Sayfa Yükleniyor...
Kadın: Hayatım bu akşam ne yapalım?
Erkek: Böyle sorduğuna göre bir şey yapmak istiyorsun.
Kadın: Evet. Seninle dışarıya balık yemeğe gidelim. Ne dersin?
Erkek: Bir balık yemek için 200 lira vermeye gerek var mı? Ne istiyorsan söyle balıkçıdan alıp geleyim.
Kadın: Beni anlamadın sen. Şöyle romantik bir yemek olsun istiyorum.
Erkek: Tamam hayatım. Mum da alırım, ışıkları da kapatırız. Hatta tütsü almıştık bir ara. Adamın dolduruşuna gelip bir sürü para vermiştik hatırladın mı? Sizi coşturacak demişti. Sahi ne yaptın o tütsüleri?
Kadın: Offf. Mesele tütsü ve coşma meselesi değil. Mesele değişik bir şeyler yapma meselesi.
Erkek: Değişik bir şey derken 50 liralık bir şeye 200 lira verince mutlu mu olacaksın?
Kadın: Sen ne zaman bu para hesabından vazgeçeceksin acaba?
Erkek: Sen ne zaman ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerektiğini öğreneceksin acaba?
Kadın: Hesapsız harcama mı yapıyorum yani?
Erkek: Evet. Bir saç traşı için 300 lira çok değil mi? Benim bir yıllık kuaför masrafım o.
Kadın: Bir kere o saç traşı değil saç dizaynı. İkincisi sadece kesim yok onun içinde. Boya, bakım, fön bir sürü şey var.
Erkek: Benzin parasını da ekle üstüne.
Kadın: Benzin parası ne?
Erkek: Şehrin bir yakasından diğer yakasına o adama gidiyorsun.
Kadın: O adam dediğin bir kere benim 15 yıllık arkadaşım. Ruhuma da iyi geliyor.
Erkek: Maşallah. Keşke onunla evlenseydin o zaman.
Kadın: O öyle biri değil. Naif, ince, anlayışlı ve romantik biri ama işte şey o.. Keşke öyle olmasaydı.
Erkek: Öyle olmasaydı senle olmazdım diyorsun yani.
Kadın: Hayır öyle demiyorum ama ne var sende biraz kadın ruhundan anlayan biri olsan.
Erkek: Hayatım. Bak sana tek tek sıralayacağım. İşin içinden çıkabilirsen sen çık. Evin taksiti, arabanın taksiti, elektrik, telefon, doğalgaz, Arabanın sigortası
Kadın: Tamam tamam. Hepsini tek tek sayma.
Erkek: Dur daha dur. Daha bu ay 5 düğüne gideceğiz. Her birine bir çeyrek takarsak oda ekstradan 1000 lira eder. Ne kaldı?
Kadın: Ne kaldı?
Erkek: İçerdeyiz diyorum.
Kadın: Evet hep içerdeyiz. Hep içerde kalıyoruz. Sıkıldım ben artık.
Erkek: İnsaf et yahu. Daha bu hafta sonu dışarıdaydık.
Kadın: Pardon?
Erkek: Düğüne gittik ya. Senin arkadaşının düğünü. Neydi adı?
Kadın: Berrin. Sen onu dışarı çıkmak olarak mı kabul ediyorsun?
Erkek: Etmeyeyim mi? Bize tam 250 liraya mal oldu.
Kadın: Senin her şeyi hesaplaman beni çok üzüyor bilesin. Sürekli her şeyi yüzüme vuruyorsun. Hatırlarsan onlar da bizim düğüne gelmişlerdi.
Erkek: Evet hatırlıyorum ve benim cekete zar zor 50 lira iğnelemişlerdi.
Kadın: Aradan kaç yıl geçti. Elli lira şimdi kim bilir kaç lira eder?
Erkek: En fazla 150 lira eder şimdi.
Kadın: Sen onu da mı hesapladın? Pes diyorum sana pes! Arkadaşımın düğünü diye mi böyle hesap ediyorsun? Senin bize hiçbir şey takmayan küçük kardeşine taktığımız bileziği de hesapladın mı acaba?
Erkek: Adam o zaman okulu yeni bitirmişti. Parası yoktu. Ne takacaktı?
Kadın: O zaman biz niye bilezik takıyoruz beyefendi?
Erkek: Ben abisiyim. Ne yapayım herkes gibi çeyrek mi takayım?
Kadın: Sen benim de kocamsın. Bende başkası ile mi gidip balık yiyeyim. Onu bunu bilmem. Bu akşam beni dışarı çıkarıyorsun.
Erkek: Bari salaş bir yere gidip yiyelim.
Kadın: Bilezikten girerim. Nereden çıkarım bilmiyorum artık bak!
Erkek: ..