2

Hollanda’yı Protesto Etmek İçin Ne Yapalım?


  • Oluşturulma Tarihi : 15.03.2017 06:58
  • Güncelleme Tarihi :

Dünkü yazımdan sonra İzmit’te portakal protestosuna katılan, isminin Salim olduğunu söyleyen arkadaşlardan biri aradı.

‘Bizi portakal konusunda uyardığın için teşekkür ederiz. Ama biz zaten o işi bilinçli şekilde, halka taze sıkılmış portakal suyu içirmek, mevsim normallerinin altında soğuk seyreden bu iklimde, vatandaşlarımızın bünyelerine C vitamini takviyesi yapmak için planlamıştık. Gelen gazeteci arkadaşlar -ki ben onlara ‘gazeteci demiyorum’ dedi- olayı çarpıtmışlar. Yok Hollanda’yı protesto etmek istemişiz falan. Biz Hollanda’yı protesto etmek istesek laleleri sökerdik mesela’ dedi.

‘İyi de Salim Abi laleler Kanuni Sultan Süleyman döneminde Türkiye’de bulunan Avusturya-Macaristan büyükelçisi Ogier Ghiselin de Busbecq tarafından Avrupa’ya götürülmüş has be has Türk malıdır’ dedim.

‘O zaman niye Hollandalılara laleler deniyor? Artık hangi lalelerse’ dedi.

‘Salim Abi o ‘hangi laleler’ kelimesini ne anlamda kullandığını anladım. Onu geçiyorum. Şimdi Hollandalılar çalışkan adamlar. Bunlar laleyi alınca seri üretime geçmişler ve hatta 1718- 1730 arasında tarihte meşhur Lale Devri denilen dönemde bize lale satmışlar’ dedim.

‘Yapma be. Hay bin kunduz aşkına! Bizim malımızı bize satmışlar ha!’ dedi. Ardından birkaç sinkaflı söz söyledi ama onları burada yazamam. Yazsam gazete kallavi bir ceza yer.

‘Öyle valla’ dedim.

‘O zaman biz de New Holland markalı bir traktör yakarız’ dedi.

‘Abi yapmayın. Adı Holland olsa da o aslında İtalyanların şirketi. Şimdi durup dururken bir de İtalyanlarla papaz olmayalım’ dedim.

‘İtalyanlar niye New İtalia dememişler o zaman?’ diye yine sinkaflı bir cümle kurdu.

‘Salim Abi; biliyorsun paranın dini imanı, İtalyanı Hollandalısı, doları, eurosu, lirası yoktur. Para paradır abi. Senin de paran varsa sende New İtalia markası ile traktör üretirsin’ dedim.

‘Peki o zaman Hollanda’yı protesto etmek için ne yapalım?’ dedi.

‘Ağabeyciğim; bu işte aklıselim ile hareket etmezsek biz zararlı çıkarız. Bak şimdi Ekonomi Bakanlığının verilerine göre 2016 yılında Hollanda’ya 3.6 milyar dolarlık mal satmışız. En büyük kalem de ‘Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar’ ve ‘tekstil ürünleri’. Adamlardan da 3 milyar dolarlık mal almışız ki en çok demir çelik ve kimyevi maddeler alıyoruz. Bunların yanı sıra 2015 yılında ülkemize Hollanda’dan 1.2 milyon turist gelmiş’ dedim.

‘Ne yani biz şimdi onların yaptığını yiyip susalım mı?’ dedi.

‘Abi susmayalım tabii. Ama bu işin siyasi ve diplomatik bir yönü elbette vardır. Hem biz şimdi kavga etsek ne olacak? İki gün sonra unutulmayacak mı? 1999 İtalyanlarla Apo yüzünden kavga ettik, unuttuk. Ermeni soykırım yasası nedeniyle Fransız mallarına boykot dedik, Türk şirketlerinin yarısını Fransızlar aldı. İngiltere zaten oldum olası bize gıcık gidiyor. ‘Türkler Avrupa’ya gelecek’ diye adamlar Avrupa Birliği’nden kaçtı. Avusturya desen Viyana kuşatmasından beri kavgalıyız. Gel bu işi fazla abartmayalım’ dedim.

‘Denizciğim iyi söyledin, güzel söyledin de valla bu iş başladı bir kere. Diyeti olmadan millet rahatlamaz’ dedi.

‘Abi o zaman sana çok iyi bir çözüm buldum’ dedim.

‘Nedir?’ dedi heyecanla.

‘Abi Fenerbahçe’nin başında bir Hollandalı teknik direktör birde Van Persi diye bir futbolcu var. Gidip onları protesto edelim. Yollayalım gitsin’ dedim.

‘Valla iyi fikir. Ben bunu arkadaşlarla bir konuşayım’ dedi ve telefonu kapattı.

Bir taşla iki kuş; hem Hollanda’yı protesto etme amacı gerçekleşecek hem de Fenerbahçeliler bir eziyetten kurtulacak.

Nasıl fikir ama?

Hollanda’yı Protesto Etmek İçin Ne Yapalım?
Dr. Deniz Arslan
Yazarımız Kim ?

Dr. Deniz Arslan