2

Biten bir yılın ardından


  • Oluşturulma Tarihi : 31.12.2015 08:13
  • Güncelleme Tarihi :

2015 bitiyor.

Yeni bir yıla başlıyoruz.

2015 için bir değerlendirme, 2016 için beklentilerimizi yazmamız lazım.

Yaşımızı yazmayalım, ama yıllarımızı bu ülkede geçirdik. Belki yazının sonunda söyleyeceğim cümleleri en başta söyleyeyim; yıllar geçiyor hiçbir şey değişmiyor.

Kendi özelimde mutluyum. Zaten beni nereye koysanız ben mutlu olurum ki. Polyannacılık ruhumda var benim. Afrika’da elektriğin olmadığı gecelerde, herkes sıcaktan ve klimaların çalışmamasından, bu ortamda daha fazla kalmak istemediklerinden şikayet ederken biz kalabalık bir grup arkadaş sohbet edip konuşarak zevkle vakit geçiriyorduk.

Yokluktan gelen biri olarak şu an içinde bulunduğum durum için her gün defalarca bana bu imkanı sağlayan Allah’a, bu ülkede yaşadığıma ve bu ülke için canını veren, fedakarlık eden herkese dualar ediyorum.

Her şeyim var; işim, evim, arabam, param, yiyecek yemeğim ve en önemlisi dünyada en çok sevdiğim insan; oğlum var.

2015 yılı benim için güzel geçti. Köşe yazarlığına başladım, kitabımız yavaş yavaş geliyor.

Aşk hayatı yönünden bahtımız kara zaten. Daha önceki yıllardaki talihsizlikler bu yılda da devam etti. Ablam Mardin’de ben ve Erdinç’e papaz büyüsü yaptırmış. Erdinç’in bahtı son bir ayda acayip açıldı. Umudumuz 2016 da inşallah. Bende açılmasını bekliyorum.

Ülkeye baktığımda mutlu ve umutlu olduğumu söyleyemeyeceğim.

Güneydoğu’daki ve çevremizdeki çatışmalar, ülkenin düşünce olarak ortadan ikiye ayrılmış olması, iki düşünce arasındaki sürekli mücadele, bu mücadelelerde masum insanların zarar görmesi, her gün gördüğüm ve artık neredeyse normal hayatın bir parçası olarak kanıksadığım her türlü şiddet, hırsızlık, dolandırıcılık, adam kayırma, bürokrasi,  ülkedeki mültecilerin durumları….vs vs.

Liste uzatılabilir.

Açıkçası memlekette çok da bir gelişme göremiyorum yıllar geçtikçe. Kendimi bildim bileli aynı olaylar, aynı sorunlar, aynı problemler. Yıllar geçiyor, biz yaşlanıyoruz, çocuklar büyüyor ama bir şey değişmiyor.

Ülkenin bir kesimi ‘Yılbaşını nasıl bir mekanda geçirsek, nerede tatil yapsak’ derdinde, bir kesimi de ’Yılbaşı bizim geleneğimizde yok, kutlamayalım’ mesajlarını geçme kaygısında.

Ülkenin başka bir kesiminde yaşayanlar ise (Burada asker, bürokrat, halk ayırımı olmaksızın)   bütün bunlardan bihaber şekilde sadece ve sadece 2016 ya ‘canlı’ olarak girebilme derdinde. Sonra da var olan çatışmalı ortamın normalleşmesi dileğinde…

‘Bir yıla nasıl girerseniz o yılınız öyle geçer’ diyorlar. Yalan…

Külliyen yalan.

Misal bir yıla sevgilimle öpüşerek girdik, aynı yıl içinde ayrıldık.

Bir yıla bir eğlence mekanında girdik ama o tüm yılı eğlenerek geçirmedik.

Geçen sene hasta yatağında 2015’e girdik, çok şükür, şeytan kulağına kurşun hastalıksız bir yıl geçti.

Bir yıla ağabeyim ve ailesi ile beraber girdik, o yıl içinde birbirimize küstük, konuşmadık.

Bir yıla pijama terlik, televizyon ile girdik, o senede de daha önceki yıllarda ne yapıyorsak öyle şeyler yaptık

Bir yılı Uludağ’da geçirdik, ama tüm yılımız kayak yaparak geçmedi.

Nasıl geçirirseniz geçirin mutlu olabileceğiniz bir ortamda sevdiklerinizle yeni yılı karşılayın.

2016’dan dileğim biraz zor ve pek çok kişinin dilediği ama gerçekleşmeyen şeyler. Olsun bizde dileyelim. Kim bilir belki gerçekleşir.

“Bu coğrafyadaki çatışma ve ölümlerin son bulması, kimsenin kimseye baskı yapmadığı, bireysel özgürlüklerin önündeki engellerin kalktığı, hak eden insanların yükseldiği, doğal afetlerin olmadığı, insanların sevdikleri ile mutlu bir şekilde yaşadığı bir ülke ve bir yıl olsun.”

Biten bir yılın ardından
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan