2

Hemşireler Ne İstiyorlar?


  • Oluşturulma Tarihi : 14.05.2016 07:10
  • Güncelleme Tarihi :

Kadın: Sen hem doktorsun hem de yazar. İnsan çalışma arkadaşlarını unutur mu?

Erkek: Haklısın valla. Ama ben zaten bu tür özel günleri hep unutuyorum. Acemi yazarım ne yapayım.

Kadın: Özel günleri unutmamalısın. Üstelik bu özel günlerini unuttuğun insanlar kadın ise çok fena!

Erkek: Eskiden sadece kadınlar çalışıyordu. Şimdi erkeklerde artık bu sektörde çalışıyor.

Kadın: Doğru. Ama yine de Hemşire deyince insanların aklına kadınlar gelir.

Erkek: Peki. Senin dediğin gibi olsun. Zaten hangi erkek bir kadınla yaptığı tartışmayı kazanmış ki.

Kadın: Hah şunu bileydin.

Erkek: Hemşireler günü bugündü. Ben şimdi yazıyı yazsam en erken iki gün sonra yayınlanır. Çünkü Abdülhak Hamit ile ilgili bir yazı yazmıştım. Dün ilk bölümü çıktı. Yarın ikinci bölümü çıkacak. Dolayısıyla hemşireler ile ilgili yazı ancak cumartesi günü çıkar.

Kadın: Özrün kabahatinden beter. Hemşire arkadaşlarının yılda bir tane özel günleri var. Onu yazmıyorsun. Abdülhamit ile ilgili yazıyı ilse iki gün yayınlıyorsun.

Erkek. Abdülhamit değil Abdülhak Hamit.

Kadın: Her neyse işte. Ne farkı var? Hem kim bu Abdülhak Hamit kuzum?

Erkek: Yazımı okumadın o zaman.

Kadın: Yoo. Okumadım. Bir sürü işim var biliyorsun. Akşam nöbette bir boşluk bulursam okurum.

Erkek: Ama beğeni atmışsın. Okumadan mı beğeni attın?

Kadın: Canım ben senin tüm yazılarını okuyorum da, beğeniyorum da. Öylesine arada Facebook’a bakarken yazının tanıtımında ‘Eşinin arkasından yas tutan gerçek aşıklara’ diye yazmışsın o hoşuma gitti. Onu beğendim.

Erkek: Anladım. Şimdi gelelim ana konuya. Hemşireler günü ile ilgili ne yazayım?

Kadın: Ne yazacağını bana mı soruyorsun?

Erkek: Evet sana soruyorum. Çünkü hemşire olan sensin. Sen köşe yazarı olsan ne yazardın?

Kadın: Herkes maaşımız az, izne çıktığımda döner sermayem kesiliyor, iş saatleri çok fazla diyerek başlayacağımı zannediyor ancak benim için bütün bunlardan daha önemli bir şey var. O da ‘saygı’. Başka bir değişle Mesleğime saygı. Önce hasta ve hasta yakınlarının şunu bilmesini istiyorum ki bende en az 4 bazen de 6 yıl okuyup bu mesleği elime alıyorum. Hastalıklar, ilaçlar, tedaviler ile ilgili eğitim alıyorum. Doktorun olmadığı durumlarda ya da acil bir durumda doktor o anda yoksa her türlü müdahaleyi yapabiliyorum. Ben sadece ‘serum bitti’ diye çağırılan, günaydın dediğimde adam yerine konulmayan biri değilim. 

Bir sözüm de doktorlara; onların da bize yeterince saygı göstermediğini düşünüyorum. Eşine, yoldaki bir adama ya da hastaya kızdığında bunun sinirini bizden çıkarmaya hakları yok. Bizim bir ekip olduğumuzu unutmamalarını istiyorum. İşlerini düzgün yapmadıklarında ve bir sorun olduğunda ‘Şunu eksik mi yaptınız?’ diye suçu hemen bize atmasınlar.

Erkek: Maşallah bir köşeyi doldurdun.

Kadın: Dur daha unuttuğum bir şey daha var. Hastanelerde ‘Kalite yönetimi’ diye bir sürü şey yapılıyor. Mesela formlar var. Bin tane şey yazıyor. Hastanın dişinden tırnağına, çocuktan toruna her şeyi soruyoruz ve onu bilgisayara dolduruyoruz. Bunlar saatleri alıyor ve formlarla ilgilenirken hasta ile ilgilenemiyoruz.
Erkek: Köşe bitti.

Kadın: Ama daha söyleyeceklerim vardı.

Erkek: Onu da artık gelecek seneki hemşireler gününde söylersin.

Hemşireler Ne İstiyorlar?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan