GİDENLERİN ARDINDAN 2


  • Oluşturulma Tarihi : 06.09.2015 07:11
  • Güncelleme Tarihi :
GİDENLERİN ARDINDAN 2 yazının resmi

Dün kaldığımız yerden devam ediyoruz.

İçimde kavga eden seslerin bu kavgaya nasıl başladığını merak eden varsa dün yazdığım yazıya baksın. Öyle ya artık ‘internet’ denen bir şey var ve istenirse bilmem kaç yıl önceki yazılara bile birkaç tuşa basarak ulaşılabiliyor. Bazılarınızın ‘Amann be Deniz. İnterneti aç, İLKSES Gazetesi’ni bul, orada yazarlar kısmına gir, in babam in, taaa en aşağıda senin ismi bul, üzerini tuşla, dünkü yazıyı gör… Çok yorucu be. Valla ben yapamayacağım. En iyisi bu günkü yazıyı okuyayım da boşlukları kafamdan doldururum’ dediğini biliyorum. Onun için birkaç cümle ile dünü sizin için özetleyeyim. Dün ‘Giden sevgilinin ardından’ bir yazı yazmaya niyetlendiğimde birden içimde beliren biri benim tuttuğum, diğeri karşıdaki seslerin karşılıklı atışması başlamıştı. Bu günde kaldığımız yerden seslerin kavgasını izlemeye devam ediyoruz;

Benimki : ‘Gitmek isteyeni başına ‘taç’ yap seni ‘hiç’ sayıp gider’                           

Karşımdaki: ‘Çok şey yaptığını düşünen bazen ‘hiç’ bir şey yapmamıştır’

Benimki:‘Gitmek isteyene ‘dur’ dersin, ‘vur’ anlar’

Karşımdaki: ‘Sözden anlamayana bazen ’Vur’mak yarar’

Benimki: ‘Vur deyince öldürme, ‘git’ dedim diye bitirme’

Karşımdaki: ‘Amma uydurdun. Doğruyu söyle şimdi uydurdun değil mi?’ dedi gülerek.

Benimki: ‘Kardeşim seninki uydurma olmuyor da benim niye uydurma olsun’ dedi kızarak.

Karşımdaki: ‘Sen seversin çünkü uydurmayı biliyorum’ dedi.

Benimki: ‘Biliyor musun oda öyle konuşurdu. Ne desem inanmazdı. Bana inanmak yerine başkalarına inanmayı seçti o’

Karşımdaki: ‘Bak din kardeşiyiz. Ve şurada biz bizeyiz. Hadi itiraf et. Sen onun kalması için elinden geleni yaptın mı?’ dedi.

Can alıcı yerinde vurmuştu benim sesi. “Ben elimden geleni yaptım mı acaba?” diye düşündü. Belli ki oda kendi içinde tereddütler yaşıyordu. Kendince eksik gördüğü ‘keşke biraz daha şunu yapsaydım ya da şunu yapmasaydım’ dediği noktalar olmuştu. Yine de zayıf noktasını belli etmek istemiyordu.

 “Ben elimden geleni yaptığımı düşünüyorum. Ama o bunu görmedi bence” dedi.

Tam o sırada bir aksakallı dede belirdi. Elinde bastonu ve kirli, eski, yer yer yamalı, beyaz fistanı ile içimde tartışan bu iki sese yaklaştı. “Selamünaleyküm gençler. Hayrola sesiniz yüksek çıkıyor. Neyi paylaşamıyorsunuz?” diye sordu.  İçimdeki sesler tartışmaya ara verip onu oturdukları sedire soğuk bir ayran içmeye davet ettiler. Köpüklü ayranı bir nefeste bitiren Aksakallı dede elinin tersi ile ağzını sildi.  “Evet Gençler, kim anlatmaya başlayacak?” diye sordu.

İçimdeki sesler sırasıyla neden kavga ettiklerini kendi pencerelerinden dedeye anlattılar.

“Sence kim haklı” diye merakla dedenin gözüne baktılar.

Dede sakalını sıvazladı, düşündü. Sonra onlara dönüp şöyle dedi “Yavrularım ikinizde haklısınız. Amma ve lakin bilmediğiniz bir şey var. Herkesin içinde başka sesler ve başka kavgalar var ve bazen karşımızdakinin söylediklerine değil de içimizdeki seslere kulak veririz. Onun için üzmeyin kendinizi hadi öpüşün barışın” dedi ve müsaade isteyip kalktı. 

İçimdeki seslerden çıt çıkmıyordu. Dedenin sözleri ikisinin de kafasını karıştırmıştı.

Onlar susunca derin bir oh çektim. Nihayet yazıma başlayabilecektim. İçimden Aksakallı dedeye Teşekkür edip bu günkü yazıma başladım.

“Bazen biri gider ve içinizde kocaman bir boşluk bırakır”

GİDENLERİN ARDINDAN 2
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan