Sayfa Yükleniyor...
Geçen hafta çarşamba ve perşembe günü yazdığım Bir Kadının En Büyük Düşmanı Kimdir? başlıklı yazı her zaman olduğu gibi oldukça fazla ilgi gördü. (http://ilksesgazetesi.com/yazar/bir-kadinin-en-buyuk-dusmani-kimdir-4416.html ) Yazı binlerce kez paylaşıldı, 5 milyon okunma sayısına ulaştı demeyeceğim çünkü öyle bir şeyin gerçek olmayacağını siz de, ben de biliyoruz. Ama şunu net şekilde söyleyebilirim ki; yazı normal ortalamanın üstünde okundu, yorumlandı.
Konu kadın olunca başka bir şey yazmaya gerek olmadan erkeklerin ilgisini çekiyor. Matkapı, testereyi bile bikinili kadınların eline verip çektikleri seksi pozları spor sayfalarına reklam veren işbilir reklamcılar bunu zaten çoktan keşfettiler. Ben de bunu onlardan öğrendim ve bundan sonra sık sık kullanmayı düşünüyorum.
Kadın kelimesini gören kadınların ise kadınsı kıskançlık dürtülerinin harekete geçeceğini, o yazıyı okumayacaklarını biliyordum. O yüzden başlığa Kadının düşmanı kimdir? gibi birkaç kelime daha ekledim. Etkili oldu mu? Oldu. Amacımıza ulaştık, yazıyı okuttuk.
Sosyal medya hesabımda yazıyı paylaşırken Hadi bakalım 100 puanlık uzman sorusu, bu sorunun cevabını kim bilecek? diye sormuştuk. İlginçtir yorum yapma cesareti gösteren pek çok kadın Bir kadının en büyük düşmanı başka bir kadındır. Hikâyenin sonunda bunları size anlatan kızın en yakın kız arkadaşı ve erkek arkadaşı birlikte olacaklar diye tahmin yapmışlardı. Nitekim tahminleri doğru çıktı. Kadın kadının kurdudur diye boşuna dememişler. Yeni çıkmaya başladığı erkek arkadaşını, 8.5 yıllık en yakın kız arkadaşı, kankası ile tanıştıran kahramanımız daha sonra onları yatakta yakalamıştı.
Hikâyeyi bitirdikten sonra Suçlu kim? diye sorduk.
Kadınlar erkekleri, erkekler kadınları, bazıları da bu olayda her iki tarafın da suçlu olduğunu söyledi.
Yorum yapmaktan çekinen bazı okurlar ise özelden bana mesaj attılar. Bunlardan bazılarında Kız körmüş, safmış, arkadaşını iyi seçmemiş Kız kaç yaşında? 28 yaşında mı? Yaşına göre Olgun olmamış demek ki Suç kadında. Beraber olduğu erkeği seçerken gözü dışarıda olan değil, oturmuş, olgun yoğrulmuş bir erkek seçecekti gibi şeyler yazıyordu.
Yazı yayınlandıktan sonra olayın kahramanı kız arkadaşımı aradım. Yazıyı okudun mu? diye sordum.
Okumaz mıyım? Aslında ben anlatırken dinlemiyormuş gibi görünüyordun ama hiçbir detayı kaçırmamışsın. Beni çok şaşırttın dedi.
Benim işim bu deyip bana özelden gelen mesajların bazılarını onunla paylaştım.
Biraz hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim. Kadınlardan daha çok destek bekliyordum. Bir kadının 8.5 yıllık kadın arkadaşı onun erkek arkadaşını nasıl ayartır? Düşündükçe çıldırıyorum. Acaba olay benim başıma geldiği için mi bu kadar sinirleniyorum. Orada yorum yapanlar sanki Bu son derece beklenen bir şey der gibiler. Oysa insan erkek arkadaşını, eşini bir arkadaşı ile gönül rahatlığı ile tanıştırmayacak mı? Hep tetikte mi olacak? Kimseye güvenemeyecek miyiz? dedi.
Valla zor soru sordun. O bölümü çalışmamıştım dedim.
O zaman bak sana konu çıktı. Bununla ilgili bir yazı yaz. Belki yeni fikirler çıkar dedi.
Onu kırmadım yazdım.
Eminim ki aranızda tecrübelerini bizlerle paylaşmak isteyenler olacaktır.