2

Daha Fazla Beğeni İçin Ölmeye Değer mi?


  • Oluşturulma Tarihi : 25.01.2017 06:55
  • Güncelleme Tarihi :

Alanya’daki Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda taekwando maçlarını izlemek için boş bulduğumuz bir yerde oturduk.

Altı farklı sahaya çıkan sporcular Türkiye şampiyonu olmak için rakipleri ile kıyasıya mücadele ediyorlar. Sahanın tavanından sarkan büyük bez afişlerin birinde, bembeyaz dişeri ile gülümseyen bir gencin resmi var. Altında ‘Türkiye Şampiyonu Milli Taekwondocumuz Soner Yılmaz, Ruhun şad olsun’ diye yazıyor.’ ‘Ölmek için çok genç’ diye geçiriyorum kafamdan. Yanımda maçları tırnaklarını yiyerek seyreden yirmili yaşlardaki genç bir sporcuya ‘Bu genç neden öldü acaba?’ diye sordum.

 ‘Sorma abi. O kadar saçma ki’ diye başını salladı.

‘Neden?’ diye tekrar sordum.

‘Abi hani ocak ayında Mersin’de sel ve fırtına olmuştu. İskeledeki dev dalgalar arasında selfie çekmeye çalışan ama dalgalara kapılan bir genç vardı. O genç buydu abi’ dedi.

‘Öyle bir haberi hatırlıyorum. Görüntüleri de vardı sanırım’ dedim o görüntüleri hatırlamaya çalışarak.

‘Abi bir selfi için ne saçma şeyler yapıyor insanlar’ diye devam etti. Söyledikleri ile beni şaşırtıyordu. Oysa onun yaşındaki bir sürü genç dikkat çekmek için bu ve buna benzer şeyler yapıyordu.

‘Sen böyle şeyler yapmıyor musun?’ dedim şaşırarak.

‘Abi ben şampiyon olsam zaten paylaşacak o kadar çok şeyim olurdu ki. Düşünsene şampiyon olmuşsun. Türkiye’de bir numarasın. Dalgaların arasında ne işim olur’ dedi acır gibi gülümseyerek.

‘Demek daha fazla beğenilme ihtiyacı hissetmiş’ dedim.

‘Abi bunun sınırı yok ki. Kaç kişi beğenirse mutlu olursun? Hep daha fazlasını istemez misin?’ diye sordu genç arkadaş. ‘Oğlum bunu benim sana sormam gerekirdi. Sonuçta genç olan beğenilme ihtiyacı olan sensin’ diye söyleyecek oldum. ‘Abi böyle bir şeyi nereden çıkardın? Hem senin beğenilme ihtiyacın yok mu?’ diye sorsa ne cevap verecektim.

‘Haklısın’ anlamında başımı salladım.

‘Beğenilme ihtiyacım yok mu?’ diye kafamdan tekrarladığımda aklıma geçen hafta saçlarımı kestirdiğim resmimi paylaştıktan sonra arkadaşım Ekrem Devseren ‘Giden saçlar için beğenilmenin önemi, popüler olmak, ego ve realite üzerine bir yazı bekliyoruz abi ’ diye mesajı geldi. ‘Konuyu biraz aç’ dediğimde ‘Yani kadını, erkeği herkes popüler olma yarışında. Facebook, Instagram, like’lar vs. Asıl olan öz değer mi yoksa çevreden sana yüklenen mi? Yani kim olduğumuzdan rolleri oynayıp alkış bekleyen aktörler olduk’ demişti.

‘Yani insanlar olduklarından farklı mı görünmek istiyorlar?’ diye sormuştum.

‘Kesinlikle. Paylaşım yapmak bir ihtiyaç haline geldi ve insanlar beğenilmek için sınırları çok zorluyorlar’ demişti.

O yazıyı bir türlü yazma fırsatım olmamıştı. Şimdi sınırları zorlayıp hayatını kaybeden bir şampiyon taekwondocunun resmi karşısında böyle bir yazı kendiliğinde oluşmaya başlamıştı.

‘Ah be çocuğum o dalgaların önünde ne işin vardı? Gelecek beğeniler için ölmeye değer miydi?’ diye düşünerek kafamda yazmaya başlamıştım bile.

Daha Fazla Beğeni İçin Ölmeye Değer mi?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan