Sayfa Yükleniyor...
2015 bitiyor.
Yeni bir yıla başlıyoruz.
2015 için bir değerlendirme, 2016 için beklentilerimizi yazmamız lazım.
Yaşımızı yazmayalım, ama yıllarımızı bu ülkede geçirdik. Belki yazının sonunda söyleyeceğim cümleleri en başta söyleyeyim; yıllar geçiyor hiçbir şey değişmiyor.
Kendi özelimde mutluyum. Zaten beni nereye koysanız ben mutlu olurum ki. Polyannacılık ruhumda var benim. Afrikada elektriğin olmadığı gecelerde, herkes sıcaktan ve klimaların çalışmamasından, bu ortamda daha fazla kalmak istemediklerinden şikayet ederken biz kalabalık bir grup arkadaş sohbet edip konuşarak zevkle vakit geçiriyorduk.
Yokluktan gelen biri olarak şu an içinde bulunduğum durum için her gün defalarca bana bu imkanı sağlayan Allaha, bu ülkede yaşadığıma ve bu ülke için canını veren, fedakarlık eden herkese dualar ediyorum.
Her şeyim var; işim, evim, arabam, param, yiyecek yemeğim ve en önemlisi dünyada en çok sevdiğim insan; oğlum var.
2015 yılı benim için güzel geçti. Köşe yazarlığına başladım, kitabımız yavaş yavaş geliyor.
Aşk hayatı yönünden bahtımız kara zaten. Daha önceki yıllardaki talihsizlikler bu yılda da devam etti. Ablam Mardinde ben ve Erdinçe papaz büyüsü yaptırmış. Erdinçin bahtı son bir ayda acayip açıldı. Umudumuz 2016 da inşallah. Bende açılmasını bekliyorum.
Ülkeye baktığımda mutlu ve umutlu olduğumu söyleyemeyeceğim.
Güneydoğudaki ve çevremizdeki çatışmalar, ülkenin düşünce olarak ortadan ikiye ayrılmış olması, iki düşünce arasındaki sürekli mücadele, bu mücadelelerde masum insanların zarar görmesi, her gün gördüğüm ve artık neredeyse normal hayatın bir parçası olarak kanıksadığım her türlü şiddet, hırsızlık, dolandırıcılık, adam kayırma, bürokrasi, ülkedeki mültecilerin durumları .vs vs.
Liste uzatılabilir.
Açıkçası memlekette çok da bir gelişme göremiyorum yıllar geçtikçe. Kendimi bildim bileli aynı olaylar, aynı sorunlar, aynı problemler. Yıllar geçiyor, biz yaşlanıyoruz, çocuklar büyüyor ama bir şey değişmiyor.
Ülkenin bir kesimi Yılbaşını nasıl bir mekanda geçirsek, nerede tatil yapsak derdinde, bir kesimi de Yılbaşı bizim geleneğimizde yok, kutlamayalım mesajlarını geçme kaygısında.
Ülkenin başka bir kesiminde yaşayanlar ise (Burada asker, bürokrat, halk ayırımı olmaksızın) bütün bunlardan bihaber şekilde sadece ve sadece 2016 ya canlı olarak girebilme derdinde. Sonra da var olan çatışmalı ortamın normalleşmesi dileğinde
Bir yıla nasıl girerseniz o yılınız öyle geçer diyorlar. Yalan
Külliyen yalan.
Misal bir yıla sevgilimle öpüşerek girdik, aynı yıl içinde ayrıldık.
Bir yıla bir eğlence mekanında girdik ama o tüm yılı eğlenerek geçirmedik.
Geçen sene hasta yatağında 2015e girdik, çok şükür, şeytan kulağına kurşun hastalıksız bir yıl geçti.
Bir yıla ağabeyim ve ailesi ile beraber girdik, o yıl içinde birbirimize küstük, konuşmadık.
Bir yıla pijama terlik, televizyon ile girdik, o senede de daha önceki yıllarda ne yapıyorsak öyle şeyler yaptık
Bir yılı Uludağda geçirdik, ama tüm yılımız kayak yaparak geçmedi.
Nasıl geçirirseniz geçirin mutlu olabileceğiniz bir ortamda sevdiklerinizle yeni yılı karşılayın.
2016dan dileğim biraz zor ve pek çok kişinin dilediği ama gerçekleşmeyen şeyler. Olsun bizde dileyelim. Kim bilir belki gerçekleşir.
Bu coğrafyadaki çatışma ve ölümlerin son bulması, kimsenin kimseye baskı yapmadığı, bireysel özgürlüklerin önündeki engellerin kalktığı, hak eden insanların yükseldiği, doğal afetlerin olmadığı, insanların sevdikleri ile mutlu bir şekilde yaşadığı bir ülke ve bir yıl olsun.