Sayfa Yükleniyor...
Ünlü oyuncu, 4 yıl önce iş adamı sevgilisi ile muhteşem bir törenle evlenmişti. Nedense ünlü oyuncular da hep iş adamları ile evleniyorlar. Sanırsın ki evlilik değil şirket kuruyorlar. Bir kere de bir fabrika işçisi ya da laborant, tezgahtar, ışıkçı ya da kabzımal ile evlenen bir ünlü oyuncu haberi okursam, o gün yazmayı bırakacağım.
Siz de her gün beni okumaktan kurtulursunuz. Bende Bugün yazdığım beğenilecek mi acaba? stresinden kurtulurum.
Gazeteler güzel kızımızın gelinliğinin ünlü modacı Deniz Abazaoğlu tarafından dikildiğini, tacının Tibetli kızlar tarafından işlendiğini, gelin çiçeğinin Maya kızlarının el emeği ürünü olduğunu yazdılar.
Ben düğüne davetli değildim. Orada görünerek hava atmak isteyen süslü püslü oyuncu, model, şarkıcı kadınları çekmek için giden paparazziler düğünden çıkarken kıza mikrofonu uzattılar.
Diğer yarımı buldum dedi. Adama kimse fikrini sorma gereği duymadı. Sordularsa da kimse yayınlamadı.
Cicim ayları geçti.
Güzel kızımız 2 yıl sonra gazetelerin birine verdiği röportajda, Evlilik aşkı öldürüyor gibi belli kavramlar yok. Ama kendi yaşadıklarım ve hissettiğimden yola çıkarsak, sürekli beraber olunca bazı şeyler zamanla alışkanlığa dönüyor. Bu sadece aşk için değil, gittiğiniz bir mekan için de öyle. Artık sürekli gittiğiniz için eski heyecanı kalmıyor ama orada olmayı seviyorsunuz. Üç-beş gün o tekdüzelikten uzak kalsanız, o kıpırtılar yeniden başlıyor. Tamamen aşkın bittiğini söyleyemem ama duraklama dönemine giriyor dedi.
Ben bunları okuduğumda Yakında boşanma haberleri çıkar demiştim.
Nitekim bugün, Dört yıl önce muhteşem bir törenle dünya evine giren (Bu kelime de bana çok ilginç geliyor. Sanki ahret evi diye beraberce girilen başka bir yer var gibi) falanca kişi ile filanca boşanıyor diye bir haber okudum.
Bir kere de yanılayım istiyorum!
Bir kere de içime doğan bir şey yanlış çıksın, Bunlar kesin boşanırlar dediğim bir ilişki uzun bir süre devam etsin.
Ama öyle olmuyor.
Güzel kızımızın verdiği röportajda söylediklerini bir daha okuyun. Kadın orada mesajı vermiş zaten. Alışkanlığa dönüyor diyor, Eski heyecan kalmıyor diyor, Sürekli bir arada olmamak lazım diyor, Üç beş gün yalnız takılalım diyor, Birbirimize özlem duyalım diyor, Duraksama dönemine girdik diyor.
Diyor da diyor
Peki bunun karşısında erkek ne yapıyor?
Elindeki kumanda ile göbeğini kaşıyarak televizyon seyrediyor.
Boşanma haberleri çıktıktan sonra kızımız paparazzilerden köşe bucak kaçıp, Özel hayatımla değil, yaptıklarımla gündem olmak istiyorum dediğinden onlarda o güne kadar ilgilenmedikleri iş adamına mikrofonu uzatıyorlar.
Boşanacağınız doğru mu? diye soruyorlar. Adam sanki boşanma lafını ilk defa gazetecilerden duyuyor gibi şaşkın. Valla aslında her şey iyi gidiyordu. Bende nedenini anlayamadım. Bir süre ayrı kalıp karar vereceğiz diyor.
Ah be güzel kardeşim.
Sen nasıl iş adamısın? Ne işi yapıyorsun onu da bilmiyorum ama kadın sana mesajı vermiş. Sen o sırada göbeğindeki kıllarla oynadığından ona konsantre olamamışsın.
Fırtınaları ile ünlü Amerikalıların bir sözü var. Derler ki Fırtına çıkmadan önce gökyüzü kararır.
Sen gel de bunu elinde kumanda ile çekyatta yatan erkeğe anlat bakalım.
Neyse iş adamı kardeşimize geçmiş olsun der, yeni hayatında başarılar dileriz.