Sayfa Yükleniyor...
Bugün annemin bir köşeye kaldırdığı ama o köşeye yağmur suyu ve rutubet geldiği için birbirine yapışan ve artık pek de kullanılamayacak olan eşyalarımı, kullanılabilecek durumda olanlar ve atılacak olanlar diye iki gruba ayırdım. Eşyalarım derken giyecek bir şeyler değil. Notlar, yazılar ve bazen de fotoğraflar.
Tıp fakültesinden mezun olurken benimde içinde bulunduğum sosyal komitenin hazırladığı Andaçı gördüm bir kenarda. İçine su sızmıştı ve sadece birkaç sayfası açılabiliyordu. Açıp bakabildiğim sayfalardan birinde, bir kız arkadaşın sayfasında, en üstte, daha sonra kocası olacak olan ama henüz o dönemde aday statüsündeki kişi seninle geçirdiğimiz bu 1 yıl hayatımın en güzel yılıydı. Ben daha önce sensiz yaşamamışım. Sen hayatımda yokken ben ne yapıyormuşum ki? Anladım ki sadece seni aramışım bunca zaman. Buldum ve artık bırakmam şeklinde bir yazı ile artık adaylıktan öteye, tam adaylık müzakerelerine başlamak istediği mesajını veriyordu.
Kendisini çok yakinen tanımıyordum ama yazdıklarına bakılırsa bu arkadaşın ağzı iyi laf yapıyormuş.
Doktor kız tabi. E biraz da eli yüzü düzgün. Birçok aday adayı var. Hatta bazı adayların anneleri bile işin içinde. Kızın alacağı maaş bir yana ilerde yaşlandıklarında gelinlerinin onlara bakma ya da baktırma olasılıklarını da düşünerek kızın kendi çocuklarını alması için oldukça cazip tekliflerde bulunuyorlardı. Kızdan duyuyoruz bunları tabi ki.
Sanki 24 saatini oğlu ile geçiriyormuş gibi Ay benim oğlan çok temiz. Daha eline kız eli değmedi diye gururla Helal oğlan damgası yapıştırırken diğer taraftan Oğlan okulu bitirince babasının işlerinin başına geçecek, işi hazır, evi de döşeli, hazır. E bir tek helal süt emmiş bir kız lazım diye daha da oğlanı parlatma çabasına devam ediyorlardı
Arkadaş yıllardır duyarım bu Helal Süt mevzusunu. Ancak nerede satılır, kaça satılır, kim satar daha çözemedim.
Ben tabi yıllardır duydum ve ilerde bir marka da olacağını biliyordum ama her zamanki tembelliğimle bu markaya sahip olma konusunda bir girişimde bulunmadım. Zamana bıraktım. Tüm diğer işlerim gibi.
Uyanık girişimcinin biri benim gibi sadece merak etmekle kalmayıp bunu marka haline getirdi. Şimdi oturduğu yerden parayı basıyor. Misal üstünde kocaman helal markası olan et aldınız. Böyle et alanlar at ya da eşek eti yemediklerini düşünüp, rahat rahat kebapları götürürken, diğerleri biraz da çekinerek hafif ısırıklarla başlıyorlar. Eğer daha önceden at ya da eşek eti yemişlikleri varsa, tadı da damaklarında kalmışsa ve ilk lokmadan bunu tanıyabiliyorlarsa Hımm at bu ya da Bu eşek diye kenara ayırabiliyorlarsa sorun yok. Ama ayıramıyorlarsa Ulan ya bu at eti ise diye düşünmekten yediğinden, içtiğinden bit tar alamıyorlar.
Bu durumda da, Tüh keşke o markadan alaydık deyip bir dahaki alışverişte mutlaka Helal damgalı et alınır, rahat rahat yenilir Böylece Helal damgasını bulanda oturduğu yerden parayı kazanmaya devam eder.
Oysaki Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yetkilileri bazıları Helaldamgalı etlerin aslında tek toynaklı eti (Örneğin İzmirde 21 et satış yerinde tespit edilmiş) olduğunu tespit etmişler. Tek toynak derken ne demek istediğimi anlamayan varsa google hazretlerine sorsun.
Yani damga mamga hikaye.
Kızla oğlanın sonunu merak ettiğinizi biliyorum. Helal süt emmiş bu kız ve eline kız eli değmemiş bu oğlan evlendi. Kız elinin tadını alan oğlan, doktor kız nöbetteyken Ulan ne tatlı bir şeymiş bu kız eli diye düşünerekten başka ellerin tadına bakmak istedi.
Tecrübesizdi. Tedbirsiz davrandı. Yakalandı.
Araya anne babaları gidiyse de olay boşanma ile sonuçlandı.
Demek ki neymiş. İş damga da bitmiyormuş.
Aklıma gelince gülümsedim. Andaçı kapattım. İlerde başla sayfaları da açılabilir umudu ile bir kenara koydum