2

Evliliğimde Her Şey Harika Ama Mutsuzum


  • Oluşturulma Tarihi : 24.11.2016 08:39
  • Güncelleme Tarihi :

‘Kocamla artık aramızda karı koca ilişkisi yok. Sadece çocuğumuz için bir arada kalıyoruz. İki ev arkadaşı gibi. Zaten evliliğimizin son iki yılında sık sık tartışıyor, ayrı ayrı yataklarda yatıyorduk’ dedi

‘Kaç yıllık evlisiniz?’ diye sordum. ‘Neden? Evliliğin uzun süre önce olmuş olması ya da yeni bir evlilik olması sana nasıl bir fikir verecek?’ diye karşılık verdi. ‘Yani genelde uzun süren evliliklerde aşkın öldüğü, bu nedenle sorunların başladığı iddia edilir’ dedim şaşırarak.

‘Biz zaten büyük bir aşkla evlenmemiştik. Pek çok yaşıtım evlenmişti ve her gittiğim yerde herkes ‘Sen neden evlenmiyorsun?’ diye soruyordu. Anlarsın işte; mahalle baskısı. Sanırım biraz da anne olma isteğim ile kendimi yavaş yavaş kafa olarak hazırladım. Ekrem uzun süredir peşimdeydi. Ben de ona hiçbir zaman ne ‘Evet’ ne de ‘Hayır’ demiştim. Böylece sürekli bir umutla, bana yakın durmuştu. Yani senin anlayacağın eğer kalbimi titretecek biri karşıma çıkmazsa onu son seçenek olarak değerlendirmeyi düşünüyordum’ dedi.

‘Ekrem çok sönük ve pasif bir kişilik mi?’ diye sordum o heyecanla anlatırken. ‘Hayır tam tersine. Çok aktif. Bir sürü şeyle uğraşıyor. Bir sürü kızın da ona hayran olduğunu biliyordum. Bunlardan biri benim yakın arkadaşım Tuğçe’ydi. Kaç kere aralarında bir şeyler olsun diye neler yaptım. Ama olmadı. Adam benden vazgeçmedi. Kalbimi titreten biri ile de karşılaşmayınca artık Ekrem’e daha farklı yönelmeye başladım. Oda pusuda bekleyen kedigiller gibi atladı bu işe. Paris’te Eiffel Kulesi’nin en tepesinde, tek taş yüzükle bana evlilik teklif etti. Hatta oradakiler öyle alkışladılar ki ‘yes, yes, yes’ demek zorunda kalmıştım’ dedi.

‘Yani ona aşık değildin’ dedim. ‘Aşk nedir bilmediğim için bu soruna istediğin gibi bir cevap veremeyebilirim. Ama evet öyle romanlarda yazıldığı gibi onu görünce elim ayağım titremiyordu. Ya da ağzım dilim kurumuyordu. Ama bence -ya da yaşayanların dediği gibi- aşk dediğin şey bir süre sonra zaten geçiyor. Ben ona aşık değildim ama sanırım o bana aşıktı. Beni mutlu etmek içinde o kadar çok şeyler yaptı ki şaşar kalırsın. Mesela sen her yılbaşı televizyonda “Coğrafi konumları nedeniyle yeni yılı karşılayan ilk ülkelerden olan Yeni Zelanda ve Avustralya'da yeni yıl havai fişek gösterileriyle kutlandı” diye bir haber görürsün. Sırf bir yılbaşında ‘Şu anda orada olmayı ne çok isterdim’ dedim diye Ekrem bana ertesi sene için sürpriz yaptı ve orada o insanların arasında yeni yılı karşıladık. Sen sevgiline böyle bir şey yaptın mı hiç?’ diye yüzüme baktı.

Bir an için ‘Böyle bir şey yaptım mı?’ ya da ‘Ben sevgililerime bugüne kadar nasıl bir sürpriz yaptım?’ diye kafamdan geçirdim. Uzun süre beraber olduğum bir sevgilimin ‘Yunan adalarından herhangi birine gidelim’ teklifini bile ‘Elin Yunanına mı döviz kazandıracağız Bodrum’un nesi var?’ deyip karşı çıkmıştım.

Benden bir ses çıkmayınca ‘Tam da tahmin ettiğim gibi. Cimrisin oğlum sen. Üç kuruş harcayacağım diye aklın gidiyor senin’ dedi.

‘Konu ben değilim, sen ve Ekrem’din sanırım’ diye karşı çıktım.

‘Evet haklısın. Nerede kalmıştık?’ diye bana sordu. Ben nerede kaldığımızı düşünürken ‘Hah! Ekrem’in yaptığı sürprizlerden bahsediyordum. Bir dediğim iki edilmiyordu. Ama bir şeyler eksikti aramızda. Hayır! Senin düşündüğün şeyler değil. O anlamda çok iyi ve renkli bir hayatımız olduğunu söylemeliyim. Sanırım sorun bende. Hep sadece istediğim şeyleri yapmak istememden kaynaklanıyordu. Hatta bazen evde Ekrem’in varlığı bile beni rahatsız ediyordu. ‘Sen niye başkaları gibi dışarı çıkıp eğlenmeye gitmiyorsun?’ diye ona fırça attığım bile oldu. Ama o hep benimle bir şeyler yapmaya beni mutlu etmeye çalıştı. Sonra...’ dedi. Konuya devam etmek istiyordu.

‘İzninle ben bir lavaboya gideyim sen gelince devam et olur mu?’ dedim.

‘İyi hadi git. Bekliyorum’ dedi.

Devam edecek…

Evliliğimde Her Şey Harika Ama Mutsuzum
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan