Sayfa Yükleniyor...
Bazı yazılar tahminimden fazla okunup tartışma yaratıyor. Geçenlerde yazdığım İki aşk arasında hangisini seçmeliyim? (http://www.ilksesgazetesi.com/yazar/iki-ask-arasinda-hangisini-secmeliyim-3475.html) başlıklı yazımda eşi ve sevgilisi arasında kalmış bir arkadaşımın hikayesini yazmış, ne yapması gerektiğini okurlarımıza sorarak cevap bulmaya çalışmıştık.
Kadın okurların pek çoğu tahmin ettiğim-beklediğim- gibi Gözü kör olsun o adamın. Yavrularını büyüten gül gibi karısını nasıl aldatır, aynı şeyi karısı ona yapsa kabul eder mi? tarzında daha çok hemcinslerini koruyup kollamaya yönelik yorumlar yaptılar. Bir erkeğin anneliği ile meşgul olan karısını sadece cinsel dürtüler için başka bir kadınla aldatması her iki açıdan da kadınlar için kabul edilebilir bir şey değil.
Sonuçta ortada mağdur iki kadın var.
Yorum yapan kadınlardan bazıları olaya farklı açıdan yaklaşmış. Mesela biri Maalesef çevremde gördüğüm birçok kadın aynı. Çocuk olunca aşk diye bir şeyi sanki hiç yaşamamış gibi hayatlarına devam ediyorlar sonra da Aldatıldım! diye serzenişler ve mutsuzluklar.. Bu hale gelmektense sevgiyi eşi ve çocuğu arasında paylaştırabilmeyi bilmeli bir anne deyip kadınların doğum sonrası eşlerini ihmal edebildiğini yazmış.
Beraber radyoda İlişkiler üzerine program yaptığım Davranış Geliştirme ve Yapılandırma Uzmanı arkadaşım Banu İmer Anne kimliği, kadın kimliğinin yolunu keser de her şeyi ele geçirirse fena. Çünkü ilişkideki denge bozuluyor. Erkek de kadına Çocuklarımın anası diye bakmaya başlıyor. Kutsal saydığı kadınla heyecan yaşamak, sevgi dolu anları paylaşmak zorlaşıyor. Kadın belki de tüm odağını çocuğa aktarıp hayatının diğer kısımlarının yoğunluğuyla cinselliği ikinci plana atabiliyor. Erkek bu uzaklığa dayanamayıp başka bir ilişkide bu eksikliği gidermeye çalışıyorsa çıkmaz sokağa girmiş demektir. Orada yaşayacakları başka içsel çatışmalara yol açar. En iyi çözüm bu konuyu konuşmaktır. Eşler birbirlerini yüzeysellikten uzak bir anlayışla dinlemeyi başarabilirlerse çözüm gelir demiş.
Olaya erkek okuyucularının genelde Sorun yok, Eşini sevmeye devam edip o kızla görüşmeyi kesmesin temelinde yaklaşımlar olduğunu belirtmeliyim. Erkeklerden bazıları da Yaptığı doğru değil, ya aynı şeyi kadın ona yaparsa? diye yazmışlardı.
Akşam arkadaşımı aradım. Önce müsait olup olmadığını sordum. Misaitim, Seda her zamanki gibi çocukla öteki odada. Rahat ol dedi.
Yorumları okudun mu? dedim.
Okudum, okudum dedi sıradan bir şeyden bahseder gibi.
Eee? dedim.
Eee si ne abi? dedi.
Yani ne diyorsun yazılanlara? dedim.
Söyleyeceğim çok şey var. Önce Nasıl böyle bir şey yapar? diye yazan bazı erkek arkadaşların dürüst olduğunu düşünmüyorum. Klavye kahramanlığı yapmak kolay. Ben 9 aylık hamilelik sürecini ve çocuğun 2 yaşında olduğunu sayarsan, yaklaşık 2.5 yıl kendimi tutmuş, Ha bu gün ha yarın her şey normale döner diye beklemiş bir insanım. Ama genç bir insanım sonuçta. Benim de isteklerim ve arzularım var ve karşımda da son derece çekici beni böyle kabul eden, kesinlikle bir beklenti içerisine girmeyen başka bir kadın var. Acaba o erkek arkadaşlar gerçekte benim yerimde olsa nasıl hareket ederlerdi?
Kadınların benim için yazdıkları pek çok şeyi bende kendime söylüyorum. Yapmamam lazım, gül gibi karım var, yanlış yapıyorum diye hep kendi kendime söyleniyorum ama olmuyor işte. Yapmamam lazım! dedikçe soluğu diğer kızın yanında alıyorum.
Konuşma meselesine gelince Sedanın karşısına çıkıp konuşmayı, eskisi gibi bana ilgi göstermesini söylemeyi pek çok kez düşündüm. Ama nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum işte. Banu Hanımın numarasını verirsen belki cesaretimi toplayıp bir randevu alırım dedi.
Konuyu çok da uzatmadım.
Hadi hayırlısı deyip telefonu kapattım.
Sonuçta herkesin fikrini okuyup bunların arasında karar verme yetisine sahip yetişkin bir insandan bahsediyoruz.
İçimden iyi bir seçim yapmasını diledim.