Sayfa Yükleniyor...
Yine bir bayram günü
Ömrümde geçirdiğim kaçıncı bayram bu bilmiyorum. Şehirden bugün için özel alınmış, güzel kokan, pek çoğu da bol gelen, yeni ayakkabı ve elbiseleri giymek için heyecanla kalkılan sabahlar, şeker topladığımız, ikram tepsisinin üzerindeki sigaralardan aşırıp bir köşede içtiğimiz günleri
Anne babanın en başa geçip büyükten küçüğe dizilerek el öptüğümüz ve sonra oturup sohbet ederek annemin bayram için özenle ve kendine has bir tarifle hazırladığı sütlaçları yediğimiz günleri
Konak Meydanının girişinden Kemeraltının içlerine kadar hemen her dükkanın önündeki tebrik kartları sergilerini, o kartlara özenle yazılan temenni ve dilekleri, gelen kartların da özenle saklanıp bir köşeye kaldırıldığı günleri
Toplanan paralarla kendimizi her şeyi alabilecek kadar zengin hissettiğimiz günleri
Ailece gittiğimiz akraba ziyaretlerini...
Bayram deyince nedense o günler geliyor ilk anda aklıma. Hafıza hep iyi şeyleri önce çıkartır. Güzel tarafı da budur.
Zaman
Zamanı durdurmak ve hep o günlerde yaşamak mümkün olsa. Dünyayı farklı gözlerle gördüğümüz o günlerdeki gibi bakma imkanımız olsa keşke
Ama mümkün değil.
Geçmiş için hayıflanmak, geçmişte yaşamak, Eskiden bayramlar daha iyiydi deyip mutsuz olmak işin kolay tarafı bence. Bunları bir kenara bırakalım bugün. Çünkü geçen hiçbir anı, hiç bir saniyeyi geri getiremeyiz. Öyleyse şu an yaşadığımız zamanı keyifle, mutlulukla, mutlu ederek geçirme olanağımız varsa öyle geçirelim.
Çünkü bir süre sonra bu günümüz de geçmişimiz olacak.
Gelecekte de bu günleri mutlulukla anmak adına bu günü güzel geçirin.
En azından ben öyle yapacağım.
Onun için bu günkü yazıyı kısa kesiyor, Siz değerli okurlarımın bayramını kutluyor, daha güzel günlerde, mutlulukla, huzurla, beraberce geçireceğimiz nice bayramlar diliyorum.