Sayfa Yükleniyor...
Durup dururken aklıma gelmişti. Oysaki uzun zamandır onu düşünmüyordum. Yaptıklarından dolayı ona olan kızgınlığım bütün duygularımı bastırıyordu dedi.
Neden kızmıştın ona? dedim.
Bana yalan söylemişti dedi. Bunları söylerken kaşlar çatık, sert bir şekilde bakmıştı.
Ne söylemişti? diye sormadım. Belli ki bunları anlatmaktan pek keyif almıyordu.
Aslında pek yalan da sayılmazdı ama yalandı işte diye devam etti.
Ne kadar oldu ayrılalı? dedim.
Bir yıl dedi.
Bu süre içinde seni hiç aramadı mı? dedim.
Birkaç kere mesaj falan attı ama ben cevap vermedim. Çünkü bir kez bir şey kırıldı mı eskisi gibi olmaz bir daha dedi.
Peki aklına gelince bir şey yaptın mı?
Ne gibi? dedi.
Mesela mesaj attın mı? Aradın mı? dedim.
Hayır tabii ki. Öyle bir şey yapmadım, yapmam. Ara sıra bunları yapmak istesem de kendimi tutuyorum. Ama profiline baktığımı itiraf ediyorum dedi.
Madem kızgınsın ve artık onunla bir daha bir araya gelmek gibi bir niyetin yok, neden onun profiline bakıyorsun ki? dedim.
Merak ediyorum işte. Mutlu mu? Üzgün mü? Pişman mı? Öyle şeyler paylaşmış mı? diye
Nasılmış peki? diye göz kırptım.
İyi iyi. Maşallah geziyor, tozuyor. Hiçbir üzgünlük, pişmanlık belirtisi yok dedi.
Üzgün ya da pişman olsaydı daha mı çok sevinecektin? dedim.
Yani kendimi daha değerli hissedebilirdim dedi.
Yani üzüldün onu öyle mutlu görünce dedim.
Onun mutlu olması üzmedi beni. Onu özlediğimi fark ettiğim için üzüldüm. Zaman her şeyin ilacı diyorlar ya zamanın ona olan kızgınlığımı götürmüş. Geçen zamana kızdım bu seferde. Bir resimde kahkaha atmıştı mesela. Kiminle böyle güldü acaba? diye düşündüm. Kıskandım. Bunun gibi şeyler işte dedi.
Neden aramıyorsun peki? dedim.
Kadınları iyi tanımadığın belli. Pek çok erkek de tanımaz. Öyle porselen dükkanına giren fil gibi zamanla her şeyi kırarlar. Kadınlar kolay kolay gitmezler. Ama gittikleri zaman, hele o kişiyi bir kere kalplerinden çıkardılarsa gelmezler. Bu konuştuklarımızı yazacağını biliyorum. Bu yazıyı okuyan Erkeklerin aklında kalsın bu. Bir kadının kalbinden çıkmamaya çalışsınlar dedi.
Başlığı da böyle koyalım o zaman dedim.
Yazar olan sensin, sen karar ver dedi.