiz var. Ve bütün bunları ancak kafamıza bir silah dayandığında yapıyoruz.
Silah yoksa ameliyathanede şampanya patlatıp parti yapıyoruz. Anestezi gazları ile kafa buluyoruz.
Yapmayın be kardeşim. Saçma sapan senaryolarla insanları gerizekalı yerine koymaktan vazgeçin. Biraz da hayatın gerçekleri ile bağdaşan şeyler yazın, çekin, insanlara gösterin.
Böyle bir sahneyi izleyen normal bir vatandaş Ben silahla içerde doktorları tehdit etseydim benim hastam ölmeyecekti diye düşünmeyecek mi? Yoksa istediğiniz bu mu?
Ülkede yeterince ölüm yok mu sizce?