Sayfa Yükleniyor...
Gazetecilerin sık kullandığı bir tabirle yazdan kalma bir günde oğlumla, Balçova Termal otel de havuza gittik.
Adı da üstünde termal havuz
Havuzun su sıcaklığı 27-30 derece arasında değişiyordu. Büyük havuzun kenarında iki tane 3 metre çapında küçük havuzda daha da sıcak su vardı. Jakuzi diye adlandırılan bu küçük havuzlarda yaşı genelde kırkı geçkin kadın ve erkekler fokurdayan kaynar suyun içinde kemiklerini ısıtıyorlardı.
Oğlumun ısrarı ile jakuziye girdik. Biz girerken altmışlı yaşlarda Rahmetli Süleyman Demireli andıran tipi, mimikleri ve cüssesi ile bir adam yanında kırklı yaşlarda carrera gözlüklü, beyaz saçlı nispeten daha sportif görünen başka biri ile sohbet ediyordu. Diğer jakuzi kalabalık olduğu için bu tarafı tercih etmiştik. Bir süre sonra otuz beş yaşlarında fiziği düzgün bir kadın salına salına bizim olduğumuz tarafa geldi. Havuza girer girmez Ooo çok sıcakmış dedi.
Kadın yerinden kalktığından beri onu izleyen altmışlı yaşlardaki delikanlı fırsatı kaçırmadı. Biraz sonra alışırsınız. Ben sık sık gelirim. Sanırım siz ilk defa geliyorsunuz dedi.
Kadın Evet. Bugün oğlum çok ısrar etti. Bende onu kıramadım. İzin günüm. Oğlum benim için her şeyden değerli dedi.
İsminin Namık olduğunu, emekli deniz astsubayı olduğunu sohbetin ilerleyen kısımlarında öğrendiğim abi Ben 18 yıldır aboneyim. Her gün yüzmeye gelirim. Yüzmek sağlıklı ve zinde kalmak için çok faydalı. Bakın bana sizce kaç gösteriyorum? dedi.
Kadın bir Maşallah çok sağlıklı görünüyorsunuz ama yaş konusunda pek iyi tahmin yapamam. Siz söyleyin dedi.
Adam Yaş mevzusunu geçelim. Ben de hatırlamak istemiyorum. Önemli olan insanın kendini kaç hissettiğidir. Ben yalnız ve bekar bir adam olduğum için kendime çok vakit ayırıyorum. Mesela haftada iki gün dağ yürüyüşüne çıkarım. Haftada üç gün akşam spor salonuna giderim. Yoksa nasıl bu kadar zinde kalabilirdim dedi. Adam normalin üzerinde kiloluydu. Hatta memeleri kesinlikle düzenli spor yapan biri gibi değil, sarkıktı. Ama reklamını çok iyi yapıyordu.
Siz ne iş yapıyorsunuz? dedi adam.
Bir inşaat şirketinde satış temsilcisiyim. Yani daire satıyorum dedi.
Adam Tam da bende bir daire arıyordum. Telefonunuzu verirseniz hemen yarın gelir bakarım dedi.
Yanındaki Carrera gözlüklü Abi sen daha yeni daire almadın mı? dedi.
O sırada kadının oğlu Anne karnım acıktı dedi.
Kadın oğluna dönerken Namık yanındaki arkadaşına dirseği yapıştırdı. El kol hareketi ile Ne karıştırıyorsun. Tam telefonu alacaktım dedi.
Kadın Benim oğlan acıktı. Ben ona bir şeyler alıp geleyim dedi.
Adam kadın giderse bir daha onunla konuşma fırsatı bulamayabileceğini düşünmüş olmalı ki oradaki garsonu hemen çağırdı. Evladım, çocuk ne istiyorsa getir, hanımefendi siz? dedi
Kadın Aslında yeni yemiştim ama bir tost olabilir dedi.
Yanında ne içersiniz? dedi garson.
Kola dedi kadın.
Çocuk da hamburger, patates, tavuk kızartma ve kola istedi.
Garson Elli lira tuttu Namık bey. Ben hesaba yazıyorum dedi.
Kadın birinci dakikada golü atmıştı. Namık abi gölü yediğinin farkında değildi. Gülümseyerek sohbete devam ediyordu. Kadın ve çocuk yemeğini yedi. Biz kapalı havuza da bir bakıp gelelim dedi. Namık Abi Telefonunuzu alsaydık daire için dedi. Havuzdan dönüşte kartımı veririm dedi.
Kadın jakuziden çıkıp kapalı havuz tarafına geçerken genç olan Çok çakalsın be Namık abi dedi.
Namık biraz da gururla Kaçın kurasıyız oğlum. Daire bahane. Telefonu aldım mı tamamdır dedi.
Peki yenge ne olacak? dedi genç olan
Yengeye bahane kolay dedi keyifle.
Biz jakuziden çıkarken Namık gözünü kaçırmadan kapalı havuza doğru bakıyordu.