Sayfa Yükleniyor...
Akşam işten geldim.
Ablamın yaptığı, en sevdiğim yemek olan taze fasülye ve Foça yoğurdu ile karnımızı doyurduk. Her zamanki gibi babamın Ohhh yarabbi, ne kadar büyüksün. Bu günde verdiğin nimetlerle karnımızı doyurduk. Sana binlerce kez şükürler olsun. Aç olanlara, imkanı olmayanlara ver yarabbi duası ile kenara çekildik.
Sırtımı çekyata dayayıp haberleri izlemeye başladım. Bir Parti genel başkanı TÜSİAD üyelerine hesap veriyordu. Hesap veriyordu diyorum çünkü Asgari ücreti 1500 TL yapacağım dediği için TÜSİAD üyelerinin tepkisini çekmişti. Malum asgari ücret ile ilgili tartışmalar haziran ayındaki seçim döneminde de yaşanmış, o dönemde Asgari ücreti 1500 TL yapacağım diyen o partiyi başka bir parti başkanı TÜSİAD a şikayet etmişti. TÜSİAD neden karşı çıkmıyor? Asgari Ücret 1500 TL olursa kaç işyeri kapanacak? Bunu neden dile getirmiyorlar? diye konuşmuştu.
Sanırım o Genel başkan TÜSİADı (Türk Sanyici ve İşadamları Derneği), Türkiye Sanayide İşçi Asgari Ücret Değerlendirme (TÜSİAÜD) komisyonu zannediyordu. Oysa sizinde fark ettiğiniz gibi ikincisinde bir Ü fazla.
Asgari ücreti 1500 TL yapacağım diyen başkan Zaten mevcut asgari ücret bir çok Avrupa ülkesinin üzerinde diyen TÜSİAD üyelerine, adeta mikrofonu kapatarak, eğilip sessizce Merak etmeyin. Arttıracağım ama sizin cebinizden bir şey çıkmayacak ki diyordu. TÜSİAD üyeleri rahat bir nefes aldılar. Onlar, Cebimize giren-çıkan bir şey yoksa gerisi teferruat deyip, Acaba bu sene Monacoda mı tatili geçirsem yoksa Rusya ile dostluk ilişkisi mi kursam? hayallerine dalarken ben acaba bize bundan ne kadar vergi girecek diye düşünmeye başladım. Altımda, oturduğum yerde bir ağrı hissettim. Bir sertliğin üzerine oturmuştum. Elimi attım, bizim yaramaz oğlanın oyuncak ferrarisi elime geldi. Allahtan oyuncak bu yoksa vergisi fena acıtırdı diye düşündüm. Bir ferrarim olmadığı için sevindim.
Sanırım Dünya üzerinde Ferrarisi olmadığı için sevinen tek kişiyim. Malum biz futbolcu değiliz ya da şirketimiz yok ki bir şekilde Ferrarimizi vergiden muaf tutalım. Devlet zaten bize paramızı vermeden önce alacağını kestiği için bir yere kaçma şansımız da yok.
Haberlerde Türkiye İşçi Bulma Kurumunun verilerine göre işsiz sayısının bir ayda bir milyon azalmış olduğu söylendi. Ülkemizin son bir ayda Nobel ödülü aldığını, Avrupa Futbol Şampiyonasına katıldığını ve yaptığı teknoloji hamleleri ile yerli araba üretmeye başladığını unutan muhalif spiker bir ayda bu bir milyon nereye gitti ki? diye bu sonucu sorgularken, ben ona kızıp kanal değiştirdim.
Bir kanalda yeni başlayan bir dizi vardı. Fakir oğlan nelediye otobüsüne binen zengin genç kızı görüp aşık oluyordu. Ben muhalif spiker gibi Ne işi var zengin genç kızın belediye otobüsünde? diye sormuyorum. Zengin ülkelerde olağan durumlar bunlar. Çünkü İngiltere Başbakanı bile bazen metroya biniyor yani.
Oğlana da öyle fakir falan dediğime bakmayın. Çocuğun babası birçok Avrupa ülkesinin üzerinde olan asgari ücret ile kızın babasının fabrikasında çalışırken, kızın babası da Ziraat Bankasından gelen 5 milyon dolarlık kredi ile satın aldığı yatında, pürosunu içip viskisini yudumluyor, Ulan bu ay bu asgari ücretleri nasıl ödeyeceğiz? diye derin derin düşünüyordu.
Keyifle dizimi izleyip çayımı yudumlarken Abi tabi Türkiye zenginleşiyor çok şükür dedim.