Sayfa Yükleniyor...
Yazılarımızı takip edenler bayram tatili için Mardine geldiğimizi biliyorlar.
Dün yazımı gönderdikten sonra genel yayın yönetmenimi aradım. Yazı ile ilgili konuşmalardan sonra Hocam oralarda neler oluyor. Siz oradasınız. En taze bilgiler sizde dedi.
Gezdiğimiz yerlerde esnaftan, kahvede oturan insanlardan ya da girdiğimiz ortamlarda konuşulanlardan duyduklarımızı kısa bir özet geçtim.
Hocam siz bunları yazın bence dedi.
Bu konulara çok da girmek istemiyorum dedim.
Hocam şu an biz tribündeyiz, siz sahadasınız. Sahada bir karmaşa var. Oyuncular birbirine girmiş durumda. Biz net göremeyebiliriz. Bize en sağlıklı bilgiyi siz ulaştırabilirsiniz diye gazla karışık bir motivasyon konuşması yaptı. Bu konuşmadan sonra Hayır demek olmazdı. Bende izlenimlerimi yazmaya karar verdim.
Karar verdim vermesine de nereden başlayayım? Nasıl bir sıralama olsun? Bilemiyorum.
En sonda yazacağım şeyi belki de en başta yazmış olacağım ama madem sahadayız ve bilgi verme görevi bizde bende başlıyorum:
İnsanlar son yıllarda burada çatışma, ölüm, faili meçhul cinayetler ya da kaybedilen insanlar olmadan, ölüm korkusu olmaksızın tarlalarına, köylerine rahatça gidip gelmenin, geceleri dolaşmaya çıkmanın, hafta sonları aileleri ile dere kenarlarında piknik yapmanın ne kadar güzel bir şey olduğunun farkındalar. Kimse tekrar eskiye dönmek istemiyor. Ne değişti de tekrar çatışmalar başladı? diye sorduğumuzda her kafadan başka bir ses çıkıyor
Bazıları HDPnin aldığı bu oy oranı bazı kesimleri rahatsız etti. Yeniden başlayan çatışmalar ile amaçlanan HDPyi sol görüşlü Türk seçmen gözünde terörü destekleyen parti konumuna sokup oy oranını düşürmek istediler diyor.
Ancak bunu söyleyenler şunu da ekliyor; HDP bu dönemde iyi bir sınav vermedi ya da veremedi. Seçilen 80 milletvekili tekrar terör olayları başladığında silaha karşı olduklarını tam olarak ortaya koyamadılar, daha aktif hareket edebilirlerdi diye ekliyor.
Bazıları HDPnin de işi çok zor. Evet parlamentoya girdi ama karşısında bir muhatap bulamadı. AK Parti onların seni başkan yaptırmayacağız çıkışı ile Kürt sorunu konusunda beraber bu kadar çalışmalar yapmışken, kendilerini yüzüstü bıraktığını düşündü. O yüzden köprüleri attı. MHP ile zaten temasları yok. Bir Tek CHP kalıyor ki CHP ve HDP tek başına iktidar olamıyor. Yalnız kaldılar diyor
Bazıları HDPnin yerinde olsam Meclis Başkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğluna oy verirdim. Böylece hem MHPye gol atarlardı hem de Biz barış için her adımı atmaya hazırız mesajını sağlam bir şekilde verirlerdi dedi.
İlginç tespitlerden biri yıllardır Kürt hakları konusunda çalışmalar yapmış bu nedenle de cezaevinde kalmış birisinden geldi. HDP 80 vekil çıkarınca PKK rahatsız oldu. Biz yıllardır silahlı mücadele veriyoruz. Selahattin Demirtaş birden ortaya çıkıp tüm parsayı tek başına topladı diye düşünüyorlar. Dolayısıyla artık silahlı dönem kapanmıştır diyen Demirtaşa Ben söylemeden bu iş bitmez mesajı veriyorlar. Yani Aslında PKK ve HDP arasında da ufak çaplı bir mücadele var dedi.
Bazıları, Cemaat ve AKPnin Ortadoğuya hakim olma politikalarından rahatsız olan kesimler PKK aracılığı ile ortalığı tekrar karıştırıp suçu AK Partinin üzerine atmaya çalışıyorlar dedi.
Bazıları Devlet bu işin bitmesini istemiyor. Çünkü terör biterse askerlerin etkinliği de biter diyor.
Özellikle HDP tabanından olanlar AK Partinin bile bile buraları karıştırdığını, Bak ben iktidardaki iken olay yoktu, huzur vardı. Ben yokum tekrar olaylar başladı mesajı vererek tarafsız Kürt seçmeni tekrar kendisine çekmeye çalıştığını söylüyorlar.
Yani Neden ortalık karıştı? diye sorduğumuzda ortaya karışık cevaplar çıkıyor.
İlk izlenimlerimiz böyle.
Devamı gelecek .