Sayfa Yükleniyor...
Hacı ben biri ile buluşmaya gidiyorum. Eğer işler umduğum gibi gitmezse erken gelirim, bir yemek yeriz dedi.
İyi haber verirsin o zaman dedim.
Benim de yapmam gereken işlerim, yetiştirmem gereken birkaç yazı vardı. Bir iki saat sonra beni aradı. Yemek yedin mi? diye sordu. Hayır fırsatım olmadı dedim.
O zaman Mehmet Alinin yerinde buluşalım, yarım saate oradayım dedi.
İşlerimi toparladım ve yarım saat sonra sözleştiğimiz yere gittim. O henüz gelmemişti. Mehmet Ali ile biraz lafladık. Sahilevlerindeki Sahil Büfe sıklıkla buluşup sardalye ekmek yediğimiz bir yer. Yemeklerin lezzetli olmasının yanında sahibi Mehmet Alinin sıcak sohbeti ve misafirperverliği de bizi oraya bağlayan etmenlerden biri.
Bir süre sonra arkadaşım kapıda göründü. Mehmet Alinin Hocam hoş geldin sözüne Hoş bulduk diye düşük bir enerji ile cevap verdi. Normalde Hoş buldum, ne var ne yok? Nasılsın, iyi misin? diye arka arkaya cümleler düzerdi.
Suratı asık bir şekilde sandalyesini çekti, oturdu.
Ne yaptın hacı? dedim.
Görüştük işte dedi.
Onu biliyorum. Nasıl geçti? anlamında soruyorum dedim.
İyi geçti diyemeyeceğim dedi. Sonra sustu. Bu sırada Her zamanki gibi mi? diye Mehmet Alinin sesi duyuldu. Evet dedik.
Sonra ona dönüp Evet? dedim.
Anlatacak bir şey yok işte. Görüştük, konuştuk. Güzel hoş bir kız sayılır. Aslında resimlerde gördüğümden çok farklı biri. Sanırım resimlerde çok filtre kullanmış. Ama o sorun değil. Sorun şu ki her şeyi bir solukta anlattı. Eski kocasının her şeyini öğrendim bu akşam. Birden kendimi o adamla evli gibi düşündüm. Bu kadar ayrıntıya girdi yani. Adamdan nefret ettim, kadından da soğudum. Acaba eski eşim de benimle ilgili bunca şeyi anlatıyor mudur? Daha ilk gece de bu kadar ayrıntıya girmenin anlamı var mı? dedi.
Belki sen onu bunca detayları anlatmaya zorlamışsındır dedim.
Yok ya! Sadece neden ayrıldınız?diye sormuştum o kadar dedi.
Ne güzel işte. Dürüst olmuş işte sana karşı. Her şeyi anlatmış. Senin de istediğin bu değil mi? Ben yalan söylemeyen, dürüst birini arıyorum deyip duruyordun dedim.
Evet öyle diyordum ama sanırım bu aşırı doz oldu. En azından alıştıra alıştıra söylese daha iyi olurdu bence dedi.
Ne yapacaksın peki? Görüşecek misin bir daha? diye sordum.
Zannetmiyorum. Yani ilk görüş önemli benim için. Ben iyi bir izlenimle ayrılmadım dedi.
Mehmet Ali sardalye balıkları getirdi. Yemeği yerken İnsan karşısındakine her şeyi anlatmalı mı? diye düşünüyordum.