BU ÜLKEDE RAHAT GÖRMEYECEĞİZ


  • Oluşturulma Tarihi : 08.09.2015 05:47
  • Güncelleme Tarihi :
BU ÜLKEDE RAHAT GÖRMEYECEĞİZ yazının resmi

Bu hafta sonu uzun yaklaşık 3 aylık bir ayrılıktan sonra oğlumu gördüm.

Öptüm. Kokladım. Sarıldım ve tekrar tekrar yaptım bunları. Elini elime aldım ve kendimi o kadar mutlu hissettim ki. Sonra aniden bir daha çocuğuna sarılamayacak, öpemeyecek, elini tutamayacak olan anne babalar geldi. Ne kadar kötü bir duygu. İnsanın çocuğuna bir daha sarılamaması. Onu öpüp koklayamaması.

 Rahmetli annem ‘Allah sizin acınızı bana göstermesin’ diye severdi bizi.

Anlamazdım.

Şimdi çok daha iyi anlıyorum.

Akşam biraz yanında yattım oğlumun. O uyurken izledim, dudaklarının kenarında öptüm. Saçlarını okşadım.

Neden benim aklıma gelip duruyor ki çocuğunu kaybeden anne babalar? Kayıtsızca sevemeyecek miyim oğlumu?

Ağlıyorum sessizce. ‘Allahım kimseye evlat acısı yaşatma’ diyorum.

Beraber güzel bir gün ve akşam geçirdik. Haberlere hiç bakmadım. İnterneti kullanmadım.

Niyetim bu gün ‘oğlum ve beraber geçirdiğimiz hafta sonunu’ yazmaktı.

Eve geç saatte geldim. Bilgisayarı açtım. Haberlere baktım. Bakmasaydım keşke. Görmeseydim keşke. Yine bir çatışma ve çocuğu şehit olan birçok anne baba…

Güzel bir gün yaşatmayacaklar bize bu ülkede. Ne istiyoruz ki? Bilmiyorum. 7 hazirana kadar her şey güllük gülistanlık iken sonrasında ne oldu ki?

Bir ton senaryo.  Kafam karmakarışık. Herkes ayrı bir pencereden bakıyor, ayrı bir şey söylüyor.

Ben siyasetçi değilim. Siyaset yazarı da değilim. Varsın o alanda çalışanlar bir sebep bulsunlar.

Ben anlamıyorum. Mesela neden MHP ve HDP hiç bir araya gelmediler ki?

Mesela Neden Türkler ve Kürtler el ele çıkıp ‘Kardeşim bu ülkede çatışma istemiyoruz’ diye bağırmıyorlar ki?

Neden ağaçlar için bir araya gelen, ülkede bir devrim havası yaratan gençler, ülkemizde bu çatışmalar için, gençlerin birbirini öldürmemesi için sessiz kalıyorlar ki?

Bu ülke büyük bir ülke. Zengin bir ülke. Bir taraftan karlı dağlar görünürken diğer taraftan denize girilebilir. Ben bunun resmini bile çektim.

Yirmi sekiz Avrupa devleti sayıları 200 bini bile bulmayan mülteci ile ne yapacağını şaşırırken biz yıllardır milyonlarca mülteci ile beraber birkaç ufak tefek olay dışında beraberce sorunsuz bir şekilde yaşadık, yaşıyoruz.

Bu kadar büyük bir ülkeyiz yani.

Kürtçe ve Kürtlük ile ilgili bu kadar gelişme olmuş, bu kadar yol alınmışken, bu kadar haklar alınmışken ( bazıları bunların PKK sayesinde olduğunu söylese de) hala ne isteniyor anlamıyorum.

 Anlayamıyorum.

40 yılı geçkin ömrümde ‘ohh’ dediğim çok az zaman oldu. ‘Hah tamam. Oldu. Olacak’ derken yine aynı şey ve hep evlatlarımızı kaybetme korkusu…

Ömrümün geri kalanı da böyle geçecek gibi.

 Umutsuzum. Keyifsizim. 

BU ÜLKEDE RAHAT GÖRMEYECEĞİZ
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan