Sayfa Yükleniyor...
Bir insana kırk defa deli dersen deli olur mu?
Siz ne dersiniz? Kafanızda yorum yapmaya başlayın bakalım.
Yalnız, karşınızda 3 kişilik bir jüri var ve bu sorunun cevabına göre işe alınıp alınmayacağınıza karar verecekler. Hayır! Bu Sermiyan Midyatın Bir baba hindu filminden bir sahne değil. Gerçek hayattan. Türkiyede öğretmen ataması için yapılan sözlü sınavda sorulan bir soru.
Böyle saçma bir şey mi olur? diye soranlarınız olacaktır. Bende o diyenlerden biriyim. Ama gerçek bu.
Babamı kanserden kaybettiğimde orta birde okuyordum. 12 kardeşiz biz. Çok zor koşullarda okudum ben. Çobanlık dahil pek çok işte çalıştım okuldan arta kalan zamanlarımda. Ama onun da çok faydasını gördüm. Mesela kendimle baş başa kalmak, okumak, resim yapmak gibi . Lise bittikten sonra iş imkanlarının bol olması nedeniyle Antalyaya göç ettik. Orada hem çalıştım hem de üniversite sınavına hazırlandım. Çukurova Ekonometriye girdim. Derslerimde iyiydi.
Siz hiç sorguladınız mı kendinizi? Hayat ile ilgili amacınızı? Ben ne yapmalıyım? diye sordunuz mu kendinize? Ben sordum ve para işlerinin bana göre olmadığına karar verdim.
Sanatı seviyordum, öğrenmeyi ve öğrendiklerimi öğretmeyi seviyordum.
Ekonometriyi bıraktım. Yetenek sınavı ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği Bölümünü kazandım. Orayı okurken yine düğün salonlarında garsonluk, hamallık, gece lokantalarda komilik, portre ressamlığı gibi işler de yaptım. Doğal olarak 2015 KPSSye hazırlanamadım. Ama KPSSye giren pek çok öğrencinin korkulu rüyası olan matematik ve ölçme değerlendirmede iyiydim. Param yetmediği için dershaneye tam gidemedim. Ama burada iki hocamın yardımı ve desteği ile 2016 yılında sınavım iyi geçti.
81 puan aldım. Kendi alanımda Türkiye 5. si oldum.
Mülakatta bana Eğitimde kalıcı davranış değişikliğini nasıl sağlarsın? ve Bir insana kırk defa deli dersen deli olur mu? diye iki soru soruldu. İkisini de cevaplandırdım. Ama 69 verdiler dedi.
Bu öğretmen olmak için çabalayan Ferdi Çetinkayanın hikayesi.
Sizin de gördüğünüz resmini bir arkadaşımın paylaşımında gördüm. Sonra kendisi ile konuştum.
ÖSYM tarafından yapılan, herkesin aynı soruları, eşit koşullarda cevaplandırdığı KPSS de kendi alanında Türkiye beşincisi olmuş olan biri.
Şimdi atanamayacak.
Onun yerine sınavdan çok daha düşük alıp mülakatta yüksek not alanlar yani bir başka tabirle yükseltilenler öğretmen olacaklar ama o olamayacak. İnşaatta boyacılık yapmaya devam edecek.
Söylenecek, yazılacak o kadar çok şey var ki.
İsyan etmek geçiyor mu içinden? diye sordum. O kadar isyankar biri değilim. Her durumda, her koşulda yaşamayı bilmeli insan dedi beni bile çatlatan bir sabırla.
Peki hakkının yendiğini düşünüyor musun? diye sordum.
Sizce? dedi.
Peki bende şimdi size soruyorum ey sevgili okuyucularım. Sizce Ferdi öğretmenin hakkı yenmiş mi? Yenmemiş mi?